Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Kültür | Sanat | Edebiyat > Dünya Edebiyatı


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 20.01.2011, 13:50   #11
Çevrimdışı
şövaLye
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kitaplığımdan...(Dünya Edebiyatı)




Nazi İmparatorluğu: Doğuşu, Yükselişi, Çöküşü / William L. SHIRER
Çeviri: Rasih Güran

İnkılap Kitabevi, 2002
3 Cilt, 1503 Sayfa

"...Bu kitapta Hitler Almanya'sının doğuşu, yükselişi ve çöküşü anlatılıyor. William L.Shirer, İkinci Dünya Savaşından sonra müttefiklerin elin geçen orijinal Alman belgeleri üzerinde uzun yıllar çalıştıktan sonra bu kitabı yazdı. Almanya'da 1930–45 yılları arasında ne olup bittiğini merak edenler Shirer'in anlattıklarında bütün öğrenmek istediklerini bulacaklar ve bu önemli yılların niçin hiçbir zaman akıllardan çıkmaması gerektiğini görecekler. Naziler, İktidar için nasıl savaştılar? İktidarı – kimlerle ittifak kurarak – nasıl ele geçirdiler? Sonradan neler yaptılar? Kendi aralarında kanlı mücadeleler. Hitler ve arkadaşlarının özel hayatları. İkinci Dünya Savaşının başlatılması ve Alman yenilgisi... Hepsi, en ufak ayrıntılarına kadar inceleniyor, aydınlığa kavuşuyor. William L.Shirer'in NAZİ İMPARATORLUĞU (THE RISE AND FALL OF THE THIRD REICH), tarihinin en dramatik dönemlerinden biri üzerine yazılmış en kapsamlı ve esaslı kitaptır, mutlaka okunmalıdır..." (tanıtımdan)


- Kitap hakkında:




Bir Hayaletin Anatomisi / Sema ASLAN

"Adolf Hitler, 70 yıl önce bugün, 30 Ocak 1933'de Almanya'nın başbakanı oldu. Dünyanın kaderi, kimilerine göre bir şarlatan, Şarlo bıyıklı bir palavracı; kimilerine göre de Tanrı'nın gönderdiği bir dahi olan Hitler'in liderliğiyle değişti. William L. Shirer'in Nazi İmparatorluğu adlı üç ciltlik yapıtı, hem bir gazetecinin elinden çıkması hem de tarihin tarih olmasını beklemeden yazılması nedeniyle önemli bir yapıt.

ABD'li gazeteci William L. Shirer, Nazi İmparatorluğu kitabını resmi Alman belgelerini inceleyerek yazdı. Nazi şuçlularının yargılanmasını da yakından izleyen Shirer, Weimar Cumhuriyeti ile Bismarck'ın kurduğu İkinci Alman Cumhuriyeti'ni de kapsayan 485 bin ton evrağın içine daldığında ne hissetti bilinmez ama o evraklardan damıtarak yazdığı kitapları büyük ilgi gördü.

Bu noktada kitabın çevirmeni Rasih Güran'ın sözlerine de yer vermek gerek; zira Güran, İkinci Dünya Savaşı'nın tarihteki öneminden söz ederken günümüze de bir göndermede bulunuyor: 'Bu savaş aynı zamanda halkların Nazizm, faşizm ve emperyalizme karşı dünya çapında girişmiş oldukları bir savaştır. Milyonlarca insan bu savaşta yalnızca faşizmi, emperyalizmi ve militarizmi yeryüzünden kaldırmak için canlarını verdi. Ne yazık ki bu sefer de Amerika'nın öncülüğünü ettiği yeni emperyalizm (...) insanlığı daha korkunç bir Üçüncü Dünya Savaşı'na sürüklüyor.'

William L. Shirer, Hitler Almanyası'nı anlatmaya, Hitler'in ailesini iki kuşak öncesinden tanıtarak başlıyor. Az sayıda resmi kaynakta olduğu gibi Hitler'in yakın çevresindekilerin verdiği bilgilerden ve Nazi döneminin en çok satan kitabı Kavgam'dan - bu dönemde İncil'den başka hiçbir kitabın Kavgam kadar çok satmadığını da belirterek - yararlanıyor. Daha ilk satırları okurken bile büyük çelişkiyi sezinlemek mümkün. Acınası bir adam mı, kendisinden uzak kalanların talihli olacağı su götürmez biri mi? 11 yaşına aldırmadan yaşamındaki iktidar odağı olan babasına karşı kesin tavır koyan çocuk Hitler'den bir politikacı doğacağını tahmin etmek zor değil.

