15.07.2024, 22:34
|
#1
|
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Duygusal Tükenmişlik Nedir
Duygusal Tükenmişlik Nedir
Mutlu muyum? Hayır. Mutsuz muyum? Hayır. Gergin miyim? Hayır. Yalnız, hayatla ilgili tüm iştahımı, hevesimi kaybetmiş gibi hissediyorum. Depresyonda olduğumu sanmıyorum. Günlük sorumluluklarımı yerine getiriyorum, işlevselim. Felaket senaryoları içinde boğulmuyorum ama umut doluyum da diyemem. Akıntıda sürükleniyor gibiyim. Yorgun, bıkkın hissediyorum. Bazen içimi kocaman bir boşluk hissi kaplıyor. ‘Bitse de gitsek ‘diyorum kendi kendime. Bazı şeyleri yapmak için geç kaldığımı, vazgeçmek için de erken olduğunu biliyorum. Öte yandan, yeni bir şeylere başlamak için de motivasyonum yok. Hayattan kopmadım ama hayatla bağlantımın olduğu da şüpheli. Tam olarak ne yaşadığımı bilmiyorum.
Eskiden böyle değildim. Daha enerjik, daha istekli idim. Hedeflerim vardı. O hedefler uğruna mücadele veriyordum. İçimde heyecan vardı. Şu an yaptığım birçok şeyi sadece yapmak için yapıyorum. İnsanlarla konuşmak, buluşmak çok yoruyor. İnsanlara karşı tahammülüm azaldı. Sosyalleştiğim zamanların çoğunda kelimenin tam anlamıyla bayıyorum. Evde tek başıma oturup dizi izleseydim daha iyiydi diyorum. Depresyonda olup olmadığımı çok sorguladım ama ne hayatla ilgili ne kendimle ilgili ne de başkalarıyla ilgili olumsuz düşüncelerim yok. Hüzünlü değilim. Doğrusunu söylemek gerekirse, derinlemesine hiçbir şey düşünmüyor ve hissetmiyorum. Yapmam gerekenleri yapıyor, üstüne yeni bir şey koymuyorum. İnsanlar keyifsiz olduğumu söylese de ben kendimi ‘tatsız‘ olarak tanımlamayı tercih ederim. Tadımı kaybetmiş gibiyim. Ben tam olarak ne yaşıyorum?
Languishing (Duygusal Tükenmişlik)
Dile getirilse de getirilmese de son yıllarda- özellikle de pandemi sonrası- sık sık karşılaştığımız bir duygu hali bu. Henüz psikiyatrik bozukluklar içinde yer almıyor, yani tanı kriterleri net değil. Bu duygu halinin bir adı var: Languishing. Türkçe karşılığı için ‘duygusal tükenmişlik’, daha kaba bir tabirle ‘baymışlık’ diyebiliriz. Yani duygusal olarak dibe vurmamış olsa da insanın azıcık bir enerjiyle hayatını sürdürmeye çalışıyor gibi hissetmesi. Depresyondaki gibi olumsuz düşünceler olmasa da languishing, iyi ve enerjik hissetmekten uzak olma durumu olarak tanımlanabilir. Bazı uzmanlara göre, hiçbir duyguyu şiddetli hissetmeme hali. Bir nevi otomatik pilota bağlanmış şekilde yaşıyor olma gibi.
Belirtileri
Languishing in başlıca belirtileri:
- Ne çok neşeli ne de çok üzgün hissetme
- Ara ara huzursuz hissetme ama yoğun kaygı hissetmeme
- Özellikle bazı günler odaklanmanın daha da zorlaşması
- İnsanlardan duygusal olarak uzaklaşmak
- Hemen hemen hiçbir şey için heyecanlanmamak
- Hiçbir hedefin olmaması ya da bir hedef için harekete geçmeye dair üşengeçlik
Languishing, belirtileriyle varoluşsal krize oldukça benzer. Monoton bir hayat döngüsü içinde insanın hedeflerinin olmaması ya da hedefleri olsa bile onları, dolayısıyla yaşadığı hayatı sorgulamasına languishing’de de sıkça rastlanır. Varoluşsal krizde hissedilen üzüntü ve kaygı kıyasla daha derindir. Bu da insanı varoluşsal depresyona sürükler. Dolayısıyla, varoluşsal kriz varoluşsal depresyona doğru evrildiği için haliyle depresyon belirtileri ortaya çıkar.
