02.03.2017, 16:03
|
#1
|
Çevrimdýþý
Kullanýcýlarýn profil bilgileri misafirlere kapatýlmýþtýr.
|
Atatürk ve Nazým Hikmet (Þair Dediðin Böyle Olur)
Nazým Hikmet, Milli Mücadele'ye katýlmak için Ankara'ya gider, Mustafa Kemal Paþa ile tanýþýr. Nazým Hikmet'e þunu tavsiye eder: "Gayeli þiirler yazýn!.."
Yýllar sonra Atatürk cumhurbaþkaný, Nazým Hikmet namlý bir komünisttir. Þiirlerini okuduðu ilk plak kapýþýlmaktadýr. Plaðýn ünü Atatürk'e kadar ulaþýr. Atatürk dinlemek ister. Plak bulunup getirilir, dinler.
"Bu þair sizlere benzemiyor." der; ardýndan Nazým Hikmet'i yakýndan tanýmak ister, talimat verir:
"Bulup getirsinler, þiirlerini bu akþam bize kendisi okusun bakalým."
Vali, polis merkezini arar; talimat verir. Polis seferber olup Nazým Hikmet'in kapýsýna dayanýr. Alýþkýn ya polis görmeye, hiç þaþýrmaz: "Emniyete mi gidiyoruz? 5 dakika izin verin, çantamý hazýrlayayým." der.
Polis geliþ sebebini izah eder:
"Aman Nazým Bey, estaðfurullah; öyle bir durum yok. Reisicumhur hazretleri sizi emretmiþler, þiirlerinizi dinlemek istiyorlarmýþ."
Rahat bir nefes alan Nazým hikmet düþünür. Ne düþünür? Gitse, bütün belalardan kurtulacak; artýk baþý derde girmeyecek, hapislere düþmeyecek, belki de rejimin yarý resmi þairi olacaktýr.
Yok, ona göre deðil; polise þunu söyler:
"Reisicumhur hazretlerine benden selam söyleyin. Ben Denizkýzý Eftelya deðilim!"
Polis þaþkýn, þok döner. Cevap merkeze, oradan Vali Bey'e iletilir. Oradan da Atatürk'e.
"Peki Gazi ne yapacaktý? Ne yapmasý beklenirdi? Hele diktatör diye adý çýkmýþ bir devlet baþkanýndan ne beklenirdi?
Þairi zorla getirmesi mi, tutuklatmasý mý?"
Hayýr, hiçbiri deðil. Atatürk der ki:
"Aferin çocuða! Ýþte þair dediðin böyle olur."
Ya, iþte böyle.
Gerçek sanatçý isteyen mi, kendine soytarý arayan mý? Hangisi demokrat, hangisi diktatördür?
Anladýnýz siz!..
Hava Kurþun Gibi Aðýr / Hýfzý Topuz
|
|
|