Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Tarihi > Dünya Tarihi


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 17.07.2013, 21:37   #1
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Orta Asya’dan Anadolu’ya Anadolu’dan Avrupa’ya OZ Damgası

Orta Asya’dan Anadolu’ya Anadolu’dan Avrupa’ya OZ Damgası






Ozlaşarak Tanrıya erişmeyi temsil eden damga,
öbür dünyaya geçerek orada şekil değiştirerek (metamorfoz) yeniden oluşum şeklindeki düşünceyi kapsar.
Son yıllara kadar kökeninin Arilere dayandığı düşünülmekteydi, Fakat son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, kökeninin Ön-Türk kültürüne dayandığını ve onlar vasıtası ile dünyanın değişik yörelerine yayıldığı yönünde önemli bilgi ve belgeler ortaya koyulmuştur. Yalnızca Türk dünyasında kullanılmamış, Hint uygarlığında, Mısır, Çin, Yunanistan vb. farklı coğrafyalarda kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Dünyanın çeşitli yörelerinde yapılan arkeolojik kazılarda da bu sembole ait bulgulara rastlanmıştır.

Bir güneş sembolü olan Oz Damgası/Svastika’nın sözcük anlamı kendi kendine var olandır. Ön-Türklerde kullanılan “OZ” diye okunan damganın nerede, ne zaman ortaya çıktığı kesin bilinmese de çoğunlukla “svastika” olarak isimlendirilmiştir.

Bu sembole ait bulgular İndus Vadisi Medeniyeti’ne kadar uzanmaktadır. Özellikle Harappa’da yapılan kazılarda ve Medeniyete ait mühürlerdeki kabartmalarda oldukça sık rastlanmıştır. Bu medeniyyette uğur- şans getirmesi için kullanılmış bir semboldür.

Svastika Hinduizm, Budizm ve Jainizm inançlarına göre kutsaldır. Geçmişinde Mayalar, Navaholar ve Sümerler’e kadar uzanan belgeler ve M.Ö. 4000′li yıllara ait örneklerde bulunmuştur. Vişnu’nun 108 sembolünden biridir ve kolları saat yönünde dönük olan şekliyle, başarı ve uğurun yanı sıra hayatın kaynağı olan güneş ışığını simgeler. Kolları ters yöne dönük şekli ise geceyi ve uğursuzluğu ifade eder. Svastika’nın dört kolu, dört kozmik gücü olan dört ana küreyi (ateş, su, hava, toprak) simgelemektedir. Ayrıca bazı belgelerde, eski dönemlerde bu sembol sayesinde dört kozmik gücün etki altına alınıp büyü yapıldığı belirtilir. Eski Mezopotamya uygarlıklarının metal paralarında yaygın biçimde kullanılan bir simgeydi.

Hindistan’da ise hâlâ Hindular, Caynacılar ve Budacıların en çok kullandığı tılsım simgesidir.



Günümüzde Tibetli Budacılar gamalı haçı giysilerde süs olarak kullanırlar. Buda dininin yayılmasıyla birlikte gamalı haç Çin ve Japonya’da çokluğu, bereketi, bolluğu ve uzun ömrü simgeleyen görsel öğe olarak kullanılmıştır.

Mevlevi ve Bektaşilerde, insanların grup halinde eksenleri etrafında dönerek ”göğe” yükselme inancı yaygındır.




Saz şairleri de sazları ile canları ozlaştırır. Tanrıya eriştirirler.


Bu nedenle saz şairlerine ozan denilmektedir. Ozlaşma kavramının, ateş kültünden geldiği düşünülmektedir. Bu kavram, güneş kültüne ait kutsama töreninde de görülmektedir. Kutsama Töreni de, Tanrı Boğanın boynuzlarıyla güneşe erişilen yeryüzünün iyilik ve bereketini, güneş vasıtasıyla ışık ve enerji halinde yeryüzüne yılan şeklinde ulaşmasını temsil etmektedir.

