Zenginlik, Demokrasi, İnsan Hakları

[@Mustafa Akten]

ZENGİNLİK, DEMOKRASİ, İNSAN HAKLARI


Dünya ülkeleri içinde Müslüman varsayılan, sahip oldukları özellikle yer altı zenginlikleri ile satın alma değeri temel alınarak fert başına düşen milli gelirleri ile dünya zengin devletler kategorisinde sıralanan bazı ülkeler, durumları böyle olmasına karşın, başta kadınları olmak üzere temel hak ve özgürlükler açısından ve demokrasi nimetleri açısından insanları adına kayıptalar, evrensel değerlerden yoksundurlar. Fakirdirler!


Teknisyenlerin üzerinde mutabık kaldığı bir para tarifi yapalım. Paraya verilen manevi değeri bir kenara bırakırsak, maddi olarak paranın tek bir anlamı olduğu, finansal açıdan irdelendiğinde aşağıdaki gibi dört başlık halinde olmaktadır.


a)değişim aracı işlevi,
b)hesap ve değer birimi işlevi,
c)değer biriktirme ve mal mülk çokluğu ile vurgunculuk işlevi,
d)bir iktisat politikası aracı olması işlevidir.


Teknisyenlerin üzerinde uzlaştığı İktisat veya "ekonomi" tarifi: üretim, dağıtım, tüketim, ticaret, değişim ve bölüşüm ile ilgili etkinliklerin bütünü ile bu etkinlikleri inceleyen bir bilim dalıdır.


Para bir iktisat politikası aracı olması nedeni ile dünya üzerinde 195 olduğu bilinen devlet ve devletçiklerin paraları, yine iktisadi kaynaklara göre dünya üzerinde 200’den fazla resmi para birimi olduğu, Birleşmiş Milletler ise 180 ulusal para birimi olduğunu kabul etmektedir. Bu para birimleri, majör, minör ve egzotik olarak sınıflandırılır. 7 majör para birimi vardır ve bu para birimlerinin ait olduğu ülkelerin ekonomileri dünyanın en canlı ekonomileridir. Majör para birimleri; Majör, Minör karşıtı olmakla burada büyüklüğü ifade etmektedir. Bunlardan bazıları ise;
a)Amerikan doları (USD),
b)Euro (EUR),
C)Japon yeni (JPY),
d)İngiliz sterlini (GBP),
e)Kanada doları (CAD),
f)Avustralya doları (AUD),
g)İsviçre frangı (CHF)’dir.


Bir ülke sahip olduğu yer altı yer üstü zenginliği yanında, üretimden kaynaklanan alt ve üst değerlerinin homojen hale gelmesi ile köprüler, yollar, çeşitli sanat yapıları, barajlar, iletişim, telekomünikasyon, imarlı planlı şehircilik, sosyal aktivitelerin tümü olmasa bile büyük bir kısmının olması ile bayındır olabilir, eğer sahip olunan değerler kadınlarına, çalışanına, emeklisine, çocuklarına, sahip olunan nüfusun büyük bölümüne yansımıyorsa, milli gelir düzeyinde dağılımı adaletli yapılmıyor ve sağlanmamış ise, Türkiye dâhil o ülkelerde uygarlıktan, demokrasiden, insan haklarından söz edilemez.


Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve OECD verilerinden derlenen bilgilere göre, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bir araya geldiği G20'de, ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada, Türkiye, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Hindistan, Rusya, Meksika, Güney Kore, Güney Afrika, Suudi Arabistan ve kurum olarak da Avrupa Birliği yer alıyor. G 20 ülkeleri içinde Türkiye hariç diğer ülkelerin fert başına düşen milli gelirleri 50 bin doların üzerinde Türkiye ise 9.600 dolar!

(Söz konusu Türkiye ise, bu gün Türkiye’nin kaymağını beş bin aile yiyor, idareci konumda olanlar milli gelirleri örtülü veya örtüsüz ödenekleri ile çarçur ve israf ediyor, üstüne üstlük gelir dağılımındaki adaletsizlikle milli gelir geniş halk yığınları tarafından paylaşılmıyor üleşme hakkaniyete uygun olmuyor…)


(Türkiye dünyada 17. ekonomi olarak biliniyor, fert başına düşen milli gelir yaklaşık 9.600 dolar.. Ama bu reel değil sadece kâğıt üzerinde. Büyüme denilen ekonomik çıkış reel kaynaklarla olmuyor, ev, araba, eşya, mobilya, giyim kuşam ve hatta gıda reel kaynaklar ile değil, tamamen krediler ile sağlandığından büyüme ve fert başına düşen milli gelir afaki kalıyor…)


Bazı ülkelerden örnek vermek gerekirse:
G20 üyesi 19 ülke arasında kişi başına düşen milli gelir açısından Avustralya, 61 bin 887 dolar demokrasi ve insan hakları var, milli gelir açısından ilk sırada yer alıyor.


