Amatör Balıkçılık Üzerine ( Makale )

[@İsmail ESENCAN]

Amatör Balıkçılığa yeni başlayacaklar için bir fayda sağlayabilirim düşüncesi ile kaleme aldığım makalem 2012 Kasım Ayı Sayısında Avcı Doğa dergisinde yayınlandı, umarım edindiğim bilgiler bu sevdaya yeni başlayan dostlara bir yarar sağlar.

Dergide yayınlanan yazının tamamını da, yine kendi sitem Amatör Balık Avı ve Üstadlarının Buluşma Noktası da yayınladığım gibi, kardeş sitemiz Forum Gerçek Türkiyenin Resmi Forumu da da bu sevdaya gönül verenleri ve ayrıca dergiye ulaşamayanları bilgilendirme amacıyla siz dostlarımızla paylaşıyorum...

Amatör Balık Avcılığına gönül vermiş ve bu sevdaya yeni başlayan sevgili okurlar.6-7 yaşlarında tutuldum bende bu sevdaya.Gerek doğduğum Eskişehir İli, gerek yakın iller ve görev yapmaya başladıktan sonra ise görev aldığım Marmara Bölgesinde İstanbul İli, İç Anadolu Bölgesinde Afyon Karahisar ili ve civar iller, Güneydoğu’da Mardin ve çevre illerde bulunan tatlısu avlaklarında avlanmış olmakla birlikte, İstanbul ilinde bulunduğum zamanlarda Deniz avlarıma devam ettim.Halen İzmir’de Ege Bölgesinde avlarımı tamamen Deniz Balıkçılığı üzerinde yoğunlaştırdım ve edindiğim tecrübeleri de siz okurlarla paylaşmak istiyorum, umarım sizlere bir fayda sağlayabilirim.

Bu sevdayı Amatör olarak sürdürdüğümüzden dolayı ilk önce Amatör Balıkçılığın tanımını yapmak gerekmektedir ve bu bağlamda ilk önce Amatör Balıkçılığın ve Amatör Balıkçının tanımını yapmak gerekir diye düşünüyorum. Amatör Balıkçılık; sadece spor ve dinlence amacıyla yapılan, maddi ve ticari kazanç gütmeyen balıkçılık etkinliğidir. Bunun içerisine olta, zıpkın ve bazı bölgelerde elle yapılan avcılıkta girer.

Amatör balıkçılıkta en yaygın avlanma şekli kamış ve makineli olta ile yapılan avcılık yöntemi kullanılır.Kamış ile yapılan avcılıkta amaç, kamış yardımı ile balığın yakalanacağı yemin uzak bölgelere atılabilmesini amaçlamaktadır.Kamış ile balık avcılığında bir çok yöntem vardır.Bunları sizleri sıkmadan kısaca ele alalım.Kıyıdan avcılık, tekneden avcılık ve son zamanlarda ülkemizde boy gösteren Jigging balık avcılığı.

Bir amatör balıkçı kamış ve makine yardımı olmaksızın da basit kasnak üzerine sarılan misina ve oluşturulan olta takımı ile de kıyıdan ve tekneden avlanabilir.Katıldığım bir televizyonun canlı yayın programında izleyicilerden gelen bir telefonda sorulan soru, amatör balıkçılık yapmak için kaç liralık bir düzenek kurmak gereklidir.? Diye gelen bir soruya vermiş olduğum cevabı, aktarıyorum biliyorum ki okuyucularımızın arasında da bu soruyu sorma gereksinimi duyanlar vardır. Amatör balıkçılık çok basit 10 TL lik bir hazır kasnak üzerine hazırlanmış bir takım ile de yapılabilir, ileri seviyede ise binlerle ifade edilebilecek olta takımları ile de yapılabilir. Benim tavsiyem bu sevdaya gönül verenlere ilk olta takımlarını alırlarken çok pahalı ürünler almamaları, kendilerini geliştirinceye kadar orta ayarda takımlar ile idare edip, kendilerinin tamam bu iş oldu dedikleri anda profesyonel olta takımları almalarıdır.Amatör Balıkçılık yapan dostlarımızın takım çantasında olması gerekenleri ele alalım, bu çok önemlidir.!

