GSS - İşsizlerin Cebinede Göz Diktiler (!) Lanet Olsun Böyle Sisteme!!

[@Ayzıt]

Herşeyi veresiye yazsak acaba neden yasıyorsun diye sorarlar mı?

[@Heliosaga]

Arkadaşlar Hukuk sektöründen bir çözüm var..

Hane halkı geliri baz alınarak geliri ve kazancı olmayan kişilerden alınacak zorunlu sağlık sigortası primine mahkeme yolu göründü. Geliri olmayan kişilere, primden muaf olmak amacıyla SGK’ya başvurmalarını öneren Hukukun Egemenliği Derneği (HED) Genel Başkanı Avukat Erdem Akyüz, SGK’dan red cevabı gelmesi halinde İdare Mahkeme’sine başvurmaları çağrısında bulundu. Akyüz, başvuru sonucunda Mahkeme’nin vatandaşı haklı bularak, düzenlemeyi iptal edeceğini söyledi.

1 Ocak 2012 tarihi itibariyle nüfusun tamamı genel sağlık sigortası kapsamına alındı. Ancak ülkede 1 milyon 700 bin kişinin hiçbir sosyal güvencesi bulunmadığı için, bu kişilere de hane halkı gelirine göre her ay 35 TL ile 213 TL arasında Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) sağlık primi ödeme zorunluluğu getirildi.

HED Başkanı Erdem Akyüz, ANKA’ya yaptığı açıklamada, zorunlu sağlık sigortası primi ödemek zorunda bırakılan geliri olmayan kişilerin Mahkeme’ye başvurabileceklerini söyledi. İşsiz, geliri olmayan kişilerden "Hane halkı geliri" baz alınarak zorunlu sağlık sigortası primi tahsil edilecek olmasının doğru olmadığını söyleyen Akyüz, "18 yaşından büyük ve geliri olmayan kişilerin anne babasının geliri kendi geliri sayılarak bu kişilerden prim alınacak. Bu kapsamda 31 Ocak tarihinden sonra uygulamaya alınacak düzenleme çerçevesinde, hiçbir geliri olmayan kişilerin ‘ben ailemle oturuyorum ama gelirim yok’ diye Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurması gerekiyor. 60 gün içerisinde cevap verilmezse bunlar yargıya başvurabilecek. Dava açalım diye bize gelen başvurular var. Ancak bunun için önce düzenlemenin uygulamaya alınması ve kişilere borç tahakkuk ettirilmesi lazım" dedi.

-SGK’DAN RED CEVABI ALINDIKTAN SONRA MAHKEMEYE BAŞVURULABİLECEK-
Genel Sağlık Sigortası kapsamı dışında kalan işi ve kazancı olmayan kişilerin bu durumun tespiti ve tespiti halinde "Zorunlu sağlık sigortası primi ödemekten muaf tutulması" için SGK’ya başvurmaları gerektiğini söyleyen Akyüz, düzenleme nedeni ile bu kişilere SGK tarafından red cevabının verileceğini ve vatandaşların bu yanıtla Mahkeme’ye düzenlemenin iptali için başvurabileceklerini söyledi.

Bu durumda Mahkeme’nin bu uygulamayı iptal etmesi gerektiğini söyleyen Akyüz, "Aile içindeki gelir göz önüne alınarak, kazancı olmayan kişilerden zorla para tahsil edilemez" dedi.

Kaynak - Milliyet

Yani SGK'ya gideceksiniz bu durumdan yararlanmamak istediğinizi söyleyeceksiniz onlarda ters bir yanıt verirse mahkeme'ye başvurunuz açık oluyor..

[@Heliosaga]

Yeni yılla birlikte zorunlu hale gelen Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamındaki uygulamaların her gün yeni bir mağduru ortaya çıkıyor. Sisteme eleştiriler artıyor. Ay sonuna kadar yapılması zorunlu gelir testinin içerdiği sorular kadar, yanıtlarının kontrol biçimi ve onun getireceği aksaklıklara dikkat çekilirken, yalnız sosyal güvenliği olmayanların değil, 2008’den sonra işe giren devlet memurlarının da GSS primi ödeyeceği hatta kesintilerin bu ay yapıldığı ortaya çıktı.

Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan DİSK’e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Başkanı Arzu Çerkezoğlu, GSS ile olayın yalnız finansal yanının konuşulduğunu, oysa uygulamayla yeni bir döneme başlandığına dikkat çekti.

