Bizler Doğuya mı Aitiz Batıya mı Aitiz?

[@Kel ali]

Atatürk, Türk Milleti'nin tarihsel bir gerçeğini de çok özlü biçimde açıklamıştır: "Türkler'in yüzlerce yıldan beri izlediği hareket devamlı bir yön muhafaza etti. "Biz her zaman Doğu'dan Batı'ya yürüdük."

Akılı ve bilimi kendine öncü yapan Atatürk çok gerçekçi idi. Madem ki Türk milleti modernleşecek, yenileşecekti, o halde, yapılması gereken şey, yaşanılan çağda en gelişmiş kurumlan hiç çekinmeden benimsemekti. Çağdaş kurumlar Batı'da idi. Öyleyse Batı'ya yönelmeliydi.

Atatürk bir Batı hayranı değildir. Uzun yıllar Batı'lı devletlerle çarpışmış, onların emperyalist oyunlarını bozmak için uğraşmış, bir büyük asker, kuşkusuz gözü kapalı bir Batı taklitçisi olamazdı. Ama, ger?ekleri görmesini bilen Atatürk en ileri kurumların Batı'da olduğunu görmezlikten gelemezdi. Bunun için Batı'ya yöneldi. Çağdaş kurumlar söz gelişi Afrika'da olsaydı elbet oraya yönelecekti. Şu sözleri ne kadar ilgi çekicidir: "Memleketimizi modernleştirmek istiyoruz. Bütün çalışmamız Türkiye'de modern yani Batı'lı bir hükümet vücuda getirmektir. Uygarlığa girmeyi isteyip de Batı'ya yönetmeyen millet hangisidir?". Özellikle son cümle çok dikkate değer ve Atatürk'ün gerçekçiliğini bir kez daha kanıtlar. Batı'ya bizden çok daha uzak olan Japonlar, Türkler'den önce Batı kurumlarını olduğu gibi almış ve bugünkü durumlarına erişmişlerdir.

Öyle ise Türk milliyetçiliği ruhu içinde cağdaşlasılacaktır. Çağdaş
kurumlar Türk'ün elinde kendi kişiliğini kazanacaktır. Akıl ve bilim yolunun buyruğu budur.

Çağdaşlaşma her şeyden önce, çağdaş bilime dayalı bir medeniyeti gerçekleştirmektir. Çağdaşlaşma, Türk Milleti’nin her konuda, çağın şartlarına, göre donanımını ve medenî anlamda çağı yakalamayı ifade eder. Başka bir deyişle; milletin kalkınması ve mutluluğu için çağdaş uygarlıktaki kurumların aynen benimsenmesidir.

[@Kel ali]

Orjinal Mesaj Sahibi Coolumsu

Ne doğuya ne batıya aitiz. Bizler Tanrının Egemenliğine aitiz..

AKP'liler ilk zamanlarda arabalarının arkasına " Egemenlik kayıtsız şartsız Allaha aittir" yazıyorlardı.

Şimdi "Egemenlik millete aittir" yazıyorlar.

Allah ile aldatanların, Allahı siyasete alet edenlerin sonu budur.

Hiç bir konuda yeterli bilgisi olmayanlar, her konuda sıkışınca tanrıya sığınıp, karşısındakini susturmak isterler.

[@Never Give Up]

Orjinal Mesaj Sahibi Kel ali

AKP'liler ilk zamanlarda arabalarının arkasına " Egemenlik kayıtsız şartsız Allaha aittir" yazıyorlardı.

Şimdi "Egemenlik millete aittir" yazıyorlar.

Allah ile aldatanların, Allahı siyasete alet edenlerin sonu budur.

Hiç bir konuda yeterli bilgisi olmayanlar, her konuda sıkışınca tanrıya sığınıp, karşısındakini susturmak isterler.

Din denilince neden aklınıza direkt siyaset ve Akp geliyor?

Dini siyasete alet etmek kötüdür. Güzel olan din, elbette kirli her türlü siyasetin üzerindedir. Buradaki dinden kasıt yalnız İslam'da değil..

Tanrı Egemenliği ne oradadır, ne burada? Kimse onu tarif edemez. Çünkü o içimizdedir..

[@Never Give Up]

Orjinal Mesaj Sahibi Kel ali

AKP'liler ilk zamanlarda arabalarının arkasına " Egemenlik kayıtsız şartsız Allaha aittir" yazıyorlardı.