İlk önce takım çantasında bulunması gerekenler, ilk yardım malzemeleridir.Bunun için küçük hazır malzeme poşetleri vardır, içerisinde pamuk, sargıbezi, amonyak, oksijenli su.Sağlımız her zaman ilk plandadır ve bu malzemelerin kesinlikle olması gerekmektedir.Özellikle denizlerde avlanan dostlarımızın çantalarında Amonyak mutlaka bulunmalıdır.! Her balığın cinsini bilemeyebiliriz ve denizlerimizde yaşayan birkaç tür vardır ki zehirli türler, olası sokma ve zehirlenmelerde balık tarafından vücudumuzda zehirin enjekte edildiği bölgeye Amonyak sürerek tedaviye başlarız ve hiç vakit kaybetmeden en yakın ilk yardım sağlık kuruluşuna gitmemiz gerekmektedir.Trakonya, iskorpit gibi türlerde ölümcül vakaların meydana geldiği bilinmektedir, aman dikkat.!

Sonrasında çantamızda bulunması gerekenler, keskin bir bıçak, bir kargaburun, yem kesme tahtası ve balığı canlı tutmaya yarayacak bir livar.

Yedek, misina, iğne, rapala, kamış zili, hazır takımlar, kamışı sabitleyeceğimiz kamış ayaklığı, gece yapılacak avlarda el feneri ve kafa lambası ve kamış ucuna monte edilebilen starlight ( Fosforlu Işık ).

Olta Makineleri hakkında biraz bilgi vermek istiyorum, genelde bu sevdaya gönül veren dostlarımız ilk zamanlarda ne alacaklarının kararını veremiyorlar, umarım bu konuda da sizlere yardımcı olabilirim.

Balıkçılıkta Kullanılan Olta Makineleri

İlk önce makine alırken, yapacağımız av ve kullanım amacına göre bir hesaplama yapmalıyız, makineler genelde kafa çapına göre adlandırıldıklarından;

025-030-035 kafalı makineler kıyıdan at çek avlarında kullanılan makinelerdir. Hedef balık bölgelere göre değişiklik gösterir.Kimi zaman alabalık, kimi zaman levrek.

040-050-060 kafalı makineler ile tekneden ve kıyıdan her türlü küçük ve orta büyüklükteki balıkların avlanmasında kullanılır.

065-070-080 kafalı makineler ile genelde tatlısu (bekleme ) avlarında, yayın-sazan gibi güçlü balıklar için, denizlerde ise Sinarit-Lagos-Orfoz-Akya avlarında kullanılır.
Makineler hakkında vermiş olduğum bilgiler sonrasında bu makineler ile bir bütünlük sağlayan Kamışlar hakkında da kısaca bazı bilgiler vermek istiyorum.

Son zamanlarda kamışlar farklı özellikleri ile piyasada yerlerini almışlardır.Farklı farklı terimler ile ifade edilen bu kamışların her birinin özelliği yapılacak avın şekline göre değişim göstermektedir.

Surf Kamışlar: Bu tür kamışlar ile kıyıdan avlar yapılmaktadır.Bu kamışlarda amaç, yemin çok uzak noktalara atılabilmesidir.Surf kamışlarlarda parçalı ve teleskopik olmak üzere 2 çeşittir.

Tekne Kamışları: Bu kamışlar ile dip avı gerçekleştirilir ki, avlanılacak balığın cinsine göre seçim yapılmalıdır. Özellikle Mercan, karagöz, çupra türü balıklar için çok fazla para harcamaya gerek yoktur. Piyasada 20-50 TL arası satılan kamışlar ile bu avlar rahatlıkla yapılabilir.

