Tekil Mesaj gösterimi
Eski 10.06.2011, 00:58   #3
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Tarihi Köprüler

Justinianus Köprüsü

Justinianus Köprüsü - Adapazarı (Sakarya)



Bir mühendislik harikası sayılan Justinianus Köprüsü, Türkiye’nin önemli kültür değerlerinden biri. Bizans döneminden günümüze sağlam kalan bu dev eser kalker taşı kullanılarak inşa edildi. Bizans İmparatoru Justinianus tarafından 561 yılında yaptırılan köprü, Sakarya’nın Adapazarı ilçesi Beşköprü mevkiinde bulunuyor. Sangarios ve Beşköprü adlarıyla da anılan Justinianus Köprüsü, Çark Deresi’nin (Melas) üzerinde yer alıyor. Köprü 430 metre uzunluğunda ve 10 metre genişliğinde. Böyle muhteşem bir eserin, debisi çok az bir derenin üzerine inşa edilmesi ve selyaranlarının nehrin akış yönünün tersine yerleştirilmesi arkeologlar tarafından hâlâ tartışılıyor. Uzmanlara göre köprü, İzmit Körfezi’ni Sapanca Gölü üzerinden Sakarya Nehri aracılığıyla Karadeniz’e bağlama projesinin bir parçası olarak yapıldı. Justinianus’un bugün yıkılmış olduğu sanılan diğer dört köprüyle birlikte, bir yapı kompleksi şeklinde planlandığı sanılıyor.

Bithynia bölgesinden kalan en önemli buluntulardan biri olan Justinianus Köprüsü’nün ayakları, yer hareketleri sonucu toprağa gömülü. 12 kemer gözü bulunan köprünün en büyük kemer açıklığı yaklaşık 7 metre. Bazı kemerlerin kilit taşı üzerinde haç motifleri ile yapıyı koruduğuna inanılan bir mask yer alıyor. Yol seviyesine kadar yükseltilen selyaranlar, köprünün dev cüssesini sağlamlaştırmış. Bu selyaranlar güney cephede yarım daire, kuzey yönde ise üçgen formda tasarlanmış. Korkuluklarının bazıları depremde yıkılmış olan bu tarihi yapının her iki başında çeşitli yapı kalıntıları göze çarpıyor. Justinianus Köprüsü 1995 yılındaki onarımın ardından 1999’daki depremde tekrar hasar gördü. Köprünün Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yakın bir gelecekte restore edilmesi planlanıyor.



Sultan Süleyman Köprüsü
(Diliskelesi)

Sultan Süleyman (Diliskelesi) Köprüsü - Dilovası (Kocaeli)



Pek çok kültüre ev sahipliği yapan Anadolu topraklarında sayısız tarihi yapı bulunuyor. Günümüzde birçok ülke, kendi tarihi kimliğini kanıtlayacak az sayıdaki eski eserleri gün ışığına çıkararak korumaya çalışırken, biz ne yazık ki sınırlarımız dahilinde var olan binlerce mirasa sahip çıkamıyoruz. Sanayileşme adına fabrikalar arasında kalan Diliskelesi Köprüsü, dere içindeki atıklar ve çöpler nedeniyle terk edilmişliği yaşıyor bugün.

Oysa çok değil birkaç yüzyıl öncesinde, köprü İstanbul’u Anadolu yarımadasıyla birleştiren en önemli bağlantı noktalarından biriydi. Kanuni Sultan Süleyman tarafından 16. yüzyılda ustalar ustası Mimar Sinan’a yaptırılan bu köprü, 45 metre uzunluğa sahip. Kocaeli’nin Dilovası ilçesi Diliskelesi mevkiinde aynı isimli derenin üzerinde yer alan ve üç gözlü olarak inşa edilen yapı 6,20 metre genişliğinde. Ucunda küçük bir tahliye gözü bulunan Sultan Süleyman Köprüsü’nün orta kemer açıklığı ise 10,60 metre. Ortadaki bu büyük kemerin iki yanına konumlanan görece daha küçük kemerler, sivri formda kesme kalker taşlardan yapılmış. Kemerin kilittaşı dışarıya doğru çıkıntılı bir biçimde yerleştirilmiş.

Kitabesi bulunmadığı için yapım yılı kesin olarak saptanamayan bu tarihi anıtın memba tarafındaki selyaranları sivri, mansap tarafındakiler dikdörtgen tarzda planlanmış. 1983 yılında Karayolları tarafından onarılan köprünün yıkılan korkulukları, selyaranları ve baba taşları yenilendi. Diliskelesi Köprüsü günümüzde trafiğe kapalı.