M.Ö. 8 binlere ait kaya resimlerinde gördüğümüz dünya görüşü, gelenek halinde günümüze gelmiştir. "OZ" laşarak Tanrıya ulaşma fikri, Mevlanaları, Yunus Emreleri Anadolu'ya gönderen Ahmet Yesevi' nin temel felsefesi idi. Ahmet Yesevi için yaptırılan külliyenin temel süsleme motiflerini "OZ damga"sı oluşturmaktadır.



Birçok bilim adamı bu işareti güneşin sembollerinden biri olarak kabul ederler. Bu araştırmacılara göre Svastika, insanoğlunun güneşle olan iptidai/büyüleyici ilişkisini veya güneş kültünü sembolize eder. İşte bu sebepten ötürü Svastika işareti ile güneş tarifinin birbirine benzemesi hiç de tesadüfî değildir.
Tek Tanrı inancı, büyük çoğunlukla Ön-Türkçe yazıtların içeriğini oluşturur. Bu inanç ve Tanrıya erişme gereksiniminden ateş kültü ve ateş evleri doğmuştur. Bilhassa üzerinde durmak gerekir ki, Ateş kültü, Ateşe tapmak değil, Ateşi tanrıya erişmek için kullanmak demektir. Ön-Türkler, Tanrıdan eş olarak doğduklarına inanırlar, Toplanıp kendi aralarından birini Buğ ( bey-ced) seçerler, bu kişi, halkına kul köle gibi hizmet etmekle yükümlüdür. Ölümünde yeniden toplanan halk Buğ'a ki Buğ, eğer halkına iyi hizmet etmişse, Tanrının kendine lütfettiklerinde başarılı ise, vücudunun ateşe verilmesi hakkını tanır. Ateş evinde yapılan özel merasimle, Buğ' un vücudu yakılır, ruhu Tanrıya vücudunun külleri ya da, yarı yanık kemikleri toprak kaplarda saklanır.

Ateş evleri ve toprak kaplar, Ön-Türkler'in varlığını gösteren en büyük belgelerdir. Hint yada antik Grek kökenli olduğu sanılmaktadır. Ateş kültü Ön-Türklere ait olmakla birlikte, asla Ön-Türkler'in ateşe taptıkları anlamını taşımaz. Bu kültü, canın Tanrıya uçurulması için kullanılan bir "araç" olarak geliştirmişlerdir.

Bu araç, ateş kavramı tarafından sistemleşmiş olduğu için "Ateş kültü" adını almış olup, "OZ" damgası ile anılır.

Ateşle ilgili bir diğer kült ise, "Güneş Kültü"dür. Ateş kültü ile ilişkilidir. Ön-Türkler güneşte, Tanrının kudretini, enerji, ışık kudretini görürler, güneşe tapmazlar, yani hayat veren dört ana kürenin güneş enerjisi ile birlikte birbiriyle etkileşimi sonucunda belirli bir nitelik kazanarak hayat bulduğuna kanaat getirmişler ve bu güneş kültünü Çark-ı Felek ( Svastika ) damgasıyla temsil etmişlerdir.


Tarihin bir çok devrinde bir çok millet, bu damgayı kendisine göre yorumlamış, sahip çıkmıştır. En eski örnekleri, Türkistan, Kara - tau, Ala - tau ve Jungar Ala - tau'larında bulunmaktadır. Karatav Kültürü, Himalayalar' ın güney batısından, Hindistan'ın kuzey batısındaki Aravallı dağlarına, ve eteklerindeki THAR çölüne kadar iner. Karatav Kültürü'nün doğu sınırı Himalayaları ve Tibet'i batıdan çevirir. Çin'e gitmez. Kuzeye Yükselir. Fergana vadisini geçer. Bu yüzden svastika, Hindistan bölgesinde sıkça görülür.


Delhi'de bir Hindu Tapınağı


İskandinavya’da ise kolları sola dönük gamalı haç Tanrı Thor’un çekicini simgeliyordu. Erken Hristiyan ve Bizans sanatlarının (büyük harf 4 gamma’dan oluşan gamma haçı ya da crux gammata) yanı sıra Güney ve Orta Amerika’da Mayalar, Kuzey Amerika’da da özellikle Navaholar arasında kullanılmıştır.

