Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Kültür | Sanat | Edebiyat > Türk Edebiyatı


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 29.05.2011, 22:15   #1
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Edebi Akımlar

Edebi Akımlar

Avrupa’da edebi akımlar başlamadan önce, iki önemli düşünce ve sanat anlayışı vardı. Hümanizm ve Rönesansçılık


Hümanizim


Dante Alighieri

İnsana değer vermek esastır. Tabiatı Tanrı yaratmıştır düşüncesi kabul edilmiştir. İnsanı sevip onu yüceltme.

Dante bu düşüncenin temsilcisidir.



Rönesansçılar



Hem hümanizmin getirdiklerin hem de 16.yy bilim ve akılcılığını benimsemişlerdir.
Özgürlük düşüncesini geliştirirler.

Petrarca, Montaigne, Bocan, Cervantes, Shakspeare bu dönemde eser verirler.



Klasisizm



17.yy ortalarında Fransa’da ortaya çıkan edebiyat akımıdır. Akla ve sağduyuya değer verirler. İnsandaki tabiata, insanların iç dünyasına saygı göstermek esastır. Konularını eski Yunan ve Latin edebiyatından alırlar. Kahramanları seçkin kişilerdir. Sıradan insanlara eserlerinde yer vermezler. Önemli olan konu değil konunun işleniş biçimidir. Dil, üslup kusursuz bir şekilde işlenmiştir. Dil açık, yalın ve soyludur. Sanat için sanat görüşünü savunurlar. Sanatçı eserde kendini gizler. Tiyatroda üç birlik kuralına uyulur.(olay, zaman, mekân)

Bu akımın en önemli temsilcileri: Moliere ,Corneille, Racine, La Fontaine, La Bruyere, Daniel Defoe
Türk edebiyatında temsilcileri: Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa ‘dır.


Romantizim


Fransa’da 1830 yıllarında klasizme tepki olarak doğmuştur. Klasik edebiyatın kural ve şekilleri bırakılır. Konular eski Yunan ve Latin edebiyatı yerine Hıristiyanlıktan tarihten ve günlük yaşamından alınır. Akıl yerine duygulara ve hayallere önem verirler. Sanatçılar kendi eserlerinin kişiliklerini gizlemezler. Sanat toplum içindir görüşünü benimsemişlerdir. Tabiat önemlidir. Gözlem ve tasvire önem verilir. Konular işlenirken iyi, kötü, doğru, yanlış gibi karşıtlıklardan yararlanırlar. Üç birlik kuralı terk edilir.

Temsilcileri: J. J. Rousseau, Voltaire, Victor Hugo, Goethe, Schiller, Chateaubriand, George Sand
Türk edebiyatında temsilcileri: Namık Kemal, A.Hamit Tarhan, A.Mithat Efendi.


Realizm



19.yy’ın ikinci yarısında Fransa’da romantizme tepki olarak doğmuştur. Konu gerçekten alınır. Olay ve kişiler yaşanan ve yaşayan kişilerin benzerleridir Kişilerin ruhi davranışlarını etkileyen onların kişiliklerini çizen çevre ve ortamın tanıtılmasına önem verilir. Betimlemeler yazarın gözüyle yapılmaz kahramanın gözüyle yapılır. His ve hayale kapılmadan toplum gerçeklerini olduğu gibi yansıtır. Sanat için sanat görüşünü savunurlar. Hikâye ve Romanda uygulanır.

Temsilcileri: Honero De Balzac, Stendhal, Gustave Flubert, Tolstoy, Dostoyevski, Ernest Hemingvay, Steinbeck
Türk edebiyatında ise; Recaizade Mahmut, Nabizade Nazım, Yakup Kadri, R. Halit Karay



__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.05.2011, 23:29   #2
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edebi Akımlar



Natüralizm




Determinizm anlayışını romana getiren bu akım 19. asrın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmıştır.
Determinizme göre tabiat olaylarında aynı sebepler aynı sonucu doğurur. Natüralistler, Determinizmi topluma ve insan uyguladılar. Toplum büyük bir laboratuar, insan deney konusu, sanatçı da bilgin sayıldı. İnsan kişiliğini anlatabilmek için soya çekim yasalarından ve toplum biliminden yararlandılar. Romanlarda kahramanların portreleri ince ayrıntılarına kadar verilir. Yazar eserde kişiliğini gizler. Gözlem ve tasvir önemlidir. Eserlerinde hayatı bütün yönüyle anlatırlar. Bedenden ayrı bir ruh yoktur. Dil her seviyedeki insanın anlayabileceği bir düzeyde tutulmuştur. Sanat toplum içindir anlayışı doğrultusunda eserler verilmiştir.

