Maviyle Buluşturan En Güzel Koylarımız

[@MyStery]

Yeşil ya da mavi cennetlere ulaşabilmek için yollar kat edilir, bir yaşam boyu en derin mavinin en dingin yeşilin peşinden gidilir.

Cennet gibi yerler, tablo gibi güzellikler..
Her zaman çok sevdiğim bir karşımdır doğada Huzuru barındırır bana huzur verir hele ki kokularının birleşimi tarif edilemez sanırım.. Gidip görmek nasip olmadı ama sayende gördüm

Teşekkürler.. Bu Güzel Paylaşım için.. Emeğine ve de güzel yüreğinle, ellerine sağlık canancım

[@Canan]

Orjinal Mesaj Sahibi LaLe

Canancığım ellerine sağlık.

Adrasan Koyu maalesef fotoğrafta göründüğü kadar bakir kalmış değil. Güzel olan ise, yüksek binaların yapımının yasak olmasından dolayı otellerin pansiyon tipi ve 2 katlı olması.

Sadece Adrasan koyu mu bozulan, buraya gelmeden önce çok beğendiğim Katrancı koyuna, 8 sene sonra tekrar gittiğimde, sükut-u hayale uğradım, derin bir iç çekmek zorunda kaldım. Olacak böyle şeyler, önlenemez malesef LaLeciğim.

[@Tanıdık]

Şeytan kalkta git diyor iyi mi?..

[@Redwine]

Göcek turunu özledim...İki senedir Bodruma gittiğimden beri bu eşşiz koylardan uzak kaldım...

Teşekkürler Canancığım.... Ellerine sağlık...

[@Liaaa]

Göz kamaştırıcı renklere sahip koylarda konaklayasım geldi.

Emeğine sağlık, tanıtım için teşekkürler Canan.

[@Canan]

Didim; Aydın ili sınırlarında, mavi ile yeşilin iç içe geçtiği, şirin ve sürekli gelişmekte olan bir tatil merkezi ve sahil beldesidir. Kültürü, tarihi, doğal güzellikleri, eğlenceyi ve ılıman Akdeniz iklimini bünyesinde barındırmaktadır. Özellikle son 15 yılda, yerli ve yabancı turistler tarafından keşfedilen bakir koyları, meşhur Altınkum plajı, kumsal ve koylarla çevrili mavi bayraklı denizi, tarihi kültürel zenginlikleri (Apollon Tapınağı, Kutsal Yol, Milet ve Priene Antik Kentleri) ile yoğun olarak ziyaret edilen turistik bir çekim merkezi olmuştur.

Didim Manastır Koyu Ege denizi, batı tarafına direk bakan bir koydur. Denizi turkuaz renkli, dalgalı ve sıcaktır. Didim Manastır Koyu sahilinden Yunanistan'ın Farmakonisi (Bulamaç) ve Agathonisi (Eşek) adaları çıplak gözle rahatlıkla izlenebilir. Ayrıca bu koyda küçük bir çay bahçesi de bulunur.

Kurucaşile - Cide arasında, iki noktaya da 12 km uzaklıkta, kestane, meşe, kayın, şimşir ve çam ağaçlarından oluşan yemyeşil örtü ile çevrili yeşilin ve mavinin en güzel haline tanıklık eden koy. İsmi cenevizliler'den kalma gideros koyu, iki balık lokantası ve birkaç evden oluşuyor.

Amasra ile Sinop arasındaki bol ve sert virajlı yol, bir yanı yeşil ormanlara, diğer yanı mavi denize bakarak akıp gider kilometreler boyunca Karadeniz’in bildik yağmurlarıyla kimi yerleri bozulan asfaltta ilerlerken her dönemeçte başka bir sürpriz çıkar karşınıza derin bir vadi denize karışan ince dereler. Vadilerin ağzına kurulmuş köyler ve sayısız bakır kumsal. Yaz aylarında çılgın bir kalabalığın akınına uğrayan Akdeniz’in tersine, sürekli ıssızlığı yaşar bu dingin mekânlar. Yeşille mavi arasında kalan beyaz kumsallarıyla Kapısı Ginolu ve Gideros bu güzel koyların başında geliyor. Tekne yapımıyla unlu Kurucaşile de ustaların ahşap omurgalar üzerinde çalışmalarını izlemek için mola verebilirsiniz Kurucaşile’den 12 kilometre ilerideki Gideros. Kastamonu ilinin keşfedilecek doğal güzellikleri arasında Hangi yönden gelirseniz gelin zümrüt yeşili bir göl gibi görünür koy. İlk bakışta bir ıstakozun kolları gibi kapalı sanılan körfezin burunlar arasındaki boğazdan küçük bir girişi vardır aslında. Bu korunaklı yapısıyla fırtınalı havalarda Karadeniz’in hırçın dalgalarından kaçmak isteyen balıkçıların sığınağı olmuş her daim. Tarihte korsanların gizli limanı olan Gideros Kurtuluş Savaşı'nda ise Anadolu'ya taşınan cephane ve mühimmatın saklandığı hır depo vazifesi görmüş