Nazi partisinin kurulmasına neden olan THULE tarikatının kurucusu Alman milliyetçisi Baron Rudolf von Sebottendorff, Hint-Cermen ırkı teorilerine dayanarak tarikatın amblemini svastika olarak kullanmıştır.


Nazi Bayrağı



Yararlanılan KAYNAKLAR


Metin: http://uqusturk.wordpress.com

Resim: edebiyatdefteri.com / incicaps.com /objektifhaber.com / superbeyin.gencgelisim.com


__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.07.2013, 21:06   #2
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Orta Asya’dan Anadolu’ya Anadolu’dan Avrupa’ya OZ Damgası

Yurdumuzda Oz Damgası


Türkiye'de, başta Milas ve Efes olmak üzere Ege Bölgesinde, svastika kullanımıyla ilgili birçok tarihsel iz bulunur. Milas'ta Kurşunlu Camii olarak bilinen Firuz Bey Camii'nin giriş kapısı üzerinde bir svastika işareti bulunur, ayrıca Milas Müzesi'nin bahçesinde bulunan bir taşın üzerinde 4 adet svastikadan oluşan bir diktörtgen rölyef vardır.


Milas'ta ki svastika sembolleri





Çorum Alacahöyük'te ki Hitit Güneş Kursu



Türkiye'de, başta Milas ve Efes olmak üzere Ege Bölgesinde, svastika kullanımıyla ilgili birçok tarihsel iz bulunur Milas''ta Kurşunlu Camii olarak bilinen Firuz Bey Camii'nin giriş kapısı üzerinde bir svastika işareti bulunur, ayrıca Milas Müzesi'nin bahçesinde bulunan bir taşın üzerinde 4 adet svastikadan oluşan bir diktörtgen rölyef vardır.

Diyarbakır'ın dışdünyaya açılan 4 tane kapısı mevcuttur. Bunlar kuzeyde Dağ Kapı (Harput Kapı), batıda Urfa Kapı (Halep Kapı), güneyde Mardin Kapı ve doğuda Yeni Kapı (Dicle Kapı veya Sur Kapı) dır. Surlarda birçok medeniyetin imzası niteliğindeki ve içlerinde Süryanice‟ de yazılı olan kitabeler ve motiflerin yanında görülen gamalı haç şekilleri bulunmaktadır.

Çağdaş Hat sanatçısı üstad Emin Barın‟ın, hem Osmanlıca hem de Latince alfabelerden oluşturduğu bazı hat çalışmalarında, svastika formunu çağrıştıran hat sanatı çalışmaları yaptığı görülmektedir.

Anadolu'da tarih öncesi çağlara ait bulunan ve dünyanın da bu dönemlere ait bilgilere ulaşması açısından gözbebeği olmuş, Konya'da bulunan Çatalhöyük'te yapılan kazılardan elde edilen M.Ö. 7500 yıllarında Cilalı Taş ve Bakır Devrine ait taş tabletlerde ve ev gereçlerinin bir kısmında svastika sembolü kullanılmıştır.

Çatalhöyük'le ilgili olarak kapsamlı araştırmalara imza atmış olan James Mellaart'a göre, “Bütün gamalı haçlar, dışarıya doğru yayılan olan merkezi bir hareketle gösterilir. Kendi statik merkezi, evren ve Tanrısal gücün merkezini temsil eder. Svastika, bilinen bir simge olarak Avrasya'nın bütün parçalarında kullanılmıştır”.

Amasya Hatuniye Camii çeşmesi başında da 5 adet (belirgin olarak 3 adet) Svastika sembolü bulunmaktadır.



__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.07.2013, 21:19   #3
Çevrimdışı
Gulbade
DadLuCadI..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Orta Asya’dan Anadolu’ya Anadolu’dan Avrupa’ya OZ Damgası

Dilaver senin balık avcılığından baska bir konu paylaşmana sasırmadım desem yalan olur...