Adolf Hitler, yaşamının özünü sunabileceği yaratıcı işler yapmak niyetindeydi, özgürlüğünü yaşayamama fikri midesini bulandırırdı. Yeterince sabırlı, zeki, merhametsiz ve milliyetçiydi. Hakkında yazılanlar her şekilde onu efsaneleştirme riskini de taşıyor; Hitler, ortalama zekâ, ortalama merhamet, ortalama kin, ortalama iyi ya da ortalama kötü değildi. Onu, Hıristiyanlar arasında çok seyrek görülen bir hayalete benzetenler, dik ve parlak bakışlarından söz edenler bunları korkuyla mı, nefretle mi yoksa hayranlıkla mı söylüyordu, bilinmez.

Nazi İmparatorluğu, her geçen gün insanlığın üzerine biraz daha ağırca çöken faşizmin nasıl da hızlı ve sistemli olarak ilerleyebildiğini anlatan bir kitap..." (12 Şubat 2003)





**********
William L.SHIRER kimdir?



ABD'li araştırmacı,gazeteci, yazar ve tarihçi.

1904 yılında Chicago'da doğdu.

ABD'nin yetiştirdiği en ünlü gazetecilerden olan ve İkinci Dünya Savaşı öncesi Almanya'da bulunan yazar; Paris, Londra, Berlin, Viyana ve Roma'da çalıştı.

1926-1941 yılları arasında Columbia Radyosu'nun Almanyada ajans muhabirligini yaptı.

Savaşı yakından yaşayarak yaptığı radyo yayınlarıyla ünlendi.
Savaş sonrasında da Nürnberg'de Nazi suçlularının davalarını bizzat izledi.

Shirer, birçok yapıtı arasından dikkati çeken "Berlin Güncesi", "Günü Gününe Nazi İmparatorluğu'nun Sonu" ve yukarıda tanıtılan 3 ciltlik "Nazi İmparatorluğu / Doğuşu, Yükselişi, Çöküşü" ile tanınmaktadır.

William L. Shirer, 28 Aralık 1993 günü Boston'da yaşama veda etti.

(güven ankara tarafından Milliyet Kültür Sanat ve hemenkitap.com kaynakları kullanılarak hazırlanmıştır.)
__________________
Ulusal onurdan yoksun olanlar, insanlık onurundan da yoksundurlar...
  Alıntı ile Cevapla
şövaLye'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 28.01.2011, 05:04   #12
Çevrimdışı
şövaLye
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kitaplığımdan...(Dünya Edebiyatı)




Kayıp / Missing

Yazan: Thomas HAUSER
Çeviri: Mahmut Tali ÖNGÖREN


Alan Yayıncılık, 1984
312 Sayfa
İkinci el için: nadirkitap.com

12 Eylül 1973 günü Amerika'lı genç bir gazeteci Şili Devlet Başkanı Allende'nin devrilişine ABD'nin doğrudan katıldığını belgeleyen kanıtlar elde etti. Beş gün sonra gazeteci Charles Horman Santiago'daki evinden sürüklenerek götürüldü. Ailesi bir daha onu asla canlı olarak görmedi... Kayıp, Horman'ın son günlerinin dehşet verici öyküsünü; karısı, anne ve babasının gerçeği öğrenmek için harcadığı acılı çabaları ve ABD'nin olaydaki gerçek yüzünü sergiliyor...

Şili'deki Eylül/1973 faşist darbesi sırasında yaşanan gerçek bir öyküden yola çıkılarak yazılan kitabın hemen hemen her sayfasında vahşet ve çaresizlik açıkça hissediliyor.

Daha sonra Costa Gavras tarafından sinemaya da uyarlanan Kayıp (Missing), 1982 Cannes En İyi Film Ödülü'nü kazandı.