Boğaz Köprüleri


Boğaz Köprüleri - İstanbul



İstanbul Boğazı’nın incileri sayılan köprüler, Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağladıkları için hem Türkiye hem de İstanbul tarihinde önemli bir yere sahip. Bu nedenle yapım yılı çok eski olmasa da bu kitapçıkta yer vermeden edemedik.

Avrupa transit karayolu rotasında araçların kesintisiz akışını sağlaması amacıyla yapılan köprüler ne yazık ki kente nüfus artışı ve plansız büyümeyi de beraberinde getirdi. Boğaziçi Köprüsü 30 Ekim 1973 günü, yani cumhuriyetin ilanının 50. yıldönümünde kalabalık bir törenle hizmete açıldı. Törene katılan on binlerce İstanbullu karşı yakaya köprüden yürüyerek geçti. Köprü, iki yanındaki ikişer buçuk metrelik yollarla yayaların da yürüyerek karşı yakaya geçmesini sağlayacaktı. Bu uygulama köprü hizmete girdikten kısa bir süre sonra güvenlik gerekçesiyle yasaklandı.

Boğaziçi Köprüsü, Beylerbeyi ile Ortaköy semtleri arasında yer alıyor. İki kule arası uzunluğu 1073 metre olan köprünün denizden yüksekliği ise 64 metre. Üç yıl içinde tamamlanarak 1988 yılında hizmete açılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Rumelihisarı ile Kavacık semtlerini birbirine bağlıyor. Köprünün iki kule arası uzunluğu 1510 metre ve denizden yüksekliği benzeri gibi 64 metre.

Son birkaç yıldır gündemde yer alan Boğaz’ın kuzeyine yapılması planlanan üçüncü köprünün akıbeti ise henüz belli olmadı. Atlas’ın bu konuyla ilgili “Sadakat İstanbul: Boğazını Koru” başlıklı makalesinde üçüncü köprü ile İstanbul ormanlarının kalan son bölümünün de ortadan kaldırılacağı yer almıştı.



Galata Köprüsü


Galata Köprüsü - İstanbul



İstanbul’un sembolü haline gelen Galata Köprüsü, bu kentte yaşamını sürdüren hemen herkesin anılarını süsleyen bir mekân. Şehrin merkezine konumlanan bu nostaljik köprü öğrencilik dönemlerinin kahve kaçamaklarına, öğün arasına sıkıştırılan balıkekmek lezzetlerine, akşamcı masalarının çakır keyif hallerine ve âşıkların ilk buluşmalarına tanıklık etti kuşaklar boyunca.

“Altın Boynuz” olarak tanımlanan Haliç üzerindeki ilk köprü, Bizans tarihçilerine göre I. Iustinianus döneminde Eyüp-Sütlüce arasına yapıldı. Sonraki devirlerde Haliç’in iki yakasını birleştirmek için pek çok köprü projesi geliştirildi ama bu projeler çeşitli nedenlerden dolayı 19. yüzyıla kadar ertelendi. 1836 yılında Hayratiye adıyla Unkapanı-Azapkapı arasına yapılan köprünün ardından, İstanbul’un gelişen ticari yoğunluğunu karşılamak üzere Galata Köprüsü inşa edildi. Sultan Abdülmecit döneminde, 1845 yılında, annesi Bezmialem Valide Sultan tarafından yaptırılan bu köprü sonraki yıllarda Yeni Köprü, Büyük Köprü, Valide Köprüsü, Yenicami Köprüsü ve Güvercinli Köprü gibi farklı isimlerle anıldı.

Eski İstanbul’u simgeleyen Sultanahmet ve Kaleiçi semtleriyle, Haliç’in karşı kıyısına doğru genişleyen Karaköy, Beyoğlu ve Harbiye semtlerinin oluşturduğu yeni kent arasında farklı kültürleri de birleştiren bir köprü vazifesi gördü Galata. Haliç üzerindeki benzerleri gibi teknelerin geçebilmesi için açılır kapanır bir sistemle tasarlanan köprü, birçok kez onarımdan geçerek yenilendi. Bir zamanlar eski İstanbul’un günlük görüntülerinden olan tramvayların kampanalar çalarak üzerinden geçtiği Galata Köprüsü, 1992 yılındaki büyük yangın sonrası Balat-Hasköy arasına yerleştirildi. Yerine ise eskisinin nostaljik görüntüsünden uzak, metal donanımlı modern bir köprü konuldu.
__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.