Saklıkent Kanyonu (Fethiye - Muğla)

[@ReaL]

Saklıkent Kanyonu (Fethiye - Muğla)

Yaklaşık 15 yıl kadar önce keşfedilen Saklıkent, Toros dağlarının Fethiye bölgesinde Akdağlar diye bilinen ve 200 bin yıl önce meydana gelen bir çökmeden oluşan bir kanyon. Çok etkileyici bir görüntüye sahip olan Saklıkent Kanyonu 17 km uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun kanyonudur.

Buranın tamamını görmek profesyonel dağcıları bile zorladığından turistler için yapılan tahtadan platformlarda yürüyerek ve güzergâh üzerindeki yer yer bel seviyesine gelecek çok sıcak günlerde bile buz gibi suyun içerisinde ilerleyerek bu nefis yeri keşfedeceksiniz.

Saklıkent Kanyonu turunda yanınızda olması gerekenler spor bir ayakkabı, (oradan da ayakkabı kiralayabilirsiniz ) mümkünse yedek mayo veya şort, havlu, kamera ve fotoğraf makinesi.

Öğle yemeğinden sonra, Tlos antik kentini ziyaret edip M.Ö 2000'de ilk yerleşim izlerini görebileceğiniz. Likya, Helen, Roma ve Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi kalıntıların güzel örneklerinden rehber eşliginde bilgilendirilip gezebilirsiniz.

Dalyan'da içerisine giremediğiz Kaya Mezarları'nın buradaki örneklerinin içini de tamamen gezebilirsiniz. Kanatlı at Pegasus efsanesi de burada doğmuştur. Hatta efsaneye göre Tlos halk kahramanı olan Belerefontes canavar Khimira'yı öldürüp Tlos halkını canavardan kurtarmıştır. Bu turumuz da yine sabah 09.00' da misafirler otelden alınarak başlar ve yaklaşık 19.00 gibi yine otellere dağıtılarak sona erer.

Kanyonun bir ucu Esen Çayı'nın solunda, diğer ucu da Esen Çayı'nın sağında olduğu için, kanyonun sol kıyısının Muğla, sağ kıyısının da Antalya il sınırları içinde olduğu sonucu ortaya çıkıyor.

[@Smyrna]

Geçen yaz ordaydım o suyun soğuğunu anlatamam size

Kanyona girmek için önce diz seviyesinde dağdan henüz çıkmış sudan geçmeniz gerekiyor.

[@LaLe]

Cook güzeldir, cookkk. Muhakkak gidip görülmesi gereken yerlerdir.

Smyrna'nin da dedigi gibi, su bildiginiz buz gibi nefesinizi keser..

[@Tanıdık]

arkadaş burnumun dibinde sayılır üç yıldır bu bölgedeyim daha gitmedim iyi mi, hemde benim gibi bir seyyah,

inşallah bu yıl mayıs ayında gitmeyi düşünüyorum, börtü böcek gelmeden gidip gezeyim,

[@LaLe]

Saklıkent Kanyonu ve Gizli Bahce'de Sanal Tur icin

Tıklayınız

Sarı okları takip ederek gezintinizi yapabilirsiniz

[@Mediter]

Konuyu açan Real'e ve katkıda bulunan tüm arkadaşlara teşekkürler.

Üç kez Saklıkent'e girmiş, iki kez de Kanyon yürüyüşü (birincisinde 6-7 km, ikincisinde 12-13 km) yapmış birisi olarak bölge hakkında kısa anekdotlar vermek isterim.

1970'li yıllara kadar (konuştuğum yerliler tarihini tam olarak hatırlayamıyorlar) bu açıklık (sanki bir baraj duvarı gibi) kapalıymış ve su yer yer 2-3 metre genişliği bulan deliklerden fışkırarak çıkar Karaçay adını alarak, Esen Çayı'na (bölgede Eşen denir) karışırmış, arkasında kanyonun içerisinde baraj misali birikmiş olan su farkedilince, dinamitlerle patlatılarak açılmış, içerisinde biriken su boşalınca, kanyon bütün güzelliği ile ortaya çıkmış.

1970 yıllara kadar su dolu olduğu için farkedilmeyip saklı kaldığı için Saklıkent adı verilmiş. (Bence Saklı Kanyon daha uygun olurdu.)

Çünkü kanyon içerisinde antik kent veya yapı yoktur.

Kanyon içerisindeki çamuru Keleopatra'nın güzellik amacıyla vücuduna sürdüğü iddia edilse de, kanyon girişinin 1970'li yıllarda açıldığını düşünürsek, bu iddia gerçekçilikten uzaktır.

Kayalarda oluşturulmuş asma patikadan 100 metre kadar yürününce, kanyonun sol tarafındaki kayalardan (bir kamyonu önüne katıp götürebilecek basınçta) buz gibi su fışkırdığı görülür.

Kanyon yürüyüşü yapmak için bu soğuksudan karşıya geçmek gereklidir. (Karşıdan gelmekte olan su soğuk değildir.)