Jigging Kamışları: Bu kamışlarda amaç, kullanılan sahte yem ( Jig ) e aksiyon verebilmesi için, hem mukavemetli hem de esnek olmasıdır. Jigging avcılığında seçimin doğru yapılması gerekmektedir ki, bu avda yakalanan balıkların trofe olarak adlandırıldıklarından yanlış seçim üzülmemize sebebiyet verecektir. Kaçan balık büyük olur…

Oltamız hazır hale geldi, artık avlanma zamanı.

Hangi balığı hangi olta ile yakalarız diyorum ve yakalanacak balıklar hakkında bilgilerimi sizlerle paylaşıyorum.

Akya Balığı: Genelde bu balığın avlanma şekli suni yem, rapala ile yatay sırtı ve jigging ile dikey sırtı yöntemiyle olmakla birlikte, canlı yem ilede yapılmaktadır.Canlı yemle avlanmada Uzun Olta yöntemi kullanılır.Yem olarak ise zargana, uskumru türü balıklar, bırakma yöntemi ile de aynı yemler ile avı yapılır.Sırtı ile avcılığında ise canlı veya ölü kalamar, sübye ve rapalalar ile avı gerçekleştirilir.

Çipura Balığı: 3 ve 4 lü klasik köstekli takımlar ile avlanılabileceği gibi, tek iğneli ve gezer kurşunlu oltalar ile avcılığı yapılır. En çok yemdiği yemler, yengeç, boru kurdu, mamun, karides ve madya’dır. Ülkemizde 9 kilo büyüklüğe erişenlerinin olduğu ve yakalandığı bilinmektedir.

Eşkina Balığı: 2 ve 3 iğneli şamandıralı takımlarla avının yapılabildiği gibi, dip sürütmesi şeklinde de avı yapılmaktadır. Yemler yine genelde, boru kurdu, teke, karides ve midye kullanılabilir.

İstavrit Balığı: Avcılığı genelde çapari türü hazır oltalar ile olmakla birlikte, yemli olarakta avlanılan bir türdür.

İzmarit Balığı: 2, 3 ve 4 köstekli takımlar ile avı yapılır. Yem olarak, kurt, midye, karides, boru kurdu, sülünes kullanılır.

Kalkan Balığı : 2 ve 3 kösteli takımlar ile Ak yemler kullanılarak avı gerçekleştirilir.

Karagöz Balığı : 2, 3 ve 4 köstekli klasik takımlar ile avı gerçekleştirilir.Yem olarak, midye, sülünes, karides, mamun ve ak yemler kullanılır.

Kefal Balığı: Genelde kıbrıs oltası ile yakalanır.Bir yöntem daha vardır ki, bu yöntemle avcılığı kesinlikle tasvip etmiyorum, çarpma yöntemi.! Çarpma ile yakalanan bir balık kurtulduğu zaman ölüme mahkum olmakta veya hayatının geri kalanını yaralı hasta bir balık olarak geçirmektedir, her avcının vicdanının da sesini dinlemesi gerekir.

Kolyoz Balığı: Kolyoz balığının avcılığı, genelde çapari ile yapılmakta ise de yemli olta ile de bu balığın avcılığı yapılabilmektedir.İnce bir misinaya zoka bağlanarak yapılan bu avda yem olarak taze Sardalya kullanılır ki asla hayır demez.

Levrek Balığı: Genelde At-Çek avcılığı ile Suni yem (Rapala) kullanmak suretiyle avı gerçekleştirilir.Ayrıca tekne ile sırtı yöntemi ile yapılan avlanmanın haricinde, kıyıdan bırakma olta ile canlı yemle ( gümüş, ilarya, sübye, isparoz ) ile yapılan avlarında trofe büyüklüğünde olanları yakalanmaktadır.

Lüfer Balığı: At-ÇEK avcılığı ile Suni yem ( Rapala ) ile avlanmanın yanı sıra, uzun olta ile zargana-istavrit-izmarit türü balıklar ile avı gerçekleştirilir.Bunun haricinde, zokalı oltalar ile de avı gerçekleştirilir ki, son 7 yılın bolluğunun yaşandığı 2012 yılında çapari ile de iri boyutlarının yakalandığı görülmektedir.

