Tekil Mesaj gösterimi
Eski 11.06.2009, 10:09   #1
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Lightbulb Mahmud Şevket Paşa'nın Hayatı ve Yaptığı Konuşma Kaydı

Mahmud Şevket Paşa
(18561913)


Mahmud Şevket Paşa, (1856 - Bağdat -11 Haziran 1913, İstanbul) Osmanlı asker ve devlet adamı. 31 Mart Olayı olarak bilinen ayaklanmanın bastırılmasında ve II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesinde rol oynamış, V. Mehmet Reşat saltanatında 23 Ocak 1913 - 11 Haziran 1913 tarihleri arasında dört ay on dokuz gün sadrazamlık yapmıştır.

Basra mutasarrıfı Kethüdazade Süleyman Bey'in oğludur. İlk ve ortaöğrenimini Bağdat'ta tamamladıktan sonra İstanbul'a gitti. 1882'de kurmay yüzbaşı olarak Mekteb-i Harbiye'yi bitirdikten sonra bir süre Girit'te görev yaptı; ertesi yıl Mekteb-i Harbiye'de öğretmenliğe başladı.

Bir süre Baron von der Goltz'un maiyetinde çalıştı, silah satın alma komisyonu üyesi olarak Almanya'ya gitti. 1884'te kolağası, 1886'da binbaşı, 1889'da kaymakam oldu. 1891'de miralaylığa yükseldi. Aynı yıl yeniden Almanya'ya gitti ve uzun süre orada kaldı. Dönüşünde (1899) mirlivalığa (tuğgeneral) yükseltildi ve Tophane-i Amire Muayene Komisyonu başkanı vekilliğine atandı. 1901'de ferik oldu. 1905'te birinci ferik rütbesiyle Kosova valiliğine atandı.

Bu görevi sırasında Makedonya sorununun çözümü için harcadığı etkin çabalar nedeniyle ordu içinde ve halk arasında saygınlık kazandı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Selanik'te bulunan 3. Ordu komutanlığına atandı. Bu görevdeyken 31 Mart Olayı'nın çıkması üzerine, daha sonra Hareket Ordusu olarak anılacak olan birlikleri İstanbul'a gönderdi. Kendisi de 22 Nisan 1909'da İstanbul'a giderek komutayı ele aldı ve sıkıyönetim ilan etti.


Abdülhamid Han'ın tahttan indirilmesinden sonra yönetim âdeta askerlerden sorulur. O günün güçlü isimlerinden Mahmud Şevket Paşa İstanbul sokaklarında...


II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesinden sonra kurulan İbrahim Hakkı Paşa kabinesinde harbiye nazırı oldu ve güçlü bir konuma yükseldi. Ama İttihat ve Terakki'nin baskısı sonunda görevinden istifa etmek zorunda kaldı. İttihat ve Terakki'nin gerçekleştirdiği hükümet darbesinden sonra (Babıali Baskını) sonra sadrazamlığa getirildi. Bu dönemde Balkan Savaşı yenilgisinin sonuçlarıyla karşı karşıya kaldı; Osmanlı Devleti'nin ıslahat programı konusunda İngiltere, sınır anlaşmazlıkları konusunda da İran'la arasında doğan sınır sorunlarını çözmeye çalıştı.


Bir yandan da hem İttihat ve Terakki'ye karşı gelişen muhalefetle, hem de İttihat ve Terakki içindeki çekişmelerle uğraştı. Gerek bu iç ve dış sorunlar, gerekse asıl iktidarın İttihat ve Terakki'nin elinde olması, yapmak istediği reformları gerçekleştirmesini engelledi. 11 Haziran 1913'te Beyazıt Meydanı'nda makam otomobili'nin içindeyken uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü ve 31 Mart şehitlerinin anısına dikilmiş Abide-i Hürriyet'in bulunduğu Hürriyet-i Ebediye Tepesine gömüldü.


II. Meşrutiyet döneminin önemli şahsiyetlerinden Harbiye Nazırı ve Sadrazam Mahmud Şevket Paşa’nın 11 Haziran 1913 günü Harbiye Nezaretinden çıkarken yolu kesilerek şehit edildiği makam otomobili Askeri Müze ve Kültür Sitesi olarak kullanılan Harbiye binasındaki Askeri Müzenin Meşrutiyet Salonunda sergilenmektedir.




Mahmud Şevket Paşa, yaşadığı çağa göre ileri görüşlü bilgili dürüst yurtsever bir komutan ve Devlet adamıydı. Fransızcadan dilimize Logaritma cetveli ve Tatbikatı adı ile bir kitap çevirdiği gibi Askerlikle ilgili birkaç eser de yazmıştı. Sadrazamlığın beşinci ayında suikaste kurban gitmesi, Mahmud Şevket Paşanın bu görevdeki hizmetleri üzerinde yeter derecede bir fikir veremedi.


Suikastı düzenleyenlerin İttihat ve Terakki Fırkasının siyasi hasımları olduğu sonradan yapılan kovuşturmalardan anlaşılmıştı. Paşayı öldürmekle suçlandırılanlardan Topal Tevfik ve Ziya ile birlikte kışkırtıcılardan Damat Salih Paşa ve Albay Fuat idam edildiler. Mahmud Şevket Paşanın öldürülmesinden sonra İttihat ve Terakki Fırkası ile onun muhalifi bulunan Hürriyet ve İtilaf Fırkası arasındaki çatışmalar daha da sert bir yola sürüklendi.

Sokak ortasında adam öldürmeye kadar varan cinayetler, birbirini kovalamaya başladı. Bu yüzden halkın Devlete karşı olan inanç ve güveni azaldı, ülke dışarıya karşı da zayıf bir duruma düştü. Bundan yararlanmak fırsatını kaçırmayan büyük devletler, Osmanlı İmparatorluğunun parçalanması için çeşitli bahanelerle Babıali’ye baskı yapmağa başladılar.


İkinci meşrutiyetten hemen önce, tarihimize 31 Mart Vakası olarak geçen (13 Nisan 1909) gerici ayaklanmasını (İstanbul’da bir takım gerici çevrelerin halkın giyim kuşamına karışması ve yobaz faaliyetlerini arttırması) üzerine Selanik'ten gelerek İstanbul'da bastıran Hareket Ordusu’nun (ki bu adı Mustafa Kemal vermiştir) kumandanı Mahmud Şevket Paşa’nın İstanbul girişinde Silivri’de aralarında Mustafa Kemal’in de bulunduğu subay ve erlerine hitaben yaptığı yüreklendirici konuşmanın ses kaydı...
www.youtube.com/watch?v=xIRUC8p0t7M

__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.