2008’den sonra işe giren devlet memurlarının GSS prim kesintilerinin bu ay başladığı bilgisini veren Çerkezoğlu, ücretli öğretmenlerin de GSS ödeyeceğini belirterek, “Üstelik yasa, istendiği takdirde eski memurların da prim ödemesini zorunlu kılacak şekilde düzenlenmiş” dedi. Memurların sınırlı bir sağlık hizmeti almak için ödediği prim 90 liradan başlıyor. Yasaya göre yeni memur yüzde 12’lik kesintinin yüzde 5’ini ödemek durumunda.

Ölçü, insaf olacak

Sistemin yurttaşı yeni sıkıntılarla karşı karşıya bıraktığının altını çizen Çerkezoğlu, 22 yaşında bekâr ve öğrenci olmayan çocukların özellikle az gelirli aileler için yüke dönüştürüldüğünün de altını çizdi. “Yeni sistemle gelirim yok demek de yeterli değil. Zira, gelir testi için sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının sorularını yanıtladıktan sonra ki bunlar 70 civarı. Yanıtların doğruluğunun tespiti için eve gelecekler. Eşyaların yeni olup olmadığından buzdolabındaki erzaka, mutfaktaki yemeğe kadar kontrol edecekler. Ona göre beyanın doğru olup olmadığına karar verecekler. Yani gelenlerin insafına bırakılmış bir test. Bu da suiistimale, sadaka ekonomisine, cemaatçiliğe, yandaşlığa ya da zorbalığa zemin hazırlayacak bir durum” diyen Çerkezoğlu, kimsenin “ben ödemiyorum” demeye hakkının olmadığını da hatırlattı.

Tamamlayıcı sigorta

Çerkezoğlu’nun verdiği bilgiye göre, tüm bu testleri geçip de hizmet almaya başlayan yurttaşı kısa bir süre sonra da destekleyici sigorta ödentileri bekleyecek. Zira verilen sağlık hizmeti sınırlı bir hizmet olacak. İstenecek tetkikler ve çekilecek ultrason, MR ve benzeri işlemler için ekstra ücret istenecek. Ek ücrette zorlanan yurttaşlar için özel tamamlayıcı sigorta şirketleri devreye girecek.

22 Ocak 12 cumhuriyet online

[@Heliosaga]

Gelir Tespit Mantığı 1 : Uygulamanın hedef aldığı kişiler (18 yaş üstü işsiz, 25 yaş üstü öğrenci vs) resmi olarak birey olmuş yetişkin insanlar. Bu insanlar aileleri üzerinden hiçbir sosyal haktan, sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere faydalanamıyorlar. Fakat bu insanların üzerinden prim ödeyecekleri gelir belirlenirken ailelerinin geliri üzerinden hesap yapılıyor, insanlara üzerlerinde hak olmayan varlık üzerinden borç çıkarılıyor.

Gelir Tespit Mantığı 2 : Gelir tespiti gelir değil gider üzerinden yapılıyor. Bu noktada alınan yiyecek, ısınma yardımı gibi kalemler gelir olarak sayılıyor ve vergilendiriliyor. Daha da vahimi borç kapamak üzere alınan kredi, daha sonra ödemek üzere borç olarak alınan öğrenci kredileri vs. de gelir olarak sayılıyor. Sanal, aslında olmayan varlık üzerinden insanlar vergilendiriliyor. İşini kaybetmiş, bankada belli bir miktar parasını kötü günler için ayırmış, iş bulana kadar bununla geçinmeye çalışan insanlar tutumlulukları yüzünden cezalandırılıyor.

Gelir Tespit Mantığı 3 : İŞSİZ İNSANDAN PARA İSTENİYOR. Sosyal hukuk devleti olduğu anayasasında iddia edilen bir ülkede bu kadar basit bir gerçeği gördükten sonra hala bu kadar detaylı inceleme yapmak zorunda kalmamız acı ama ne yazık ki mecburuz.