- "İnsanı allak bullak eden bir yapıt" (New York Times Book Review)
- "Dağlayıcı...bu insanı şoke eden, olağanüstü ve belkide eşi benzeri bulunmayan öykü, ABD'nin denizaşırı ülkelerindeki siyasal, askeri ve diplomatik faaliyetleri hakkında acı sorular yöneltiyor. ( Publishers Weekly)

Not: Kitabın beyazperde uyarlamasını 'Benim Klasiklerim' başlığında bulabilirsiniz.





**********
Thomas HAUSER kimdir?



ABD'li araştırmacı, yazar.

1946 yılında New York'da (BD) doğdu.

Biyografi yazarı olarak tanınan Thomas Hauser, Şilili faşist general Pinochet'in kanlı darbesi (1973) sırasında Şili'de "kaybolan" ABD'li gazeteci Charles Horman'ın trajedisini konu edinen kitabıyla dünya kamuoyunu sarsıcı bir çıkış yaptı.

Gelmiş geçmiş en büyük boksörlerden biri olan Muhammed Ali hakkında yazdığı "Muhammad Ali: His Life and Times / Muhammed Ali: Yaşamı ve Zaman" adlı kitabı 1991 yılında en çok satan listesinde ilk sıraya yerleşti.

Bir boks sporu hayranı olan Hauser, halen Amerikan Boks Yazarları Birliği'nin başkanlığını yapmaktadır.

(en.wikipedia.org)
__________________
Ulusal onurdan yoksun olanlar, insanlık onurundan da yoksundurlar...
  Alıntı ile Cevapla
şövaLye'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 06.02.2011, 09:28   #13
Çevrimdışı
şövaLye
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kitaplığımdan...(Dünya Edebiyatı)




Chicago Mezbahaları (The Jungle)

Yazan: Upton SINCLAIR
Çeviri: Belma ÖZDEMİR

Yalçın Yayınları
480 Sayfa


"...
Upton Sinclair'in en etkili, sert ve iç acıtan romanlarından birisi olan "Chicago Mezbahaları" , Amerikan iş hayatını, işçilerle işveren ilişkilerini, iç politika dalaverelerini, sosyalizm hareketini, işçilerin ezilişlerini, Amerikanın dejenere olmuş sosyal yapısını bütün çıplaklığı ile yansıtmaktadır. Bu kitap yayınlandıktan sonra altı ayda gıda kanunu değişmiş, politikacılar birbirine düşmüş, işverenlere korkunç hücumlar yapılmıştır. Ayrıca bu eserle birlikte Amerika’da sosyalist hareket hızlanmıştır. Halkın bilinçlenmemesi için Amerikan kapitalistlerinin nasıl akla hayale gelmedik oyunlar düzenledikleri bu romanda açık ve seçik olarak görülmektedir..." (tanıtımdan)


- Kitabın 1968 baskısı (May Yayınları):









**********
Upton SINCLAIR kimdir?



Yoksul Güneyli bir ailenin oğlu olarak 1878 yılında Baltimore'da doğdu.

Devam ettiği okulda tanesini bir dolara sattığı fıkralarıyla yazarlık kariyerine çok küçük yaşlarda başladı.

1897-1900 yılları arasında devam ettiği Columbia Üniversitesi'ndeki edebiyat eğitimini, yazdığı gençlik öykülerinden kazandığı parayla finanse etti.

Toplumsal ideallere sempati duyan Upton Sinclair 1904 yılında "Şikago Mezbahaları" adlı romanına hazırlık yapmak amacıyla mezbaha işçiliği yapmaya başladı. İki yıllık çalışma sonucunda ortaya çıkan "Şikago Mezbahaları", büyük umutlarla Amerika'ya gelip insanlığa yakışmayan koşullar altında Şikago mezbahalarında çalışmak zorunda kalan Litvanyalı bir göçmenin öyküsünü anlatmaktadır.

Natüralist özellikler taşıyan bu romanında namuslu insanların kapitalizm yüzünden nasıl mahvedildiklerini göstermek istemiştir. Amerikan toplumcu edebiyatının dönüm noktalarından sayılan yapıtı, birkaç yayımcı tarafından reddedildikten sonra yazarın kendi olanaklarıyla basıldı.