Ayrıca konu bana ilginc geldi...

Paylaşımın için teşekkürler...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Gulbade'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.07.2013, 22:04   #4
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Orta Asya’dan Anadolu’ya Anadolu’dan Avrupa’ya OZ Damgası

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Gulbade Mesajı göster
Dilaver senin balık avcılığından baska bir konu paylaşmana sasırmadım desem yalan olur...

Ayrıca konu bana ilginc geldi...

Paylaşımın için teşekkürler...
İçimde ne cevherler var bir bilsen Gulbade


__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.04.2016, 21:34   #5
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Orta Asya’dan Anadolu’ya Anadolu’dan Avrupa’ya OZ Damgası

12000 yıllık bir gizem: Svastika Sembolü


Svastika (Gamalı Haç), dünya üzerinde belki de en çok nefret edilen sembollerden bir tanesi. Bir ulus bir zamanlar ülkenin her köşesine yayılan bu sembol tarafından adeta hipnotize edilmişti. Ama bu sembol aslında ilk olarak Adolph Hitler tarafından kullanılmamıştı. Bu sembolün tarihi ve gizleri çok daha eskilere dayanmakta.

Svastika kelimesi ise Sanskritçe kökenli bir kelime. Su (iyi) ve asti (olmak) kelimeleri ile ka takısının birleşiminden oluşmuş. İyi olmak, mutlu ve sağlıklı olmak anlamlarına geliyor. Svastika’nın dört kolu, dört kozmik gücü (ateş, su, hava, toprak) simgelemekte.

Kolları saat yönünde dönük olan svastika başarı,uğuru ve aydınlığı kolları ters yöne dönük şekli ise geceyi ve uğursuzluğu sembolize etmekte.


En eski Svastika işareti M.Ö. 10.000 yılına ait bir fildişi üzerinde Ukrayna’da bulundu. Aztek ve Mayalar’ın bu sembolü mezar taşlarında, kıyafet ve mücevherlerinde kullandıkları biliniyor. Konya Çatalhöyük’te yapılan kazılardan elde edilen, Cilalı Taş ve Bakır Devrine ait taş tabletlerde ve ev gereçlerinin bir kısmında da bu sembol var.




Neden ve nasıl olduğu tam olarak anlaşılamasa da Svastika sembolüne hemen hemen her medeniyet, kültür ve inançta rastlanmakta. Budist Hinduizm, Budizm ve Jainizm’e göre kutsal bir işarettir. Bu sembol Hindular tarafından günümüzde dahi uğurlu olarak düşünülür. Genellikle küçük ya da büyük tüm Buda heykellerinin üzerinde bulunduğu gibi Hint kültürüne ait eşyaları dekore etmek amacıyla da kullanılır.

Hristiyanlıkta svastika haçın çengelli versiyonu olarak düşünülür. İnsanın ölüme karşı zaferini sembolize eder. Bazı Romanesk ve Gotik çağlarda inşa edilen Hristiyan kiliselerinde önceki Roma süsleri etkisiyle bu forma rastlanır. İlk Hristiyanlar gamalı haçı zulüm ve işkenceden koruması maksadıyla takmışlar.

Eski Yunanlılar ve Persler, bu sembolü mutluluk ve başarı sembolü olarak kullanmışlar. Kuzey Amerika yerlileri için barışın sembolü, Aryanlar’a göre ise güneşin gökteki hareketini ve onun yararı ile yaratıcı gücünü temsil ediyor.

İslam Sanatlarında, özellikle Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde halı kilim motiflerinde ayrıca süsleme resimlerinde kullanılmış bu sembol. İran’daki Cuma Camii ile Lübnan Tiripoli’deki Taynal camilerinin her ikisinde de Svastika motifleri var. Kazakistan’ın Türkistan kentinde bulunan Ahmet Yesevi (1093-1156) Türbesi’nin ana kapısının iki tarafında da bire Svastika bulunmakta.
Gelelim günümüze…

20 yüzyılın eşiğinde sanayi devriminden sonra makineleşme ve giderek daha çok hissedilen kapitalizmin baskısı sonucunda insanoğlu yeni bir arayış dönemine girmişti. Geleneksel inanç sistemlerinin, gelişimin ve değişiminin travmalarını yaşayanlar gelenekselden yüz çevirip mistisizme, ezoterizme, okültizme yönelmeye başlamışlardı.