Gelir Tespit Uygulaması 1 : Senelerdir gündemde olmasına rağmen yasanın uygulaması yine hiçbir hazırlık yapılmadan, apar topar gündeme çıktı. Altyapılar hazır değil, verilen 1 ay süre yeterli değil. Bazı arkadaşlar matematiksel olarak günde yapılan işlem sayısı ve yükümlü sayısını oranladıklarında fiziksel olarak kendi ilçelerinde herkesin işleme girmesinin mümkün olmadığını hesaplamışlar. Gelir tespiti yapacak vakıf çalışanları üzerlerine binen aşırı yükten çok rahatsız.

Gelir Tespit Uygulaması 2 : Gelir tespitine girmeyenler şaka gibi bir uygulamayla asgari ücretin iki katından fazla maaş alıyorlarmış gibi işleme alınacaklar. Bu, üstte anlatılan durumla ve yasanın duyurulması için hiçbir çaba harcanmadığı gerçeğiyle birleşince insanlara tuzak kurularak fazla borç yazılmasının hedeflendiğini açıkça ortaya koyuyor. Neden tespite girmeyenler Türkiye genel gelir ortalamasına göre işleme alınmıyor?

Gelir Tespit Uygulaması 3 : Uygulamanın hiçbir standardı yok, her ilçe kafasına göre takılıp farklı belgeler istiyor, farklı prosedürler uyguluyor.

Gelir Tespit Uygulaması 4 : Bazı yerlerde insanlara daha hiçbir soru sorulmadan ellerine (genelde 106TLlik en üstün bir altı seviyeden sınıflandırılmış) gelir test sonucu veriliyor. Bu durum, yapılan işlemlerin aslında göz boyamaya yönelik bir şovdan mı ibaret olduğu, insanlara zaten her şekilde prim ödetileceğine önceden karar verilmiş mi olduğu sorularını akıllara getiriyor.

Gelir Tespit Uygulaması 5 : En vahimi, uygulamanın yasadaki şekliyle yapıldığı yerlerde insanlara yapılan gelir testindeki sorular. İçilen içki miktarı gibi ideolojik yorum ve önyargılı muameleye açık sorular, özel hayat mahremiyetini delici bir sürü gereksiz madde, yenilen et miktarından tuvalet durumuna kadar insanın bağırsağını inceleme merakı.

Gelir Tespit Uygulaması 6 : Bu kadar ayrıntılı test yapılmasına rağmen gelirin hesaplandığı formül hala belli değil. Görebildiğimiz kadarıyla ya her bölge kafasına göre insiyatif uygulayarak takılıyor, ya da zaten herkese önceden belirlenmiş primler test yapılıyor aldatmacasıyla üzerimize kalıyor.

Gelir Tespit Uygulaması 7 : Testin bir de ev ziyareti kısmı var. Bu testi yaptırabilmek için evinizi ve özel hayatınızı en ince detayına kadar vakıf görevlisine açacağınız taahhütünü vermeniz gerekiyor. Mahremiyet vs. yakınmalarınızı dinleyen yok. Zengin değilseniz mahremiyet sizin neyinize, ya 216TLyi ödeyin ya da açın her şeyinizi.

Gelir Tespit Uygulaması 8 : Bu testlerin çok basit bir şekilde banka üzerinden gelir takibiyle yapılabilecek olmasına rağmen vakıf çalışanlarına bırakılmasının bir de karanlık yönü var tabii ki. Adam kayırma, rüşvet, önyargılı fazla gelir gösterme gibi her türlü gücü kötüye kullanma yolu açılmış oluyor.

Gelir Tespit Uygulaması 9 : Gelir testi ve ev baskınlarını meşrulaştıracak sebep olarak kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesi ve yeşil kart istismarının önlenmesi gösteriliyor. Devletin kendi başarısızlığı sonucu oluşan ufak bir kesim zengin yeşil kartlının ve en üst gelir tabakasındaki kayıtsız işçi çalıştıran işverenin yarattığı yükün faturası gelir dağılımında en altta kalmış, ezilen sınıfa kesiliyor. İşsiz insandan devlet ekonomisini kurtarması bekleniyor.

Yasa Uygulaması - Eşitsizlik 1 : İnsanlar prim borçları olduğunda bu sigortadan faydalanamayacaklar, borçlarını kapatana kadar hiçbir sağlık güvenceleri olmayacak. Fakat sağlık hizmeti alamadıkları süre boyunca üzerlerine prim borcu yazılmaya devam edecek, alınamayan hizmet için para verilmeye devam edilecek. Üstelik bu sırada borcun faizi işleyecek. Uygulama zorunlu olduğu için bu durum hiçbir şekilde durdurulamayacak, zaten zor duruma düşmüş insanın borcu biriktikçe birikecek. Bir bakıma varlık vergisi hortlatılmış durumda. Bu durumdan asıl amacın herkesi anayasal hak olan sağlık hizmetinden faydalandırma değil, kişiden gelir elde etme olduğu açıkça görülmektedir.

