Tekil Mesaj gösterimi
Eski 10.02.2013, 15:10   #1
Çevrimdışı
Gulbade
DadLuCadI..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Hamileyken Uyuşturucu Kullanan Anneler (Dikkat.!)

Uyuşturucu Kullanan Annelerin Çocukları


Gebelik sırasında annenin sürekli uyuşturucu kullanması bebekte enfeksiyon, edilgen bağımlılık ve yoksunluk sendromu gibi ağır sorunlara yol açabilir; ayrıca annenin uyuşturucu bağımlısı olması, çocuğuyla dengeli bir ilişki kuramamasına neden olur.

Gebelikte uyuşturucu madde kullanımı, kadının sağlığını ciddi ölçüde etkileyen sorunlar yaratabilir.
Uyuşturucu madde kullanımı ve bağımlılara özgü davranışlar, dölütün ve yenidoğanın gelişimini tehlikeye sokacak bozuklukların doğmasına yol açabilir.

Gebelik

Uyuşturucu bağımlılarında görülen acıkma duyusunun kaybı, enerji gereksiniminin yeterli ölçüde karşılanamaması, metabolizma bozuklukları gibi nedenlerle oluşan beslenme geriliği ve uyuşturucunun olumsuz etkileri anne ve dolüt için ciddi bir tehlike yaratır.

Uyuşturucunun Doğrudan Etkisi

En sık görülen sorunlar düşük, etenenin erken avnlması. zehirlenme (yüzde 10- 15), ölü doğum, erken doğum (yüzde 50), bebeğin yetersiz gelişmesi, dölütün doğum kanalı içine yanlış bir biçimde girerek doğumu güçleştirmesi, doğum sonrası kanama, amniyon kesesi iltihabı, tromboflebit (toplardamar iltihabı) ve zarların erken yırtılmasıdır. Bunların yanı sıra, olguların yüzde 40-50′sinde folik asit ve demir eksikliğine bağlı kansızlık, kalp iç zan iltihabına (endokardit) bağlı kalp hastalıkları gibi komplikasyonlar, yaklaşık yüzde 60′mda ise akut enfeksiyonlar görülür.

Ikincil Yada Dolaylı Sonuçlar

Bunlar uyuşturucuların doğrudan etkisin*den ya da uyuşturuculardan yoksun kalma nedeniyle değil, madde bağımlı*sı annenin yaşama biçiminden kaynak*lanır. Annenin yaşamının gebelik bo*yunca düzensiz olmasının yanı sıra, sağlık kurallarını göz ardı etmesi doğa*cak çocuğu da kaçınılmaz olarak etki*ler. Örneğin, yeni doğan bebekte sık görülen kansızlık, annenin gebelik dö*nemindi kötü beslenmesinden kaynak*lanır. Gebeliğin gidişi annenin dengesiz ve huzursuz ruh halinden de olumsuz yönde etkilenir. Uyuşturucu elde edebilmek için duyulan endişe, kadının bu amaçla fahişeliğe başvurabilmesi gebelik sırasında ortaya çıkan önemli sorunlardır.

Bu arada annenin çocuğu hem gebeliğin başlangıcında, hem de doğuma” doğru, istemediği ve tatsız bir “kaza” olarak gördüğü unutulmamalıdır. Bu durum ender de olsa ileride sevgisizliğe ya da acı verici suçluluk duygulanna dönüşebilir. Genellikle anne yeni doğan çocuğunu çok severse de, bu sevgi uyuşturucuyu bırakmasını sağlayabilecek güçte değildir.


Annenin bebeğiyle ilişkileri çelişkili ve karmaşıktır. İnanması güç de olsa, bebeğin mamasına eroin katan, böylece hem bebeğini mutlu ettiğine ve kendi mutluluğunu onunla paylaştığına inanan, hem de bebeğin sürekli ağlamasını ve rahatsızlık vermesini uyuşturucuyla önleyen anneler vardır.