Sinclair, romanlarından kazandığı parayla Helicon Home adını verdiği bir çiftlik kurdu. Helicon Home'u sıradan çiftliklerden ayıran en büyük özellik sosyalist bir komün niteliğini taşımasıydı. Ancak yazarın örnek teşkil etmesini istediği bu çiftlik 1908'de yandı.

"Kömür Kralı"nda(1917) madencilerin sefaletini teşhir etti. Bu romanın arka planında maden işçilerinin bir greviyle sendikal örgütlenme için ileri sürdükleri talepleri yer almaktadır.

Uygunsuz durumları daha yakından gözlemlemek isteyen yazar bir ara grev gözcüsü olarak görev yapmaya da talip oldu.

Sadece militarizm ya da kapitalist sistemle değil bu sistemin yarattığı en önemli kurumlardan biri olan kiliseyle de hesaplaşma içine giren Sinclair, "Dinin Kazançları" adlı kitabıyla bazı kesimlerin tepkisini üzerine çekti.

1920'de kendi adını taşıyan dergiyi kuran yazar bu tarihten sonra çıkan kitaplarının yayıncısı oldu.

Petrol sahalarındaki çalışma koşullarını anlattığı "Oil" ile adalet skandalını konu alan "Boston" adlı romanları yazarın en önemli yapıtları arasındadır.

Sinclair 1930'lu yıllarda başlıca siyasal aktivitelere yoğunlaştı.
1934'te Kaliforniya valilik seçimlerinde Demokratlar'ın adayı olarak ortaya çıktıysa da kazanamadı.

"Otomobil Kralı Ford" adlı romanında sosyalist düşüncede bir idealistken vicdansız bir sömürücüye dönüşen otomobil fabrikatörünün yükselişini ve çöküşünü anlattı.

Upton Sinclair, 25 Kasım 1968 günü New Jersey'de yaşama veda etti.

- Yapıtlarından:
Şikago Mezbahaları (The Jungle) 1906
Kömür Kralı (King Cool) 1917
Dinin Kazançları (The Profis of Religion) 1920
Kaz Adımı (The Goose Step) 1923
Kaz Palazları (The Goslings) 1924
Oil 1927
Boston (1928)
Otomobil Kralı Ford (The Flivver King) 1937

(delinetciler.net)
__________________
Ulusal onurdan yoksun olanlar, insanlık onurundan da yoksundurlar...
  Alıntı ile Cevapla
Eski 15.02.2011, 00:53   #14
Çevrimdışı
şövaLye
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kitaplığımdan...(Dünya Edebiyatı)




Soykırım (Holocaust) / Gerald GREEN
Çeviri: Mehmet HARMANCI

Altın Kitaplar Yayınevi, 1978
421 Sayfa
İkinci el için bilgi: nadirkitap.com

"...Soykırım (Holocaust), 1935-1945 yılları arasında Avrupa'da yaşayan iki ailenin dramını çarpıcı bir dille anlatırken, Hitler rejiminin insanlık dışı davranışlarıyla, kitle halinde uyguladığı Yahudi kıyımlarını gözler önüne seriyor. Araştırmacı gazeteci Gerald Green uzun yıllar binlerce belge ve not defterlerini tarayarak kitlesel cinayetleri ve Hitler dönemi Almanya'sını anlatan bu kitabı yazdı. Tarihin acımasız olaylarına ışık tutan ve belgelerle faşizmin ve bir soykırımın tüyler ürperten öyküsünü sergileyen bir başyapıt... " (tanıtımdan)






*********
Gerald GREEN kimdir?



ABD'li yazar, gazeteci, araştırmacı, yapımcı, yönetmen.

1922 yılında Brooklyn'de doğdu.

1940'larda Columbia Üniversitesi'ne devam etti.
Roman ve belgesel olmak üzere on altıdan fazla eser verdi.
Ayrıca televizyon haber programları ve dökümanterlere imza attı.
İlk eşi kanserden ölünce ikinci evliliğini yaptı.
Üç çocuk babasıydı.

Gerald Green, 29 Ağustos 2006 günü Connecticut 'ta yaşama veda etti.