Yasa Uygulaması - Eşitsizlik 2 : Bu kanun ile sigorta altına alınanlar, SGK ya da Bağkur kapsamındakilere göre daha az haktan faydalanabilmektedir. Üstelik belli kesimler belirtilen sigortalıların ödediği sağlık sigortası kesintisinden daha fazla prim ödedikleri halde hem daha az haktan faydalanabilmekte, hem de ödedikleri prim emeklilik bakımından hiçbir hak getirmemektedir. Bu durumdan yine asıl amacın zaten işsiz ve sigortasızların haklarının korunması değil üzerlerinden gelir elde edilmesi olduğu açıkça görülmektedir

Yasa Uygulaması - Eşitsizlik 3 : Zaten özel sağlık sigortalıların yasa kapsamı dışında olmaması yine asıl niyeti göstermek için yeterli bir durumdur.

Yasa Uygulaması - Eşitsizlik 4 : Zorunlu sağlık sigortası kapsamı genişletilerek gelir miktarı artsa da verilen sağlık hizmetinin kapsamı daralmaktadır. Zaten hem devlete vergi, hem de artık zorunlu olarak sigorta primi ödeyen insanlardan hastaneye gitmek zorunda kaldıklarında hem muayene parası hem de ilaç katkı payı alınmakta, hatta ilaç paraları hiç ödenmemektedir. Bu mantıkla ilerleyen bir kurumun yasa desteğiyle tekel haline gelmesi, özel sağlık sigortacılığının bitirilmesinin ne kadar mantıklı ve faydalı olduğu sorusu akıllarda yanmaktadır. Üstelik bunlar "sosyal" hukuk devletinde olmaktadır.

-----------------------------------------------------------

Bu noktadan sonra Anayasa mahkemesi kararlarıyla birlikte uygulamanın neden anayasaya aykırı olduğunu belgelemeye çalışacaktım ama açıkçası hukukçu olmadığım için beni aşıyor. Anayasanın ilgili maddelerini yazıp şimdilik noktalıyorum. Zaten Anayasa Mahkemesi'ne vatandaş başvurusu işini biraz inceledim ve pek ümit bağlanacak bir konu değil. Zaten kabul edilse bile mahkeme çok uzun süreceği için uygulama üzerinden yasayı düşürmeye çalışmak daha mantıklı ve kolay.

Anayasa 1 : "Türkiye Cumhuriyeti, ... lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir." Anayasa 2. maddesi. "Devletin temel amaç ve görevleri,... kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.” 5. madde.

"Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.

Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.

Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.

Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir.

Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir. "

56. madde. Unumayın, devletin genel sağlık sigortası kurmasının nedeni sadece "Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi" olabilir. Güncel yasanın asıl hedefinin bu olmadığını yukarıda uzun uzun inceledik.

Anayasa 2 : "Özel Hayatın Gizliliği

Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.

Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar."

Anayasa 20. Madde . Bu maddenin üzerine ev ziyaretlerinin zorunlu kılınmasını savunabilecek olan var mı?

----
Değerlendirmeyi yazan Donanımhaber üyesi @Runic'e teşekkürlerimi sunarım...

[@LaLe]

Çerkezoğlu'nun verdiği bilgiye göre, tüm bu testleri geçip de hizmet almaya başlayan yurttaşı kısa bir süre sonra da destekleyici sigorta ödentileri bekleyecek. Zira verilen sağlık hizmeti sınırlı bir hizmet olacak. İstenecek tetkikler ve çekilecek ultrason, MR ve benzeri işlemler için ekstra ücret istenecek. Ek ücrette zorlanan yurttaşlar için özel tamamlayıcı sigorta şirketleri devreye girecek.

Ne yazacağımı bilemedim.