Hemen karşıdan gelen su ise Antalya'nın köylerine kadar uzanmakta, dağlarda eriyen karların ve yağmur sularının oluşturduğu sudur.

Kayalardan fışkıran soğuk su yazın azalmazken, kanyon içinden gelen su (ılık bir sudur) temmuz-ağustos aylarında yok denecek kadar azalmaktadır.

Kanyon içerisindeki, suyun en az olduğu temmuz-ağustos döneminde bile, Kanyon yürüyüşü 10 yaş altı çocuklar ve yaşlılar için uygun değildir.

Çünkü su tamamen kurumaya yakın bile olsa, kışın sel sularının oluşturduğu çağlayanlar, yer yer kanyontabanında 2 metreye varan çukurlar oluşturmuş, bu çukurlarda su birikmiştir, kenarlar sarp kaya olduğu için bu göletlerden geçmeke gerekmekte ve yine yer yer 2 metreye varan çağlayan oluşturan yüksetilere çıkılması gerekmektedir.

Saklıkent'e gelmişken, size Patara kumsalını tavsiye edebilirler.

Patara Kumsalı' Fethiye Ölüdeniz'den sonra, Demre, Çayağzı Kumsalı'na kadar olan bölgedeki tek kumsal (ince kum) plajdır.

Kalkan yakınında Kaputaş Plajı olsa da, o hem çok küçük, hemde ince kum değildir.

Patara'nın içerisinde antik kalıntılar olmasına rağmen kumsal olması nedeniyle aşırı tahrip olmuştur. Gerek tahribat ,gerekse kum altında kalmış olması nedenleriyle, Patara'da görülebilecek pek fazla tarihi bir kalıntı yoktur.

Bu bölgeye gelmişken Saklıkent'e 15 dakikalık mesafedeki, Tarihi MÖ.8.yy'a kadar uzanan ve Antik çağda Likya'ya başkentlik yapmış olan, Ksantos kentinin ve tiyatrosunun kalıntılarını gezmeden bölgeden ayrılmanızı tavsiye etmem.

1840'lı yıllarda Ksantos'tan tarihi kalıntılar İngilizler tarafından British Museum'a kaçırılmış olsa da yine de görülmeye değer...

İyi tatiller.

Mediter

[@Basakca]

Verdiğiniz detaylı bilgilerle sanki bir rehber eşliğinde yeniden Saklı Kent(Kanyon)u bir rehber eşliğinde geziyormuşum gibi his uyandırdı.(1993-Eylül ayında gitmiştim.)

Teşekkürler Mediter

[@ReaL]

Orjinal Mesaj Sahibi Mediter

Kanyon içerisindeki çamuru Keleopatra'nın güzellik amacıyla vücuduna sürdüğü iddia edilse de, kanyon girişinin 1970'li yıllarda açıldığını düşünürsek, bu iddia gerçekçilikten uzaktır.

M.Ö 2000'de ilk yerleşim izlerini görebileceğiniz. Likya, Helen, Roma ve Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi kalıntıların güzel örneklerinden rehber eşliginde bilgilendirilip gezebilirsiniz.

Yer sarsıntıları veya başka nedenlerle bazı yerlerin yeraltında kaldığı da biliniyor...

M.Ö. 2000 yıllarında ilk yerleşimin izleri var olduğuna göre?

[@Mediter]

Orjinal Mesaj Sahibi ReaL

Saklıkent Kanyonu turunda yanınızda olması gerekenler spor bir ayakkabı, (oradan da ayakkabı kiralayabilirsiniz ) mümkünse yedek mayo veya şort, havlu, kamera ve fotoğraf makinesi.
Öğle yemeğinden sonra, Tlos antik kentini ziyaret edip M.Ö 2000'de ilk yerleşim izlerini görebileceğiniz. Likya, Helen, Roma ve Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi kalıntıların güzel örneklerinden rehber eşliginde bilgilendirilip gezebilirsiniz.

Yanlış anlamalara yol açarak, hayal kırıklığı yaratmaması için, yukarıdaki paragrafı (haddim olmayarak) açıklama gereksinimi hissettim.

Paragraftaki ''Tlos antik kentini ziyaret edip M.Ö 2000'de ilk yerleşim izlerini görebileceğiniz.'' cümlesinden, Tlos antik kentinin ve M.Ö 2000'e ait ilk yerleşimin izlerinin kanyon içerisinde olduğu gibi bir anlam oluşabiliyor.

Tlos antik kenti Saklıkent kanyonu içinde değildir, Kanyon içerisinde tarihi kalıntı, yerleşim izi yoktur.

[@Canan]

Anılarım fena halde depreşti.
Şu güzelliklere bakar mısınız...Görmeyen varsa, gidip görsün, suyun içinde balık yesin, üstüne de iyi demlenmiş bir kaç bardak çay içsin

Teşekkürler ReaL...

Emeği geçen herkese de ayrıca teşekkürlerimi sunarım efenim