Günün Yobazı

[@Canan]

Günün Yobazı

Hükümete yakın Milat gazetesi yazarı Muhammed Özkılınç, bugünkü yazısında kadınların çalışmasına karşı çıktı.

Muhammed Özkılınç, “Çalışan değil çalışmayan kadın…” başlıklı yazısında, “Birçok mütedeyyin ailede yetişen mütedeyyin kızlar bile ev hanımı olmayı zül, anne olmayı yük görür hale ge(tiri)ldiler. Şu an nice İslami kurum ve kuruluşlarda eğitim gören kızlar bile, ayaklarının üzerinde duran (!) kadın olmayı hedefliyorlar. Yani eşinin eline bakmayan, kendi kendine yeten ve dolayısıyla eşine veya bir başkasına eyvallahı olmayan kadın…” ifadelerini kullandı.

“Peki, Allah (cc) aşkına, bu haleti ruhiye tabii midir? Bu gidişat nereyedir?” sorularını yönelten Muhammed Özkılınç, şöyle devam etti:

“Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah’a ve Resûlüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah, sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. (Ahzab 33/32,33)

‘Bir kadınla yabancı bir erkek, iki ikiye muhatap olur, baş başa kalırsa bunların üçüncüsü şeytandır!’ ‘muhakkak ki kadın avrettir. Dışarı çıktığında şeytan onu gözetler (aldatmak için fırsat kollar). Kadının Rabbinin rahmetine en yakın olduğu an evinde olduğu zamandır.’ (Tirmizi, ibni Mes’ud tan)”

“AYNI POZİSYONDA SERVİSLERLE İŞ YERİNE GİTMEKTE…”

Muhammed Özkılınç, kadınları hedef alan yazısını şöyle sürdürdü:

“Kadın fıtraten nazik ve kibar yaratılmış, İslami ahlaktan mahrum bırakılmış olan kadın, ayrıca dikkat çekmek için, kırıtma, sırıtma, cilve, enva-ı çeşit makyaj vb kadınlık sanatlarını icra ederek tüm mahremiyetini ortaya sermektedir. Bunun sonucu olarak karşı cinsi tahrik ve cezb etmekte ve çok yönlü haramlar silsilesine sebep olmaktadır.

Bu gün kadın çalıştığı iş yerlerinde tamamen erkeklerle yan yana iç içe çalışmakta, aynı pozisyonda servislerle iş yerine gitmekte, bu gidiş gelişler çoğu kere gece yarılarında olmaktadır. Birçok defa tek erkekle baş başa halvet durumları yaşamaktadır. Tüm bunların gerek erkek gerek bayan üzerinde çok ciddi olumsuz etkileri vardır.

Efendimiz (sav) birden fazla hadislerinde zinanın sadece cinsel organlarla olmadığını, tüm organlarla şehvet içerikli yapılan davranışların zina olduğunu net olarak ifade etmektedir.

Adına flört, beraber yaşam, arkadaşlık vs isimler verilen zina türleri türedi. Daha vahimi ise, bu ahlaksızlıkların çağdaşlık ve ilericiliğin simgesi olarak kabul görmesidir. ***** ve erotizmin bir sektör olması neyin nesi? Çocuklara dahi reva görülen cinsel istismar vs. vs…

Aile düzeninin sarsılıp dağılmasına sebep olması…

Kadında kendine yeterlilik duygusunu geliştirerek eşine saygıyı yok etmesi…”

“KADIN KENDİ EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞINI KAZANMIŞSA…”

“Ayrıca kadın kendi ekonomik bağımsızlığını kazanmışsa eşine karşı sen sensin ben benim havasındadır. İtaat ve saygı olayı bitmiştir” diyen Muhammed Özkılınç, yazısını şöyle sonlandırdı:

“Saygı olmayınca sevgide doğal olarak bitecektir. Son yıllarda dağılıp savrulan aileler neden dağılıyorlar? Sebepler belki farklı ama en büyük sebep kanaatimce kadının evinin hanımı olmaktan çıkıp piyasa kadını olmasındandır.