Tibet’teki Himalaya Krallığı, makinelerin hükmettiği dünyada aradığını bulamayan pek çok gezginin Kâbe’si olmuştu bu dönemde. Bu gezginlerden biri de 1875’te New York’ta medyumluk ve parapsikolojik konuları araştırmak ve açıklamak üzere Theosophical Society’yi kuran Helena Petrovna Blavatsky idi.



Madame Blavatsky her sembolü insanlığın bir evrim aşamasıyla özdeşleştirmişti. Yedi ırk insanlık tarihinde önemli roller üstlenecekti. İnsanlığı karanlıktan ışığa taşıyacak ve insan evriminde yeni bir dönem açacak nesil/ırk Aryan adını taşıyordu. Paranormal güçleri olan Aryan ırkının sembolü ise Svastika’ydı.

Svastika tarihte bilinen en eski semboldü sonuçta. Daha Nazilerin benimsemesine 30-40 yıl varken tüm dünyada iyi şansı temsil ettiği sıklıkla kullanılıyordu. 1911’de şanslı bir şekilde altın bulunmasının ardında Ontario’daki bir kasabaya Swastika adı verilmişti.

Ama bu sembolü Almanlarla tanıştıran gene Madame Blavatsky oldu. Almanya’da “Theosophical Society” derneği tarafından hazırlanan haftalık derginin adı “Swastika” idi.

Alman askerleri Büyük Savaş’ta Svastika’yı bir uğur nesnesi olarak bağırlarına bastılar. Bu uğurların üretimini yapan ise Nazi ideolojisinin oluşmasında etkili olan, Guido Von List’in anısına kurulan dernek List Society idi.

Guido Von List


En ünlü Alman gizemci olan Guido Von List, Cermen
mistisizmi, Cermen Paganizmi, Runik yazılar konusunda bir uzmandı. Çeşitli tezleri kendi düşünceleri ile birleştirerek ‘’Armanizm’’ adını verdiği inanç sistemini ortaya çıkarttı.

List, rünlerin (runik harfler) büyülü gücü olduğuna inanıyordu. Yıllarca süren araştırmaları sonrası bu düşünce doğrultusunda bir rün alfabesi hazırladı. 1908’de The Secrets of the Runes (Rünlerin Sırrı) adlı kitabında 18 harflik rün alfabesini yayınladı.

Akademisyenlerin reddettiği bu çalışma, sonradan başta SS’in başı Himmler olmak üzere Naziler tarafından kabul gördü. Naziler kullandıkları çoğu sembolleri bu alfabeden seçtiler. (SS amblemindeki özel S’ler gibi) Bu harfler Nazi Almanyası’nın pek çok yerinde görülmeye başladı. Tabi harflerin hepsine üstün gelen yine Svastika’ydı. İşaretin Nazi partisinin amblemi olması fikri ise diş hekimi Dr. Friedrich Krohn‘a ait. Krohn Svastika’yı 45 derece döndürüp, kırmızı zemin üzerine, beyaz bir dairenin içine koydu. Hitler de 7 Ağustos 1920′deki Salzburg kongresinde bu sembolü partinin amblemi yaptı.

Bu andan sonra da maalesef iyiliği, şansı temsil eden bu işaret akıllarımıza vahşeti, savaşı, kanı getirir oldu.


Sibel Çağlar

__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.04.2016, 22:51   #6
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Orta Asya’dan Anadolu’ya Anadolu’dan Avrupa’ya OZ Damgası

Güzel bir konu. Paylaşım için teşekkürler ellerine sağlık Dilaver.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
gamalı haç, güneş sembolü, konya sırçalı medrese, metamorfoz, nazi amblemi, oz damgası, ön-türkler, svastika, türk damgası


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 22:26.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.