Şimdi "Egemenlik millete aittir" yazıyorlar.

Allah ile aldatanların, Allahı siyasete alet edenlerin sonu budur.

Hiç bir konuda yeterli bilgisi olmayanlar, her konuda sıkışınca tanrıya sığınıp, karşısındakini susturmak isterler.

Akpnin şunun bunun aptıkları beni bağlamaz. Bir problemin varsa git meclise tepkini dile getir. Beni sadece benim söylediklerim başlar nokta.

Şu forumda bu tarz ön yargılı, bağnazlıklar ile şu şöyle bu böyle diye suçlamalardan cidden sıkıldım. Akl biraz da sizin yüzünden bu hale geldi. Gözünüzde fazla büyütüyorsunuz, iktidar dediğin nedir ki? Bugün var, yarın yok..

Çağdaş insan karşısındakinin fikrini önce anlamaya çalışır, kategorize etmez..

[@Kel ali]

Avrupa bizi hiç anlamadı. Oraya gönderdiğimiz işçiler gibi olduğumuzu sandı. Oysa onlar burada da öyleydiler. Neymiş, karılarının kızlarını dövüyorlarmış, öfkelerini alamazlarsa parçalayıp tren yollarına atıyorlarmış, banyo küvetinde kurban kesiyorlarmış.( halbuki bizim kapı önlerimiz var, cadde ve sokaklarımız var; niye kurbanlarımızı görgüsüzce banyo küvetinde keselim? )

Hâlâ kadınlarımızın çarşaf giyip peçe taktığını, erkeklerimizin cübbeli sarıklı, sokaklarda dolaştığını sanıyorlar.

Avrupa birliğine girmek için önce Avrupalıların hakkımızdaki bu yanlış düşüncelerini ortadan kaldırıp, istisnalar dışında bizim de en az bir Avrupalı kadar medeni ve kültürlü olduğumuzu kanıtlamalıyız.

Biz Avrupa değerlerinin parçasıyız. Ne Rusya, ne Arap cemiyetleri ne de Afrika cemiyetleri.

İKV’nin son araştırmasında Türk halkının % 78’inin “Türkiye, AB’ye üye olmalı” diyor.

Türkiye'nin menfaati ve güvenliği, insanlarının menfaati ve güvenliği, çocuklarımızın geleceği, için Avrupalı olmaya mecburuz.

Almanya’da kurulacak yeni hükümetin yumuşama sürecine katkı vermesi olasılığı vardır, bunu iyi değerlendirip, eeeeyyyyyyy Almanya gibi mafya reisi söylemlerinden vazgeçmeliyiz.

Mevcut hükümetin şeriat devleti hesaplarına ters düşse de, Avrupayı bir hıristiyan kulübü olarak görseler de, Türkiye, eninde sonunda yeniden Avrupa’ya dönmek mecburiyetindedir.

Bu konuda 22 Kasım 2017 tarihinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlunun, Rusya'nın Soçi kentinde yapılan Suriye zirvesinde, Türkiye’nin Avrupa’da yer aldığını belirterek, "Bizim Güvenliğimiz Avrupa'nın güvenliği aslında. Göç sorunu, terörle mücadele gibi zorlukların üzerinden birlikte gelmeliyiz. Kültürel birçok farklılığa rağmen, biz bu ailenin bir parçasıyız" tarzındaki sözleri bizi umutlandırmaktadır.

Bir laf vardır, "Komşu, komşunun tuzuna muhtaçtır" derler Ortadoğuda komşumuz olan İslam ülkeleri arasında Katar dışında normal siyasi ilişkimiz olan bir tek devlet varmıdır? Katar ile olan ilişkimiz de karşılıklı çıkar ilişkisine dayanmakta olup pamuk ipliğine bağlıdır, aslında bu ilişki bu gün için çıkarlarımıza uygun görülse de ileride Türkiyenin "Terörist Devlet" damgası yemesine ve Tüm dünya devletleri tarafından dışlanmasına sebep olabilir.