Nüfus gelişimine olumsuz etkileri…

Neslin oluşum, gelişim ve eğitimine olumsum etkileri…

Çalışan kadın evinin hanımı gibi rahat çocuk sahibi olamayacağı gibi, olan çocuklarıyla ilgilenmesi de mümkün değildir. İlk ve en etkin öğretmen ve rehber annedir. Anaokulu kreş vs. ortamlar annenin yerini asla dolduramazlar.

Anne şefkatinden mahrum yetişen çocukların ruh dünyaları alt üst olur, fiziki dünyaları da ondan geri kalmaz. Sonuç olarak psikolojileri çökmüş ruhları paramparça olmuş bir nesil. Bu neslin oluşturacağı toplum nasıl bir toplum olur? Yarınına güvenle bakabilir mi? İşte batı âlemi; ahı gitmiş vahı kalmış. Aklımızı başımıza devşirmezsek bizim de geleceğimiz pek parlak görünmüyor. Selam… Dua…”

Odatv.com

[@ersi]

Bu yobazları dinleyen varmı acaba?

[@Canan]

Orjinal Mesaj Sahibi Aristo

Dinen adamın dedikleri doğru.

Muhammed' in ilk eşi ondan 15 yaş büyük dul ve çocuklu iş kadını Hatice'dir. Cahiliye devrinde son derece saygın, zengin ve sözü dinlenen bir kadındır ve Muhammed' i de onun ailesine başlık parası ödeyerek kendine koca olarak almıştır.

Dikkat! Devir o beğenmedikleri cahiliye devri!

Sonra islam geldi ve bu alemden bir daha zengin, varlıklı ve saygın bir kadın ya da iş kadını çıkmadı.

Ayetler de doğal olarak arap aleminde Kuran emri olarak yaşanmış kadınlar sosyal ve mesleki yaşamdan din ile birlikte soyutlanmıştır.

...

Yani adam doğru söylüyor.

Kuran' ı da kabak gibi önümüze koymuş:



Şimdi Kuran' dan bir alıntı da ben yapayım:



Ayrıca Kuran' da kadınların toplumsal yaşamdan dışlanıp, evlerinde oturup kocalarına itaat etmelerine yönelik başka ayetler de var...

Hadislere ise hiç girmiyorum. Hadislere girsem, kadının yeri hayvandan da beter.

Bir defa daha söylüyorum: Hoca efendi haklı.

Valla Kuran'ı yemiş yutmuşsun Aristo. Daha ilginç tarafı, hangi dini konu açılırsa, onunla ilgili paragrafı hemen bulup yapıştırman.



Ben Kuran'ın tümünü okuyamadım. Çoğu yerlerini de anlayamadım zaten

[@Tntcool]

Beyin uçkur hizasında olunca bütün bozulmayı kadınların toplum içindeki gelişimine bağlamış yobaz.

Bir kadınla bir erkeğin başbaşa kalmasını kıskanan üçüncü şeytan mı acaba ?
Mobil Sürüm ile Gönderildi

[@Rosebud]

Orjinal Mesaj Sahibi Aristo

Dinlerin toplumları nasıl etkilediğini anladıktan sonra araştırmaya ve okumaya başladım.

Aslında bu konu tavuk mu yumurtadan çıktı, yumurta mı tavuktan çıktı gibi bir konu...
Yani din mi toplumları etkiliyor yoksa toplumlar mı dini yaratıyor!..
Bence her ikisi de...
Önce toplumlar dini yaratıyor onlarca nesil sonra da toplumsal hafıza sıfırlandığında, insanaoğlu kendi yarattığı dine tapmaya başlıyor mesele bu.
O nedenledir ki senin sözünü ettiğin çarpıklıklara sık sık rastlıyoruz kuranda, bu; kısaca orada yazan her şeyin dönemin nüfuz sahiplerinin menfaati doğrultusunda şekillenmiş olduğu anlamına geliyor.
Özetle dünyanın en büyük uçan balonudur dinler.