Temsilcileri: Emile Zola, Goncoutr Kardeşler, Guy De Maupassent, Alphonse Daudet
Türk edebiyatında ise; H. Rahmi Gürpınar, Nabizade Nazım, Beşir Fuat



Parnasizm




Romantik şiir anlayışı ile Fransa da ortaya çıkmıştır. Doğal güzelliğe ve dış görünüşe büyük önem verir. Sanat sanat içindir ilkesini savunmuştur. Nesneleri dış görünüşünü aktarmışlardır. Kelimeler seçilerek kullanılır. Kelimelerin sıralayışı ve ahenk önemlidir. Kafiye ve Redife önem verilir. Romantizm’de bırakılan eski Yunan ve Latin kültürüne dönüşmüştür.

Temsilcileri: Th. Gauthier, Theodore Debanvaille, Francois Coppee
Türk edebiyatında ise; Tevfik Fikret, Cenap Sahabettin, Yahya Kemal



Sembolizm




19.yy’ın son çeyreğinde ortaya çıkmıştır. Nesneleri olduğu gibi anlatmak mümkün değildir. Nesneler değişerek anlatılabilir. Anlatımda sözlerin sözlük anlamından bıkan sembolistler yaşatmaya çalışırlar. Şiirde anlam açıklığından kaçındılar. Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir. Şiirde alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün doğumu, gün batımı gibi belli belirsiz varlıklar görüntüleri yansıtırlar. Şiirde musiki her şeyden önce musiki ilkesini savundular. Sanat için sanat anlayışına bağlılardır. Dil herkesin anlayacağı seviyede değil oldukça ağırdır.

Temsilcileri: Baudelaire, P. Verlaine, A. Rimbaud
Türk edebiyatında ise; Ahmet Haşim, A. Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, biraz da Cenap Sahabettin



__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 30.05.2011, 22:32   #3
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edebi Akımlar



Sürrealizm (Gerçek Üstücülük)



Kelime anlamı "gerçek üstüncülük" demek olan bu akım 1924’te Fransa’da çıkmıştır. Sürrealistler Sigmund Freud’un etkisinde kalmışlardır. Bilinçaltı rüyada ortaya çıkar. Hipnotize edilmiş insanlara şiir söylettiler. Akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren İçgüdü, bilinçaltıdır demişlerdir.

Temsilcileri: Breton Aragon, Paul Eluard
Türk edebiyatında ise; Orhan Veli ve arkadaşları, Cemal Süreyya, İlhan Berk (II. Yeniciler)


Fütürizm



Geleceği makineleştiren sanattır. 20.yy. başında Marinetti tarafından kurulmuştur. Geçmişin sanat değerlerini bırakmalı ve yeni anlatım biçimleri bulmalı. Makinalaşma çalışmaları kutsallığı savunulmalıdır.

Temsilcileri: Marinetti ve Mayatovski
Türk edebiyatında ise: Nazım Hikmet


Egzistansiyalizm (Var Oluşculuk)

Var olmayı her şeyden önce görenlerdir. Bu akıma var oluşçuluk da denir. İnsan kendi değerlerini kendi oluşturabileceğini bilmelidir. İnsan bütünüyle özgür olmalıdır.

Temsilcileri: J.Paul Sartre, Simon de Beauvoir, A.Camus


Dadaizm



Kelimeleri rasgele kullanmak suretiyle oluşan şiirlere denir. Dil ve estetik kurallarını yıkma. Şiir gelişimini güzel seçilmiş kâğıt üzerine dizilmesiyle yazılır.

Temsilcileri: Tristan Zara, L.Aragon, Paul Elaud


__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 30.05.2011, 23:27   #4
Çevrimdışı
Lilium
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edebi Akımlar

Teşekkürler Başakça ellerine sağlık...

Bu aralar kpss kitapları dışında birşeyler okumaya çok uzağım
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Lilium'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.11.2013, 15:24   #5
Çevrimdışı
MyStery
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edebi Akımlar

Teşekkürler Başakça ellerine sağlık...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz MyStery'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.02.2014, 03:22   #6
Çevrimdışı
Subutay
Eflamor

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edebi Akımlar

Teşekkürler Başakça eline emeğine sağlık.
__________________
Asya boz kırlarında bir bebek dünyaya geldi. Bu bebeğe asya stepleri beşik oldu. Rüzgarlar şarkı söyledi ona. Yıldızlar yol gösterdi. Yağmurlar yıkadı. Bu bebek büyüdü ve ona Türkadını verdiler. Türk büyüdü kasırga oldu tayfun oldu. Türk budur. Türk tayfundur, kasırgadır, Boradır. | Mustafa Kemal Atatürk.






la şey e vaki ün mutlak bel küllün mümkin
nisi credideritis non intelligentis
  Alıntı ile Cevapla
Subutay'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
akımlar, edebi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:06.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.