Türkiye’de yaşananlar, bir uygarlığın donmuş, kireçlenmiş, hayatiyetini kaybetmiş unsurlarını gelenek adına korumak isteyenlerle, bu uygarlığı mantıki düzleminde yeniden canlandırmak isteyenler arasındaki mücadelelerin safhalarından başka bir şey değildir. Türkiye, Batılı olmamayı istemeyecek kadar Batılıdır, çünkü Doğu uygarlığının kendisi Batı uygarlığını doğurmuştur. Türkiye’nin batılılaşması, Batı’nınkiyle tamamen aynı olacaktır. Yani biz de Doğulu dinimizi laisiteye razı edeceğiz, biz de cemaatlerin cenderesinden bireyi çekip çıkaracağız ve nihayet biz de iktisadı keşfederek her şeye egemen devleti evcilleştireceğiz, bunun için önümüzde tek bir engel var, Topluma ‘Ben olmazsam bu ülke ayakta kalamaz’ inancı ile yaklaşan, ama yönetim anlayışıyla ülkeyi daha da büyük yıkıma sürükleyen Erdoğan, Yani “Ben olmazsam ülke yok olur” anlayışındaki Erdoğan, tam tersine ülkemizi yok oluşa sürüklüyor.

Dünyada geri kalmış, ekonomik olarak zayıflamış, iç barışını sağlayamamış, herhangi bir alanda kalıcı bir başarı gösterememiş ülkelerin neredeyse tamamının ortak bir yönü vardır : Kişisel iktidarını sürdürmek için demokrasiden, özgürlükten, hukuktan uzaklaşan, bütün suçu dış güçlerin üzerine atan, kendilerini ülkeleri için vazgeçilmez sanan liderler.

Bu tür liderlerin diğer bir ortak özelliği ise yönettikleri ülkelerde insanlar yoksullukla boğuşurken, kendilerinin “İtibardan tasarruf olmaz” diyerek olabildiğince lüks ve şatafatlı bir yaşam sürmesi.

Turkiye bu gün çağdaş medeniyet seviyesine çıkmak için hazırdır, bunu ateşlemek için ise sadece bir tek kıvılcım kafidir, bu kıvılcım insanlar arasında ayırım yapmayan, laik, demokratik. sosyal devlet anlayışı içerisinde sadece devletinin ve milletinin refahı için çalışan, Atatürk ilke ve ınkılaplarına harfiyyen riayet eden adam gibi bir liderdir.

Türkiye yedi bin yıllık şanlı tarihini devam ettirebilmek için böyle bir lider beklemektedir.

[@HomoLudens]

Bence bizim ülkemizde batılılaşma konusu biraz yanlış anlaşılıyor gibi. Atamızın batılılaşma sürecinden kastı 'Batıya benzemek' değil 'Batı gibi medeni olmak'. Batıya baktığımız zaman; Fransızlar, İtalyanlar, Almanlar, Amerikalılar, Kuzey Avrupa, İskandinav ülkeleri vs. buraları batılılar olarak adlandırırken gözden kaçan şey herkesin kendine ait kültürleri olduğu ve onları yaşatmaya çalışma çabasıdır. Ancak biz genel olarak medeni olmak değil onların birer karbon kopyası olmak istiyoruz.

Amerikalılar her konuyla dalga geçiyor diye geçmişimiz ve kahramanlarımızla dalga geçmeye çalışan insanlar var. Onlar gibi dalga geçmeye çalışmamız bizi medeni yapmaz Amerikan özentisi yapar sadece. Örnek olarak bugün bütün Orta Doğu ülkelerine baktığımız zaman; İran, Suriye, Afganistan, Pakistan, Suudi Arabistan gibi ülkeler birbirinin birebir kopyasıdır. Bize öyle geldiği için değil gerçekten öyle olduğu için. Eğer biz bu ülkelere benzemeye çalışan insanlara tepkimizi kendimizi tamamen batıya dönüşerek gösterirsek bu sadece yüzümüzü oraya dönmek ve ona değil buna benzemek olur.

Bizim ait olmamız gereken yer modern, medeni, hukukun üstünlüğünü savunan, Atatürk ilke ve inkılaplarına sonuna kadar bağlı, kendi kültürünü ve vatandaşını yaşatan, kadın-erkek eşitliğini savunan Türkiye Cumhuriyeti olmalıdır.
Son olarak Arap kültürünü kendi kültürü zannedip kadınları aşağılayan insanları ise ciddiye almayıp zamanla toplum içinden izole ederek kendi içlerinde medeni olmayı öğreterek topluma muhakkak ve kati suretle kazandırmalıyız. Kadınların aşağılandığı, yok sayıldığı bir toplum asla medeni olamaz. Nitekim medeniyet kadınlarla var olur.