Kimi zaman, çocuğun sürekli ağlaması annenin çocuktan erken aynlmasına neden olur. Bu durumda madde ba*ğımlısı kadın kendini çocuğa karşı ye*tersiz ve uygunsuz hisseder ve onu bir bakım kurumuna bırakır.

Anne çocuk ilişkisinin kopmadığı durumlarda iki olasılık vardır. Anne çocuğunun büyüyüp kendine yeterli hale gelmesini, böylece onu daha az rahatsız etmesini sabırsızlıkla bekler. Bu yüzden çocuk mutlu büyümesini sağlayacak çevre koşullanndan ve özenli bakımdan yoksun kalır.

Kimi zaman da durum tam tersidir. Umutsuz, sıkıntılı ve yardım gereksinimi duyan bağımlı anne çocuğa sevgi göstermek yerine ondan sevgi bekleme*ye başlar. Genellikle onu aşırı derecede sahiplenir ve çocuktan nevrptik bir tavırla sürekli ilgi bekler.

Annenin kendi ailesiyle oldukça kötü olan ya da tümüyle sona ermiş ilişkileri, çocuğuyla ilişkisini de önemli ölçü*de etkiler.

Sonuçta, madde bağımlısı anne çocuk için yanlış bir davranış modeli oluşturur; çocuk zamanla bu modeli benim*ser ve sonunda uyuşturucu bağımlısı olur.

İkincil ya da dolaylı etkiler arasında, ötekilerden daha önemli olan enfeksi*yonlar yer alır; annenin gebelik sırasın*da geçirdiği enfeksiyonlar dölütün yaşaması ve gelişmesi için ciddi bir tehlike oluşturur.

Madde bağımlısı gebelerde göriiîen enfeksiyonların (örneğin hepatit, AİDS, frengi) sıklığı bazı özel durumlarla iliş*kilidir.


Damardan alınan uyuşturucular genellikle sağlık kurallarına uygun olma*yan ortamlarda ve yollarla kullanılır. Genellikle maddenin birçok kişinin ortak kullandığı kirli şırıngalarla damara doğrudan verilmesi bakteri, virüs ve mantarlann deri ve mukoza engellerini kolaylıkla aşmasını sağlar.


Cinsel ilişki yoluyla bulaşan enfeksi*yonlar da madde bağımlıları arasında ol*dukça yaygındır; bunun nedeni bu kişi*lerin farklı cinsel alışkanlıklarının olması ve fahişeliğin yaygınlığıdır. Aynca, yetersiz beslenme ve uyuşturucular bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkiler.

Doğumdan Sonraki Etkileri

Madde bağımlısı annelerin çocuklarında doğumdan sonraki dönemde ortaya çıkan sorunlar, uyuşturucuların doğru*dan etkisiyle ilgilidir.

Anne gibi dölüt de uyuşturucuya bağımlılık geliştirebilir. Doğumla birlikte uyuşturucu alımının aniden kesil*mesi bebeği bir krize sürükleyebilir. Bu krizin başlangıcı ve belirtilerin ortaya çıkma zamanı, uyuşturucunun türüne ve son olarak ne miktarda alındığına bağlıdır.

Yeni doğmuş çocukta edilgen ba*ğımlılık, gebelik sırasında annenin uyuşturucu kullanması nedeniyle edini*len bağımlılığı belirtir. Bu uyuşturucu*lar ağn kesici narkotikler (eroin ve metadon), barbitüratlar gibi rahatlatıcı uyutucular ve alkol olabilir. Doğumdan sonra maddenin alınması kesilince çocukta yetişkindekine benzeyen bir yoksunluk sendromu görülür. Yeni doğmuş çocuktaki yoksunluk sendromunun en belirgin özelliği huzursuzluktur. Aşağıda, yeni doğmuş çocukta özellikle ağrı kesici narkotiklere bağlı olarak görülen yoksunluk sendromlanndan söz edilmektedir. Edilgen bağımlılığa yol açan uyuşturucular arasında en çok incelenen maddeler ağrı kesici narko*tiklerdir.
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Gulbade'in Mesajına Teşekkür Etti.