Tekil Mesaj gösterimi
Eski 02.06.2011, 23:44   #6
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yok Olmadan Önce Görülmesi Gereken Son Cennetler

Yeşilırmak Deltası



Samsun il sınırlarındaki delta, Yeşilırmak’ın taşıdığı alüvyonlarla oluştu. Alan Tekkeköy ve Terme ilçeleri arasındaki kıyı şeridi ile bu ilçelerin kuzeyindeki sulak alan sistemlerinden oluşuyor. Alanda irili ufaklı göller bulunuyor, bunların en büyükleri deltanın doğu kısmındaki Akgöl ve Simenit. Alanın doğusunda yer alan göller ve çevresi, yaban hayatı geliştirme sahası statüsü ile koruma altında. Bununla birlikte Yeşilırmak Deltası, 1960’lardan bu yana DSİ tarafından su rejimine yapılan müdahalelerden dolayı doğal yapısını kaybetti.


Yeşilırmak Deltası (Samsun)
Fotoüraf: Kiraz Erciyas


Delta tatlı su gölleri, sulak çayırlar, kalkerli turbalıklar, sazlık alanlar, tatlı ve tuzlu bataklıklar, kıyı kumulları, subasar ormanlar ve tarım alanlarından oluşuyor. Kuş türleri ve içsu balıkları açısından büyük önem taşıyor. Aynı zamanda önemli kuş ve doğa alanı statülerine sahip. Toplam 13 kuş türü buraya önemli doğa alanı özelliği kazandırıyor. Bu türlerden pasbaş patka ve kadife ördeğin nesli bölgesel ölçekte tehlike altında. Alan aynı zamanda kış aylarında on binlerce sukuşuna ev sahipliği yapıyor. İçsu balıkları deltanın diğer önemli canlı grubu, 11 içsu balığı türü bu sularda yaşıyor. Bunlar arasında yer alan Acipenser gueldenstaedtii, Acipenser stellatus, Acipenser sturio ve Huso huso türlerinin nesli küresel ölçekte tehlike altında.

Deltadaki temel alan kullanım tipleri tarım, hayvancılık ve balıkçılık. Başlıca tarım ürünleri fındık ve çeltik. Alanın daha sulak bölümlerinde plantasyon kavaklıklar bulunuyor. Simenit ve Akgöl’de balıkçılık yapılıyor. Saz kesimi diğer bir alan kullanım şekli.

Yeşilırmak Deltası (Samsun)
Fotoğraf: Kiraz Erciyas


Alan bütün değerine rağmen delta özelliğini kaybetti. Deltayı günümüzde yalnızca Akgöl, Simenit ve çevresindeki subasar ormanlar temsil ediyor. Bunun başlıca nedeni su rejimine yapılan müdahaleler. Yeşilırmak üzerine 1966 yılından beri barajlar kuruldu ve nehrin aşağı hav zası seddelendi. Tarım alanı açma ve taşkın kontrolü amacıyla 1968 yılından günümüze kadar 67 bin hektarlık bölgede drenaj ve tahliye kanalları ile taşkın koruma çalışmaları yapıldı. Deltada yer alan Dipsiz ve Kuş gölleri kurutuldu. Simenit Gölü, Simenit ve Akgöl olarak ikiye ayrıldı. Türkiye’nin en verimli tarım toprakları arasında yer alan Çarşamba Ovası üzerine Samsun Organize Sanayi Bölgesi ve Samsun Havaalanı inşa edildi. Herhangi bir yönetim planı olmadan, bölgenin doğal karakteri göz önünde bulundurulmadan yapılan bu çalışmalar deltayı yok etti.

Yeşilırmak Deltası (Samsun)
Fotoğraf: Kiraz Erciyas


Delta şimdi de çevrecilerin girişimleri ile durdurulan termik santral projesinin tehdidi altında. Bununla birlikte DSİ tarımdan dönen zehirli suları denize deşarj etmek amacıyla bir tahliye kanalı planlıyor. Söz konusu kanal, alanın son gölleri Simenit ve Akgöl içinden geçirilmek isteniyor. Kanal inşa edilirse bu iki göl de olasılıkla drene edilip kurutulacak. Doğal yapısını kaybetmiş deltadaki son doğal yaşam alanlarını kurtarmak için bu girişimler mutlaka durdurulmalı. Yeşilırmak Deltası’nın son kaleleri olan Akgöl ve Simenit Gölü’nü, çevredeki subasar ormanları görmek için Samsun’un Terme ilçesinden alana ulaşmak mümkün.



