[@Dilaver]

Orjinal Mesaj Sahibi Dilaver

Slower, her giden balık tutsa eli kolu, kovası dolu gelse, işin heyecanı nerede?

Değil mi ya ..

Zaten en çok karşılaştığımız olay bu.. Balık avcılığıyla uzak yakın ilgisi olmayanlar balıktan boş dönünce yakınır hep..

Sana şu kadarını söyleyim, geçen ay bizim ekipten arkadaş dokuz buçuk kiloluk bir sazan yakaladı. Aynı gölde daha büyüğü olduğunu biz gözlerimizle gördük, gece olduğunda da suya kuyruk vuruşunu (bir balina gibi) kulaklarımızla bir kaç sefer (ayrı ayrı zamanlarda) duyduk.. Şimdi aklımızda hep o var.. Kaç sefer boş döndük o balık uğruna bilsen..

Tahminimiz Türkiye rekoruna yakın bir balık olduğu yönünde.... Yavru bir yunus balığı gibi..
Bir matematik denklemini çözmek için kafa yormak gibi, labaratuvarda bir deney yapar gibi, hangi karışımlar randıman verir diye sürekli kafa yorup, boili denemeleri yapıyorum o balık için..

Anlayacağın, bu iş meraklısına on numara

Bu arada, boililer güzel görünüyor ama yemeni tavsiye etmem babacan

Bu anlattığım balığı ağ ile yasak avlananlar yakalamış.. Konuyu tekrar okurken gördüm, hatırladım..

Şu ağ illetinin önünü alamadılar gitti. Bu yaz kendim bilhassa jandarmayı aradım..

Koca gece gölette idik. Sabahladık, öğlen oldu. Bir kaç ufak balıktan başka beklediğimiz , yakalamayı umduğumuz o balığı tutamadık tabi.. Saat 11 30 gibi ayrıldık.. Saatleri çok net hatırlıyorum. Çünkü saat kaç oldu, hadi toparlanalım muhabbetleri yaptık..

11 30 dan eve gelene kadar yaklaşık 20 dakikalık bir zaman süresi geçti.. 11 50 civarı arabadan eşyaları indirip içeri taşımam, oturup nefes almam, telefonumun çalması (arayan aynı işyerinde çalıştığımız, balıkçı ekipten başka bir arkadaş)..

Konuşmalar aynen şöyle oldu.. Net hatırlıyorum. Saat net 12 30..

- Adaş çabuk jandarmayı ara .... yerde ağ çekiyorlar alcaklar o balığı..

-Ne diyon oğlum şimdi geldik ordan, koca gece ordaydık ne ağı, ne jandarması..

- ........ (sessizlik)

- ...... (sessizlik)

-Nasıl burdaydınız?

- ........ beraber sabahladık oğlum, 11 30 da ayrıldık daha soyunmadım bile.. Yeni gelkdik ordan kafa mı yapıyon biiipp.....

-Yok valla, ben geleli 20 dakika oluyor, geldiğimde adamlar suyun içinde ağlarla süzme yapıyorlardı..

- Oğlum ne süzmesi şimdi ordaydık .... biiipp...

- Valla bilmiyorum .. yandan sesler (a ha bi tane daha aldılar sırtı yosun olmuş breee)

- click

- Alo, komutan falan yerde şuan ağ çekiyorlar.. İkincisinde ama büyüğünde değil, küçük olan da.. İçi ağaçlık olan gölet..

Arabada yok şimdi.. .. (Bekle bekle.....)

-Alo geldiler mi? (jandarmalar)

- Yok adaş aldılar o balığı.. çuvala sığmadı.. sokamadılar..

- clic.. biip. bipppp biiiiippppppp.. (ne varsa yağdırıyorum ama kaç yazar)



- Adaş şimdi jandarmalar geçti ama zaten ayrılmışlardı ağcılar. Jandarmalar durmadı bile diğer göle gittiler..

- Yav söyledik ya telefonda a..... biiiiippp... off offfff

.................................

İster inanın ister inanmayın.. Bu yani.. Konuşmalar böyle.. Balık gitti...

Meğer gece gidip gelenler, bizi kontrol içinmiş.. Adamlar bizi gözlemiş.. Sabah bile, öğlen bile.. Taa gidene kadar gözlemişler, ayrıldığımız gibi de girmişler suya.. Oysa bizden başka kimse yoktu.. Bir buçuk saatte o büyükten başka 4 -5 adet daha iri (yaklaşık 5 er kiloluk) almışlar..

Noldu şimdi? Kime yaradı? 25 -30 kiloluk balığı sattınız da zengin mi oldunuz? Aldığınız150 lira para.. biippppppp..

Ben- biz yakalasaydık o balığı suyun içinden çıkarmadan noteri çağıracaktım ben... Onaylatacaktık. Türkiye'nin en büyük sazanı burada diyecektik belki de...

Gerçi Türkiye rekoru 33 kilo galiba ama.. Bi şekilde zarar vermeden kıyıya alıp tartıcaktık.. Bakacaktık, geri salacaktık biz onu..

Olmadı işte...