[@Rosebud]

Nevruz kutlamalarının olaylı geçtiği yıllarda yine bir nevruz günü, kanalın biri Diyarbakır'dan canlı yayın yapıyordu, arkada Kürtlerin gerçekleştirdiği dev bir miting görüntüsü önünde spiker şöyle diyordu: ''Çok şükür önemli bir olay gerçekleşmedi kazasız belâsız atlattık...''
Halbu ki aynı anda arka plandaki mitingden bölünme talepleri avaz avaz bağırılıyordu,
Kazasız belâsız atlatmış mıydık acaba yoksa belânın büyüğü nün mü habercisiydi!..
Nitekim bugün sonuç önümüzde, Kürtleri dışlıyor ve milliyetçilik yapıyormuş görüntüsü vermemek adına bugünlere geldik oysa Cumhuriyet temelinde kim ne der diye korkmadan sorunun felsefesini oluşturabilmeli cizgisini çekebilmeliydik, ilk zorlamalarda vermediğimiz tepki bugün karşımıza daha büyük bir sorun olarak çıkıyor.
Aynı durum din konusunda da geçerli, yaşadıklarımız aslında karşımızdakinin gücü sebebiyle değil bizlerin ezik tutumumuzdan kaynaklanıyor, dik duramadık, dini araç olarak kullanmaların karşısında korkmadan arkasında duracağımız, çatır çatır savunabileceğimiz bir argüman, bir felsefe koyamadık, daha doğrusu Cumhuriyeti ve faziletlerini anlatmaktan vaz geçtik, hep dinsiz derler baskılarına yenik düştük.
Halâ da bunu yapıyoruz, bir an önce toparlanıp ne Kürtlerin ''ayırımcılık yapıyorsunuz'' baskısına ne de müslümanların ''dinsizler'' baskısına prim vermekten derhal vazgeçmeli. korkmadan, çekinmeden, ezilmeden bunun sağlam argümanlarını ve felsefesini oturtmalıyız.
Onların argümanlarına karşı bir argüman geliştiremememiz, bir felsefe oturtamamamız haklı oldukları görünümü kazandırıyor, buna daha ne kadar müsade edeceğiz bilmiyorum ama bir karşı cephe oluşturabilme ihtimalimiz varsa bile gittikçe onu da kaybediyoruz.