ABD'de kişi başına düşen milli gelir 54 bin 629 dolar başkanlık sistemi olmasına karşın demokrasi tam olmasa da var,


Kanada'da 50 bin 271 dolar. Başbakanları “Justin Trudeau” ile demokrasi ve insan hakları şaha kalkmış durumda hükümet üyelerinin yarısı kadın, geçmişte açılmayan insan hakları ihlâli gündemde, 3 kadın bakan soruşturmanın başında.


Almanya'da 47 bin 627 dolar demokrasi var ve çalışıyor..


İngiltere'de 45 bin 603 dolar. Monarşi olmasına karşın, Kraliyetin varlığı sadece temsili, demokrasi tam olmasa da var ve insan hakları çalışıyor ..

2015 yılı iktisat ve ekonomi verilerine göre dünyanın En Zengin Ülkeleri içinde sayılan;


BAE:
Birleşik Arap Emirlikleri’nde kişi başına düşen milli gelir 63,181 dolar Bayındır olma hali süpere yakın. Ancak demokrasi ve insan hakları yok teokratik tipik Arap zihniyeti ve idaresi. Petrolün keşfi ile son 30 yılda yoksul bir ülkeden güçlü ve zengin bir ülkeye dönüşen BAE zengin ülkeler listesinde 7. sırada. Sıfır vergi politikası da bu ülkeye uluslararası yatırımı çekmekte. BAE’nin son yıllardaki en büyük gelir kalemleri arasında gaz ve turizm de önemli etki etmekte.


KUVEYT:
Kuveyt’in kişi başına düşen milli geliri 70,785 dolar. Petrol zengini bu ülke bir hayli bayındır, çevre Arap ülkelerinden önemli ölçüde göç almakta. Yaşam kalitesinin yüksekliğinde bir önemli etken de öteki Arap ülkelerine göre daha çok siyasi istikrara sahip olması, demokrasi ve insan hakları açısından fukaralığına engel değil

4: BRUNEİ:
Brunei’nin kişi başına düşen milli geliri 73,823 dolar. Brunei’nin nüfusu 416,717. Dünyanın en küçük ama zengin ülkelerinden birisi olan Brunei’nin ekonomisinin % 90’ni gaza ve petrole dayanmaktadır. Demokrasi yok, evrensel insan hakları esamisi okunmuyor, çok eşli çok çocuklu adı sultan olan bir kral tarafından idare ediliyor…


KATAR:
Katar’ın kişi başına düşen milli geliri 145,894 Dolar. Katar ekonomisi petrol ve petrol ürünlerinin işlemesine dayalı olarak son yıllarda çok büyük bir gelişme gösterdi. Buna bağlı olarak artan taşımacılık yatırımları, sıfır vergi politikası ekonomide büyük değişim göstermekle birlikte demokrasi yok, insan hakları evrensel değerler eser derecede yok, Tipik teokratik bir Arap devleti ve idaresi söz konusu.

Zenginlik açısından örneklerini verdiğim yukarıdaki kendilerini Müslüman sayan ülkeler bayındır olma açısından bir çok gelişmiş batı ülkelerinden ve Türkiye’den ileri olmalarına karşın demokrasi ve evrensel insan hakları yönünden yoksuldurlar..


Arap ve İslam ülkesi sayılan yer altı kaynakları ile adlarından söz edilen ülkelerden bazıları olan Mısır, Suud’ların malı Arabistan, İran, Irak, Ürdün, Suriye, Libya, Yemen, Suriye, Lübnan, Filistin vb ülkelerde insan hak ve hürriyetleri eser derecede yok, bir çoğunun fert başına düşen milli geliri Türkiye’den çok fazla ama demokrasi yok çoğu İslami kurallara göre yönetildiklerinden her konuda refahı, huzuru, mutluluğu bulamayan halklar.. ! Türkiye’nin nüfusunun büyük bir bölümü Müslüman olmasına karşın Cumhuriyet ilkelerinde var olan demokrasi, laiklik, hukukun üstünlüğü temel olarak var olmasına karşın, radikal dincilerin uzunca süreler devlet hayatında ve kadrolarında olmaları nedeni ile huzur, istikrar, önemsenen insan hak ve hürriyetleri ve demokrasi idari hayatta yer bulamamaktadır.




14.01.2016
Mustafa AKTEN