Mercan Balığı: 2 ve 3 köstekli klasik dip oltası ile yemli avı yapılmaktadır.Yem olarak, mamun, sülünes, karides, çimçim, kalamar, sübye kullanılmaktadır.

Orfoz Balığı: Bu balığın avlanması bir çok yöntemle olmaktadır.En çok verim alınan yöntem Jigging yöntemidir.Ancak Ülkemiz sularında türü tehlikede olan balıklar kategorisinde olmasından dolayı ben bu balığın avcılığını kesinlikle tasvip etmiyorum.

Sinarit Balığı: Sinarit balığının avcılığı oldukça zor ve meşakatli bir avdır.Çok sabır gerektirir, onlarca kez bu balığı avlamak için ava çıkılsa da yakalama şansınız çok zor olabilmektedir.Avlanma şekli, uzun olta ile Zargana, isparoz, istavrit, uskumru ve kalamar ile canlı yemle yapılır.Sırtı ile yapılan avlanmada yapay yemler kullanılabildiği gibi, canlı yemle de sırtı başarı getirir.

Yakalayacağımız balıklar hakkında vermiş olduğumuz bilgiler sonrasında da, önümüzdeki sayımızda bu balıkları yakalamak için kullanacağımız olta takımlarının hazırlanışı ve kullanma ile başarıyı yakalama üzerine makalemi okumanız dileğiyle, sevgiyle kalınız.

Hepinize rastgelsin.

[@Abartmatozu]

Balık tutmak benim işim değil,
Denizi saatlerce seyrede bilirim.
Bir nehir kıyyısında aylarca yaşaya bilirim.
Ancak o oltanın ucunda o balık kıpır kıpır can çekişmiyor mu?
Allah canımı alıyor yemiin ederim.

Balık yemek konusunda kitap bile yaza bilirim?
Hangi balık ne zaman yenir?
Hangi balık ağlatılmaz?
Balıklar ağar mı?
Balıktan sonra neden helva yenir?

Hepsini yaza bilirim.
Ama balık tutmak benim işim değil.

[@Dilaver]

Orjinal Mesaj Sahibi abartmatozu

Balık tutmak benim işim değil,
Denizi saatlerce seyrede bilirim.
Bir nehir kıyyısında aylarca yaşaya bilirim.
Ancak o oltanın ucunda o balık kıpır kıpır can çekişmiyor mu?
Allah canımı alıyor yemiin ederim.

Balık yemek konusunda kitap bile yaza bilirim?
Hangi balık ne zaman yenir?
Hangi balık ağlatılmaz?
Balıklar ağar mı?
Balıktan sonra neden helva yenir?

Hepsini yaza bilirim.
Ama balık tutmak benim işim değil.

abartmatozu biraderim; sıkıntı yapma kendine.. Düşündüğün kadar acı çekmiyor balıklar o an.. İşin bilimsel boyutuna derinleme girmeyelim şimdi.. Ağızlarına giren iğne canlarını yakmıyor balıkların..

Sen yine de tutma balık, mutfak yönü daha bi önemli işin. Balık tutulamazsa da satın alınır.. Önemli olan tutulan-alınan balığın zayi edilmemesi..

Elbet birileri tutacak, birileri alacak, yiyecek..

Ben gölde tuttuğum 10- 15 cm lik yavru balıkları geri saldığımda, aradan geçen bazen kısa bazen uzun süre içerisinde, az önce saldığım balığı tekrar tutmuşumdur.. Ağızlarındaki iğne izinden belli oluyor.. Onlar acı çekse acıları hiç olmazsa geçene kadar, yeme saldırmazlar tekrar.. Bu benim tecrübelerimle edindiğim bir bilgidir.

Yüce Yaratıcı'nın her şeye gücü yettiği gibi, buna da gücü yetmiş. Balıklara da bu özelliği nakşetmiş.. (Bana göre tabi ki)

[@Chevy]

Hiç bir zaman beceremediğim bir eylem.

Makale çok kapsamlı ve bilgilendirici olmuş teşekkürler