Doğu Karadeniz Dağları


Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Bayburt, Gümüşhane ve Erzurum il sınırları içerisinde kalan Doğu Karadeniz Dağları, kesintisiz doğal yaşam alanları içeren bir ekocoğrafya. “Kafkasya Sıcak Noktası”nın aşağı Kafkaslar bölümünde bulunuyor. Milli park ve daha birçok yasal koruma statüsü bulunan yöre, biyolojik çeşitliliği ile olduğu kadar kültürel zenginliğiyle de ön plana çıkıyor. Burada kırsal hayatın çok farklı örneklerini görebilir, beş farklı dilde şarkı dinleyebilir, kır hayatının sisler altındaki vadilerde günümüze kadar nasıl devam ettiğini görebilirsiniz. Ama tüm bunları yapabilmek için görebilirsiniz. Ama tüm bunları yapabilmek için ön celikle alanı tümüyle yok eden Karadeniz Sahil Otoyolu Projesi ve HES’lere engel olmak gerekiyor. Sahil yolu projesi tamamlandı, HES projeleri ise doğaseverlerin girişimlerine rağmen devam ediyor.

Fırtına Vadisi (Doğu Karadeniz Dağları)
Fotoğraf: Turgut Tarhan


Farklı yaşam ortamlarına sahip Doğu Karadeniz Dağları, çok sayıda canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Bu yaşam alanları, kayalıklar, yer yer kumullardan oluşan kıyı ekosistemi, nemli akarsu bitki örtüsünün uzandığı akarsular, tarım alanları, alçaklarda yaprak döken ormanlar (kayın, gürgen, kestane, kızılağaç), daha yüksek rakımlarda iğneyapraklı ormanlar (doğu ladini, Doğu Karadeniz göknarı, sarıçam), huş ağaçlarının içinde bulunduğu karışık yüksek dağ ormanları, orman kuşağı içinde ve orman sınırı üzerinde ormangülü türleri, turbalık alanlar, yüksek dağçayırları ve daha yüksek rakımlarda alpin göller ve sarp kayalıklar.

İkizdere (Doğu Karadeniz Dağları)
Fotoğraf: Cüneyt Oğuztüzün


Alanda 159 bitki taksonu bulunuyor; Alchemilla trabzonica ve Salix rizeensis gibi 21 bitki türü, dünyada yalnızca burada yetişiyor. Türkiye’deki saf şimşir ormanlarının en iyi örneklerinden biri Fırtına Vadisi’nde bulunuyor. Alan kuş türleri için de hayati öneme sahip. Çoruh Vadisi, yırtıcı kuşlar için küresel ölçekte önemli bir göç merkezi. Bunun yanında alanda birçok kuş türü ürüyor. Dünyada yalnızca Kafkasya ekolojik bölgesinde bulunan dağhorozunun en büyük popülasyonu burada. Nesli küresel ölçekte tehlike altında olan küçük akbaba ile kızıl, sakallı ve kara akbaba alanda ürüyor. Ayı, kurt, vaşak, çengel boynuzlu dağkeçi sinin de içinde bulunduğu 22 farklı memeli türü bu dağlarda yaşıyor. Yöre dar yayılışlı, endemik sürüngen ve çiftyaşamlı türleri açısından da oldukça önemli. Bunlar arasında çiftyaşamlılardan Kafkas semenderi, sürüngenlerden Hemşin yılanı, Kafkas engereği ve Çoruh engereği bulunuyor.

Kafkas Semenderi (Doğu Karadeniz Dağları)
Fotoğraf: Cüneyt Oğuztüzün


Yaylacığın günümüzde de devam ettiği dağlarda arıcılık geleneksel yöntemlerle yapılıyor. Diğer alan kullanım örnekleri ormancılık, tarım, hayvancılık ve turizm. Alan kültürel olarak da çok zengin, hâlâ bölge ekolojisine uygun bir kırsal hayat hüküm sürüyor. Özellikle yaylalarda ve şehir merkezlerinden uzakta kırsal yaşam modeli korunuyor. Ama ahşap evler ve tarihi yapılar özellikle turizmin ağırlıkta olduğu Ayder Yaylası gibi alanlarda yerini betona bırakıyor.

Doğu Karadeniz Dağları’nın sorunları her geçen gün artıyor. Plansız turizm uygulamaları Ayder gibi birçok yaylayı beton yığınına çevirdi. Uzungöl’ü çevreleyen duvar, gölün peyzaj bütünlüğü bozuyor ve yaban hayatı olumsuz etkiliyor. Özellikle yayla şenlikleri için genişletilen ve yeni açılan yollar da dağhorozu, urkeklik gibi kuş türlerini tehdit ediyor. Bölgede 1700 civarında HES yapılması planlanıyor. İkizdere, Fırtına Vadisi gibi yerler, HES’lerin verdiği zararların ne boyutlarda olabileceğinin en canlı örnekleri. Bununla birlikte Türkiye Su Meclisi’nin girişimiyle açılan birçok davada HES’ler için yürütmeyi durdurma kararları verildi. HES projeleri ve yanlış turizm uygulamaları devam ederse alan doğal bütünlüğünü kaybedecek ve geri dönüşü olmayan bir duruma gelecek.
__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
19 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.