(derlemedir)
__________________
Ulusal onurdan yoksun olanlar, insanlık onurundan da yoksundurlar...
  Alıntı ile Cevapla
şövaLye'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 24.02.2011, 00:28   #15
Çevrimdışı
şövaLye
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kitaplığımdan...(Dünya Edebiyatı)




Çocuklardan Tanrıya Mektuplar
Yazan: Eric MARSHALL ve Stuart HAMPLE
Çeviri: Işıtan GÜNDÜZ

Bulut Yayınları, 2001
157 Sayfa

Avrupa ve Amerika'da dinsel eğitimin bir parçası olarak 2 - 9 yaş çocuklara Tanrı’ya ilişkin düşüncelerini sordular; "Tanrı’ya bir mektup yazın ve duygularınızı isteklerinizi anlatın" dediler. Okuma yazma bilmeyenler çocuklardan da sözlü olarak bir konuşma istediler ve yanıtları kağıda döktüler. Sonuç mu?..Sonuçta aşağıdaki sorular ve benzerleri ortaya çıktı.

"Sevgili Tanrı, Tanrı olduğunu nasıl bilebildin?"
"Sevgili Tanrı, öldükten sonra yaşayacaksak ne diye ölüyoruz?"
"Sevgili Tanrı, öğretmenim günlerin önce kısaldığını sonra uzadığını söyledi. Artık bir karar vermelisin."
"Sevgili Tanrı, niçin hiç T.V. ye çıkmıyorsun?"
"Sevgili Tanrı sen zengin misin yoksa sadece ünlümü".
"Sevgili Tanrı,sahiden var mısın?..Bazıları buna inanmıyor. Eğer varsan gecikmeden bir şeyler yapmanda fayda var."
"Sevgili Tanrı, bizi hiç merak etme çünkü bizimkiler çok dindar."


**********

"Bu kitaptaki mektuplar çocukların dünyasını, onların düşünce ve özlemlerini dile getiriyor. Mektupların kimi bilgece bir dostlukla, kimiyse büyük bir saflıkla yazılmış. Bilgiçlik taslıyanı, sıradanı, saygılısı, biraz küstahı var içlerinde. Ama mektupların içeriğindeki özlemler, inançlar, sorular ve kuşkular dünyanın tüm çocuklarının yarattığı o ortak evreni yansıtıyor. Çoğu inanılmaz bir ciddiyetde. Ama birazı var ki ister istemez gülümsetiyor insanı.Kitaptaki mektupların tümü büyük bir güven duydukları, umutla bağlandıkları tanrıya yazılmış. Ama kendilerinin tanımladığı, büyükler dünyasınca henüz kafalarında biçimlendirilmemiş tanrıya. Onların, çocukların tanrısına..." (Eric Marshall ve Stuart Hample)
__________________
Ulusal onurdan yoksun olanlar, insanlık onurundan da yoksundurlar...
  Alıntı ile Cevapla
şövaLye'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 05.03.2011, 07:31   #16
Çevrimdışı
şövaLye
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kitaplığımdan...(Dünya Edebiyatı)




Anna Karenina

Lev Nikolayeviç TOLSTOY
Çeviri: Ergin ALTAY

İletişim Yayınları, 2002
836 Sayfa


".....
Tarihin en büyük edebi eserlerinden biri olarak değerlendirilen ve Tolstoy’un en önemli romanı olarak kabul gören Anna Karenina, Tolstoy'un aşk, ahlak ve evlilik dışı ilişki üzerine yazdığı, arka plan olarak Çarlık Rusyası dönemi Moskova'sı ve Petersburg'unun aristokratik çevrelerini kullandığı kesinlikle insanı paramparça eden, soluk kesici bir öyküdür.

Romanda güzel, evli bir kadın olan Anna ile zengin bir kont olan Vronski'nin, kendilerini hızla yıkıma doğru sürükleyen, gizli aşkına tanıklık ediyoruz. Sevgisiz ve tutku yoksunu evliliğinin içinde tutsak olmuş Anna, akıl almazı yapıyor ve evliliğini reddedip yakışıklı Kont Vronsky uğruna sahip olduğu her şeyden vazgeçiyor. Tolstoy’un seçtiği finalden de anlaşılacağı üzere, 19. yüzyıl Rusya’sında böyle bir kadın davranışı asla hoş karşılanmıyor, trajediler birbirini kovalıyor.