Bir kıyısında iki balıkçı lokantası, diğer kıyısında birkaç ev yeralır. Baharda kalkan, barbunya ve istavritin, sonbahara doğru ise palamudun bulunabildiği sataş lokantaları dört mevsim açık. Koyun hemen dışında bir mağara yer alıyor. Denizi temiz olmakla birlikte Gideros’ta, üreme mevsimi sırasında denizanaları kısa bir süre yuva yapıyor. Bu dönemin dışında sakin deniziyle yüzmeye müsait olan Gideros kumsalında, akşam güneşi muhteşem bir ışık gösterisiyle sahilde oturmak insanı dinlendiriyor.

[@Canan]

Kekova, (Likya dilinde: Dolichiste) Antalya ilinin Demre ilçesi yakınlarında Kaleköy ve Üçağız açıklarındaki küçük, kayalık bir adadır. Kaynaklara çoğu kez "Kakava" diye geçmiştir. 4.5 km²'lik yüzölçümü olmakla birlikte bu adada kimse yaşamamaktadır. Üzerinde pansiyonlar ve kafeler bulunan adaya teknelerle ulaşım sağlanmaktadır.

Kuzey tarafında ikinci yüzyılda depremlerle yok olan antik Dolkisthe kentinden kalma batıklara yer yer rastlanır. Kekova, Bizans döneminde yeniden kurulup gelişmiş fakat gelişmesi Arap istilaları yüzünden devam edememiştir.

Kekova ve çevresi 18 Haziran 1990'da Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilmiştir. Tüm yüzüş ve dalışların hükümet tarafından özel izin alınarak yapılması kararlaştırılmışsa da sonraki yıllarda bu yasak, tarihî batık olanlar haricindeki yerler için kaldırılmıştır.

Kleopatra Koyu her havaya kapalı, tamamı ağaçlarla örülü, denizi berrak ve irili ufaklı adacıkların içinde bulunduğu çok özel bir yerdir. Kuzey tarafında balık restoranı ve iskele yer alır. Her sabah dağlardan gelen siyahlı beyazlı keçiler, karanın denizle buluştuğu yerdeki tatlı su kaynağından su içerler. Yaban zeytin ağaçları heryerde karşınıza çıkar. Kleopatra koyu, hem özel doğası hem de arkeolojik kalıntılarıyla çok farklı bir koydur.. Kleopatra'nın ruhu muhtemelen geceleri hala burada dolaşmaktadır.

[@ReaL]

Çok da eski konuymuş, nasıl gözden kaçırmışım hayret.

Türkiye'nin 3 yanı denizle çevrili olmasının avantajı ile birçok koyumuz var, hepsi de birbirinden güzel.

Ama bana göre en güzeli Fethiye'deki Ölüdeniz. Zaten 5-6 yıl önce kadar Avrupa'da en temiz koyu seçildiydi. Görsel olarak da muhteşem.

Bu güzel konu için, ellerine sağlık, teşekkürler Canan

Daha kaydadeğer başka koylar var biliyorsun dimi Canan

[@niyazican]

Huzurun adresleri...

[@Canan]

Orjinal Mesaj Sahibi ReaL

Çok da eski konuymuş, nasıl gözden kaçırmışım hayret.

Türkiye'nin 3 yanı denizle çevrili olmasının avantajı ile birçok koyumuz var, hepsi de birbirinden güzel.

Ama bana göre en güzeli Fethiye'deki Ölüdeniz. Zaten 5-6 yıl önce kadar Avrupa'da en temiz koyu seçildiydi. Görsel olarak da muhteşem.

Bu güzel konu için, ellerine sağlık, teşekkürler Canan

Daha kaydadeğer başka koylar var biliyorsun dimi Canan

Var evet. onları da peyderpey ekleyeceğim ReaL.