Siyah Lale - Alexandre Dumas

[@LaLe]

Yeni çıkan bir kitap değil. Okumadıysanız tavsiye ederim.


* * * *

Üç Silahşörler ve Monte Kristo Kontu’nun yazarından yeni bir roman. Şövalyeler, kılıç, kalkan ve kahramanlık öyküleri seven gençlerin ellerinden bırakamayacakları bir dünya klasiği.


Haarlem Çiçekçilik Cemiyeti kusursuz bir siyah lale yetiştirene büyük bir ödül vaat eder. Bu o ana kadar görülmemiş bir şeydir ve herkesin ilgisini çeker. Siyah laleyle ilgilenenlerden birisi de Cornelius Van Baerle’dir. Uzun süren çalışmalardan sonra üç tane siyah lale soğanı yetiştirmeyi başarır. Ama kıskanç komşusu Isaac Boxtel bütün bu olanlardan haberdardır. Siyah laleyi ve dolayısıyla ödülü elde etmek için Van Baaerle’yi işlemediği bir suçla itham ederek ihbar eder. Van Baerle tutuklanır ve hapsedilir. Hapishanede tanıştığı gardiyanın kızına yani Rosa’ya âşık olur. Onun yardımıyla siyah laleyi yetiştirirler ve Boxtel’in bütün çabalarına rağmen ödülün sahibi olurlar. Bütün bunlar olurken Van Baerle’nin suçsuzluğu anlaşılır ve Van Baerle de özgürlüğüne kavuşur ve Rosa’yla evlenerek mutlu bir yuva kurarlar.

Kitap şu cümleyle bitiyor: "Bazen bir insan 'Çok mutluyum' diyemeyecek kadar çok acı çekmiş olabilir."

Romanın orjinali, Paris'de Baudry tarafından 1850 yılında üç bölüm şeklinde La Tulipe Noire adı altında yayımlanmıştır.

[@Smyrna]

Okuma fırsatı bulamadım. Ama tavsiyene uyacağım

[@LaLe]

Orjinal Mesaj Sahibi smyrna

Okuma fırsatı bulamadım. Ama tavsiyene uyacağım

İçinde Lale adının geçmesi bile okuman için bir sebeptir

[@Smyrna]

Hay kaprisini yesinler senin....

İçinde Lale geçen herşeyi almaya kalksam batarım ben be...

[@OkyanusunKalbi]

Sürükleyici bir konusu var..
Elimdeki kitaplar bitince alıcam...
Teşekkürler canım..

[@SuLTaN]

Ben bu kitabı okuduğumda mini minnacıktım amaaaa

Hakikaten, şöyle bir düşündüm de yaşım çok küçük olmasına rağmen çocukluğum çok uzak geldi bana şimdi... 5-10 sene sonra ölürüm ben kahrımdan


Sağol güzel Lalemm

[@Banemin]

Güzel bir kitaptı.

Bunun birde filmi olacaktı ya da dizisi.

Ama kitaptan asla vazgeçmeyin derim ben.

Senaryoya dönüştürülen hiçbir kitabın beyaz perde/cam da aynı tadı verdiğine daha şahit olamadım...

[@LaLe]

Orjinal Mesaj Sahibi Banemin

Güzel bir kitaptı.

Bunun birde filmi olacaktı ya da dizisi.

Ama kitaptan asla vazgeçmeyin derim ben.

Senaryoya dönüştürülen hiçbir kitabın beyaz perde/cam da aynı tadı verdiğine daha şahit olamadım...

Genelde öyle, ama Umberto Eco'nun ''Gülün Adı'' isimli kitabının sinema aktarımı hemen hemen aynıydı.

Yani ikiside sıkıcıydı

[@Banemin]

Çirkin olanı güzelleştirebilmek, her babayiğidin harcı değildir zaten.

Ama güzeli çirkinleştirmek, her hıyarın harcıdır.


Gülün adı... İyi ki kitabına da, filmine de denk gelmemişim. Bundan sonra denk gelirsemde yolumu değiştiririm zaten.

Teşekkürler LaLe...

[@LaLe]

Orjinal Mesaj Sahibi Banemin

Çirkin olanı güzelleştirebilmek, her babayiğidin harcı değildir zaten.

Ama güzeli çirkinleştirmek, her hıyarın harcıdır.


Gülün adı... İyi ki kitabına da, filmine de denk gelmemişim. Bundan sonra denk gelirsemde yolumu değiştiririm zaten.

Teşekkürler LaLe...

Haksızlık yapmayayım, rastlarsan sen yine de bak. O kadar emek verilmiş

Sadece biraz ağır.