19. yüzyıl Rusya’sının geniş ve zengin tuvali üstüne eksiksiz çizilen bu resimde, yedi ana karakter, aralarındaki daimi uzlaşmazlıklar, şehir hayatı ve kırsal yaşam arasındaki tezatlıklar, her türlü aşk ve ailevi mutluluk Anna Karenina’nın ana eksenini belirliyor.

Çarpıcı, canlı, bağlayıcı ve içeriğinin ağır yüküne rağmen son derece rahat okunabilen Anna Karenina, nesiller boyu elden düşmeyecek bir baş yapıttır; duygusal ve asi Anna ile yakışıklı asker Vronsky arasındaki tutkulu, hazin, sonu felaket getiren bir aşk ile sadakatsizlik üzerine zengin ve karmaşık bir öyküdür.

Tolstoy, Anna Karenina'da da tıpkı diğer büyük romanı Savaş ve Barış'da yaptığı gibi yine toplumun her katmanından sayısız karekteri bir arayı getirmeyi başarıyor, kişileri tek tek ruhsal açıdan inceliyor, romanına psikolojik boyut kazandırıyor.

Vladimir Nabokov, Tolstoy’un Anna Karenina’sını dünya edebiyatının en büyük aşk öykülerinden biri olarak nitelendirir.

Matthew Arnold ise romanı yaşamdan bir kesit biçiminde tanımlar..."

Bilgi: Kitabın 1997 yapımı sinema uyarlamasını 'Benim Klasiklerim' başlığında bulabilirsiniz.





**********
Lev Nikolayeviç TOLSTOY kimdir ?



Büyük Rus yazarı; düşün/eğitim/sanat adamı.

9 Eylül 1828 günü zengin bir ailenin çocuğu olarak Yasnaya-Polyana’da doğdu.

Çok küçük yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova’ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı.

Fransızcasını ilerletti, Voltaire’i ve J. J. Rousseau‘yu okudu, bu iki yazarın etkisinde kaldı. Yasnaya-Polyana’ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan “Çocukluk"u bu sıralarda yazdı.

Bir süre sonra orduya girdi; Kafkasya’ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı. 1854′te Kırım savaşı‘na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg‘a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Yine de içinde aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu.

Batı Avrupa ülkerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa, İsviçre’de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene Yasnaya-Polyana’ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim, eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu.

Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862′de Sophie Behrs ile evlendi.Eserlerinin en güçlü olan iki romanı “Savaş ve Barış” ile “Anna Karenina‘yı” bu sıralarda yazdı. Karısı eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı.



Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. “Kruetzer Sonat“, “Efendi ile Uşak“, “Karanlıkların Gücü”, “İnciler”, “İtiraflarım” hep bu yılların ürünleridir.

Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy’un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını gerçekten büyük bir ustalıkla yansıtmış ve gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof bir eğitimci olarak da ün kazanmıştır.

Birçok kez büyük sıkıntılar yaşadıktan sonra ömrünün son yıllarını bütünüyle derbeder bir şekilde geçirdi.

Bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düşen Lev Nikolayeviç Tolstoy, 20 Kasım 1910 günü 82 yaşındayken küçük bir kasaba istasyonunda yaşama veda etti.

- Romanlarından:
Anna Karenina
Diriliş
Savaş ve Barış
İtiraflarım
Kereutzer Sonata
İnsan Ne İle Yaşar?
Hacı Murat
Sivastopol Serisi

- Öykülerinden:
Ağdaki Kuşlar
Ateşi Kıvılcımken Söndürmeli
Baskın
Davulun Sesi
Efendi ile Uşak
Erik Çekirdeği
İvan İlyiç’in Ölümü
Conquistare Nobile’nin hayatı

- Masallarından:
Fil ile Tilkiler
Masallar
Tolstoy’dan Masallar

- Günlük ve Mektuplarından:
Tolstoy’un Günlüğü

(tr.wikipedia.org)
__________________
Ulusal onurdan yoksun olanlar, insanlık onurundan da yoksundurlar...
  Alıntı ile Cevapla
şövaLye'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
kitaplığımdandünya


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:18.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.