Yalnız, languishing bir süre sonra depresyona veya kaygı bozukluğuna dönüşebilir; çünkü arafta kalmak zorlar.
Sebepleri:
- Uzun süre strese maruz kalmak
- Taşıyabileceğinden fazla sorumluluk almak
- Hayat değişimleri yaşamak
- Yaşam koşullarının zorlayıcı olması
- Yaşadığın çevreye ait hissetmemek
Languishing ile baş etmek için neler yapabiliriz
- Nasıl hissettiğinize odaklanmaya çalışın. Aynı anda birden fazla duygu hissetmek mümkün. İnsanın nasıl hissettiğinin farkına varması her zaman kolay değildir. Yalnız, hissettiğiniz duyguyu tanımlayabilmek için kendinizle baş başa kalıp, 3-4 dakika da olsa o anki duygunuzu deneyimlemeye gayret edin. Bu egzersiz duygularınızdaki uyuşma halini azaltır. Her gün düzenli uygulamaya çalışın.
- Düşüncelerinizi filtrelemeden aklınıza geldiği gibi yazın. Bu egzersiz düşüncelerin üstündeki sis perdesinin kalkmasına yardımcı olur. Bu şekilde günlük tutmayı rutininize dahil edin.
- Küçük hedefler koyup, gerçekleştirmeye çalışın.
- Eskiden yaptığınız hobilerinize geri dönün ya da yeni hobiler edinin. Yeni bir şeyler öğrenmek de- deyim yerindeyse- üstünüzdeki rehavetin azalmasına yardımcı olur.
- Çevre değişikliği yapın. Bazen içinde bulunduğumuz çevre ve monoton yaşam da hayatımızdaki renklerin yok olmasına sebep olur. Dolayısıyla, kısa süreli de olsa insanın içinde bulunduğu çevreyi değiştirmesi yardımcı olabilir. ( Tatile çıkmak gibi…)
- Yaratıcılığın öne çıktığı etkinliklere katılmak, ifade edilememiş duyguların açığa çıkması açısından destek olabilir. Örneğin, sanat terapisi bu alanda oldukça etkilidir.
- Sosyal ilişkilerin devamlılığını sağlamaya çalışmak bu süreçte her ne kadar zorlasa da içe dönmek, bir süre sonra depresyonu da beraberinde getirebilir. Dolayısıyla, sosyalleşmekten tamamen kopmamak gerek.
- Sivil toplum kuruluşlarında gönüllü işlere dahil olmak, insanın kendisini işe yarar hissetmesine yardımcı olacağı için hayatındaki anlamı bulmasına da destek olabilir.
Depresyonda olduğunuzu düşünmediğiniz için kendinizi iyileştirmek adına bir adım atmayabilirsiniz. Yalnız, languishing, yani duygusal yorgunluk ya da duygusal tükenmişlik sizi durağanlığın içine çekip, yaşamdan keyif almanızı engeller. Zaman içinde daha fazla içinize kapanıp, günlük rutini sürdürmekte zorluk çekebilirsiniz. Diğer bir deyişle depresyona girebilirsiniz. Tabii insanlar depresyona girer ve çıkar. Yani depresyona girmek dönüşü olmayan bir yol değil. Öte yandan, psikolojik problemler yaşarken erken müdahale oldukça önemlidir. Dolayısıyla, somut bir sebep olmadan en az birkaç aydır kendinizi tatsız ve yaşama heyecanını kaybetmiş gibi hissediyorsanız, yukarıdaki egzersizleri yapmaya çalışın. Gerekirse de psikolojik destek almayı unutmayın.
Psk. Dr. Feyza Bayraktar
|
|
|