Eğitim Sistemimiz 4+4+4 ve Atatürk İlkeleri

[@Mustafa Akten]

EĞİTİM SİSTEMİMİZ, 4+4+4 VE ATATÜRK İLKELERİ.

Tüm Cumhuiyet tarihi boyunca, şüphesiz bir çok değerli bilim adamı, eğitim insanı ve çok değerli kadınlı erkekli eğitim neferleri olan insanları ve Atatürk laik Cumhuriyet çocuklarından müteşekkil öğretmenleri Milli Eğitim bünyesine katmış, ifade ettiğimiz bu değerli insanların katkıları ile Türkiye Cumhuriyeti şan ve şerefine ve Atatürk ilkelerine uygun ve bağlı nesiller yetiştirdik. Bu durum; son 11 yıldır Atatürk ilkeleri ve onun sevdalısı Türk milleti ile kavgalı olan, Atatürk ilkelerini tümden redderek onu ve ilkelerini Türk milleti çocuklarının hafızalarından silmek için elinden geleni yapmaya çalışan gerici ve çağdaş düşünceler ile mücehhez olmayan insanların, toplumsal yanılgı ile Bakanlık ve Başbakanlık gibi makamları işgal etmeleri ile değiştirilmeye çalışılmaktadır.

4+4+4 sitemi ile Türk çocuklarının erken yaşlarda beyinleri yıkanarak AKP zihniyetine şimdiden militan kazandırılmaya ve düne kadar arka bahçeleri sayılan İHL çoğaltılmaya çalışılmaktadır.

Atatürk ilke ve beyanlarından zerrey-i miskal kadar nasiplenmeyenler eğitim konusunda büyük Atatürk’ün söylemlerinden sadece 2 si olan aşağıda yazılı değerler manzumesini defatle okumalılardır.

Bakınız!

Büyük Atatürk 16 Temmuz 1921 yılı Eğitim kongresini açarken ne diyor:
“Şimdiye kadar sürdürülen eğitim yöntemlerinin milletimizin tarihi geriliğinde en önemli bir etken olduğu inancındayım. Onun için bir milli terbiye programından söz ederken eski devrin saçma sapan yaratılış özelliklerimiz ile hiç de ilişkisi olmayan yabancı düşüncelerden, doğudan ve batıdan gelebilen etkilerden bütünüyle uzak, milli ve tarihi karakterimize uyan bir kültürden söz ediyorum. Çünkü milli dehamızın tam olarak gelişerek ortaya çıkması ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir. Gelişi güzel izlenecek bir yabancı kültür şimdiye kadar izlenen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını tekrar ettirebilir. Kültür zeminle uygundur. O zemin milletin karakteridir. Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara özellikle varlığı ile, hakkı ile, birliği ile taarruz eden genel olarak yabancı unsurlarla mücadele gereğini ve milli düşünceleri boğmaya çalışan her fikre kaşı şiddetle ve özveri ile savunmanın gereği öğretilmelidir. Yeni neslin bütün ruhi güçlerine bu özellikler ve yeteneğin verilmesi önemlidir. Devamlı ve müthiş bir savaş şeklinde beliren milletlerin hayat felsefesi, bağımsız ve mutlu kalmak isteyen her millet için bu olgun özellikler şiddetle istenmektedir."
(Hâkimiyet-i Milliye 21 Temmuz 1921)

Eğitimin milli olmasının önemini vurgulayan Atatürk eğitim ile ilgili bakanlığın adını bunun için Milli Eğitim Bakanlığı olarak tescil etmişlerdir. Bu gün milli olmayan ve milli düşüncelere taban tabana zıt Arap örf ve adetlerini ve kültürünü din sayan bir siyasi düşüncenin uzantısı olan kişi Milli Eğitim Bakanlığı gibi bir makamı işgal etmektedir. 2012-2013 eğitim ve öğretim yılının 4+4+4 sistemi esas alınarak başladığı bu günlerde eğitim ile ilgili Atatürk düşüncelerinden nasiplenmeyen ve eğitimci geçinen tarikat ve cemaat müridi olanlara Atatürk’ün aşağıdaki veciz manzumesini de tekrar tekrar okumalarını salık veririz.
Bakınız!

Büyük Atatürk, 25 Ağustos 1924 yılı Ankara’sında 1. Öğretmenler Birliği’nde yaptığı konuşmada ne diyor:
“Öğretmenler!
Ulusal törelerimiz, uygarlık ilkeleriyle ve özgür düşünceler ile geliştirilmeli, güçlendirilmelidir. Bu, çok önemlidir; özellikle dikkatinizi çekerim. Korkuya dayanan ahlak, bir erdem olmadığı gibi güvenilir de değildir.
Arkadaşlar, yeni Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askerlik, siyaset ve yönetim alanındaki devrimler, sizin; sayın öğretmenler, sizin toplumda ve düşünce yaşamınızda yapacağınız devrimlerdeki başarınız ile gerçekleşecektir. Hiçbir zaman unutmayın ki, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.”

Son söz; milli düşüncelerden uzak, ulusalcılıktan uzak, Türk ve Türk’lük kavramını yok etmeye çalışan, Atatürk milliyetçilik kavramına aykırı, ünüter yapıyı elinden gelse 36 parçaya bölecek olan, Türk milletinin tüm katmanları ile adeta kavga vermek üzere hükümete gelmiş olan zihniyet, belki bu gün için “Tevhid-i Tedrisat”’a zarar verir ama özünü bozamaz. Cumhuriyet çocuklarından müteşekkil bir milli hükümetin oluşumu ile bunların yaptığı tahribat sona erer ve izale edilir.

13/OCAK/2013/
Mustafa AKTEN

[@Mavigöl]

Büyük Atatürk, 25 Ağustos 1924 yılı Ankara’sında 1. Öğretmenler Birliği’nde yaptığı konuşmada ne diyor:
“Öğretmenler!
Ulusal törelerimiz, uygarlık ilkeleriyle ve özgür düşünceler ile geliştirilmeli, güçlendirilmelidir. Bu, çok önemlidir; özellikle dikkatinizi çekerim. Korkuya dayanan ahlak, bir erdem olmadığı gibi güvenilir de değildir.
Arkadaşlar, yeni Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askerlik, siyaset ve yönetim alanındaki devrimler, sizin; sayın öğretmenler, sizin toplumda ve düşünce yaşamınızda yapacağınız devrimlerdeki başarınız ile gerçekleşecektir. Hiçbir zaman unutmayın ki, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.”