[@Heliosaga]

DİKKAT!
31 OCAK SON TARİH DEĞİL ARTIK DEĞİŞTİRDİLERMİ BİLEMİYORUM AMA KESİNLİKLE DEĞİL EVİNİZE MEKTUP GELECEK O MEKTUBU İMZALAYIP ALDIĞINIZ TARİHTEN İTİBAREN 1 AYLIK SÜREÇ BAŞLAYACAK BU YÜZDEN MEKTUP GELMEDEN KESİNLİKLE GİTMEYİN...HATTA GELSE BİLE İMZALAMAYIN,MAHKEMEYE BAŞVURUN


KANITMI? AHA İŞTE KANIT..(SGK'nin sitesinden alindi)



http://www.sgk.gov.tr

50.SORUDA YEŞİLKART VE GELİR TESTİ NE BAKABİLİRSİNİZ...

Serseri gezgin senin bu çaba ve bilincini görmekten çok mutlu oldum. tek kelimeyle helal olsun sana..insanların; ucuza sigortalı olucan palavrasına inanıp,yada 213 tl her ay ödüyeceksin tehtidiyle, hiç sorgu sual etmeden vakıf kapılarına gelir testi için yığılmaları, burunlarına geçirilen kölelik halkasına hiç itiraz etmemeleri çok canımı sıkıyordu. hani bizim HÜR DOĞDUK HÜR YAŞARIZ diye bir şiirimiz vardı....bu milletin başına çok şaibeli seçimlerle bu adamları getirdiler aman allahım meğersem dünyanın bunlara ihtiyacı varmışta bilen yokmuş)) müslümanlıkta bunların tekelinde ister asıyorlar ister kesiyorlar mantık bu. İyide aklı başında olanların biraraya gelmeleri ve günümüzün diktatörlerine karşı gelmeleri gerekmiyormu? bu gss zulmü herkezi vuracak olan bir tuzaktır,inanmayan araştırsın öğrensin..resmen milletin esir alınması ve vakıf adamlarınca kontrol edilir halde tutulması demektir. birlikten güç doğar millet bırakın çiçekle böcekle uğraşmayı, adamlar sizi köleleştiriyor huuuuuuu uyanın...yoksa torunlarınızı bile vuruyor bu gss.... işim var beni etkilemez diye düşünenler yarın işsiz kalmayacağınıza dair bir garantinizmi var?
gözlerini patlata patlata herkezi haraca bağlamak istiyorlar...acil paraya ihtiyaçları var çünkü; ekonomimiz süper palavralarının sonuna geldiler... özelleştirilecek ,peşkeş çekilecek mal kalmadı, sıcak parada çekildi, ne yapacaksın işte böyle gss, mss palavrasıyla hem milleti esir edecek hemde soyacaksın bir taşla iki kuş olay bu kadar basit... TAYYİBAN devletine geçiştir bu...ya ağlayıp sızlayacağız yada gerekeni yapacağız...BİRLEŞMEK hiç çıkarsız ve hesapsızca , samimice ülkemiz için,milletimiz için,çocuklarımız vede torunlarımız için yani geleceğimiz için BİRLEŞMEK ve yasal haklarımızı sonuna kadar kullanmak. Haaa ikinci golde yeni anayasadan gelecek dikkat....

[@Karagöz]

Her şeyi oldu bittiye getiriyorlar. Bu Gelir Bildirimi'nde mektup gelmeden zaten bir yere gidemiyorsunuz. Ancak Gss zorunlu tutuluyor. Gidip başvurmak zorundasınız. Dava açarsak da kazanacağımız belli değil. Dendiği gibi adamlar gelecek savaşlar için devlete borçlu köleler yaratıyor işin özeti bu. Paran yoksa savaşacaksın. Paran varsa çalışacaksın. Sistem seni özgür falan kılmıyor, sadece esir ediyor. Atatürk'e küfür edip, bu adamları savunan sığırlar yüzünden geldiğimiz hale acıyorum sadece.

[@Banemin]

Gerçek sığırlar son satırı okumaz umarım...


Alınsalar haklarıdır...

[@LaLe]

Ben muhalefete de kızıyorum. Adamlar kendi içlerinde birbirinin kuyusunu kazmaktan, esas konuya muhalefet olmuyor, yürüyüş falan düzenlemiyor.

Kendini halkın sesi olarak görüyorlarsa, burada seslerini duyurmaları ve yapmaları gerekeni sonuna kadar uygulamaları gerekiyor.




Şimdi Ermeni konusu ile meşguller. Rahat bırakalım adamları.