Tekil Mesaj gösterimi
Eski 07.12.2016, 21:53   #2
Çevrimdışı
Redwine
"Her Şey Güzel Oldu"

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anadolu’nun Kültür Mirası 11 Tarihi Yer

Göbeklitepe (Şanlıurfa)



Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık olarak 15 km. kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarında yer alan Neolitik çağa ait dünyanın en eski tapınak merkezi olarak kabul edilen ve bu yönüyle tarihin sıfır noktası şeklinde nitelendirilen Göbeklitepe üzerinde yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan sonuç çok şaşırtıcı. Tapınak günümüzden tam 11.000 yıl önce inşa edilmiş. Mısır’daki Büyük Piramitler’in 4 bin 500 yaşında ve İngiltere’deki Stonehenge’in 6 bin yaşında olduğu düşünülürse, bu kazının dünyanın gelmiş geçmiş en önemli arkeolojik kazısı olduğu kabul edilmektedir. Göbeklitepe’nin dünya kültür mirası kapsamına alınması için UNESCO nezdinde özel sektörün de desteğiyle önemli bir girişim başlatıldı.







Ephesos – Selçuk (İzmir)



Efes Antik Kenti, Küçük Menderes nehrinin sularını boşalttığı körfezin yakınında kurulmuştur. Tarıma elverişli toprakları, Doğu’ya açılan büyük ticaret yolu oluşu, gerek putperestlik gerekse Hıristiyanlık döneminde çok önemli bir dini merkez oluşu, tarihe büyük bir kent olarak geçmesini sağlamıştır. Çok geniş bir alana yayılmış olan Efes’teki önemli kalıntılar Vedius Gymnasionu, Büyük Tiyatro, kentin en uzun ve büyük caddeleri Arcadiane (Mermerli Yol) ve Kuretler Caddesi, Celsus Kitaplığı, Alışveriş Agorası. Giritli mimar Chersiphron ve oğlu Metagenes tarafından inşa edilen Ephesos Artemis Tapınağı, dünyanın yedi harikasından biri. Artık bu yapıya ait, 1970’lerde ayağa kaldırılan sadece bir sütun kalıntısı görülmektedir. Efes Antik Kenti’nde ilk arkeolojik kazı yaklaşık 150 yıl önce başlatıldı, ancak henüz toplam arkeolojik varlığın sadece yüzde 15’i gün ışığına çıkarıldı. Efes, 2015’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi.







Pergamon – Bergama (İzmir)



Mysia bölgesi kenti Pergamon, etrafındaki bereketli toprakları ile Antik Çağ’ın gözde kentlerinden biriydi. Pergamon adı, bir söylence kahramanı olan Pergamos’tan gelir. Pergamos’un, Teuthrania Kralı’nı öldürdükten sonra, kenti ele geçirdiği ve kendi adını verdiği sanılır. 1870’lerde Batı Anadolu’da demiryolu döşenmesinde çalışan Alman mühendis Carl Humann’ın Zeus Sunağı’nın parçalarını bulması burada ilk kazıların (1878) başlamasını sağladı. Tapınak iki yıl süren çalışmada tümüyle açığa çıkarıldı ve Almanya’ya götürülerek Berlin’de yeniden birleştirildi, tapınaktan bize ise sadece Bergama Müzesi’nde sergilenen at heykeli kaldı. Pergamon, oğlak derisinden oluşturulan parşömenin de doğduğu kent. Pergamon, 2014’te UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girdi.






Zeugma (Gaziantep)



Belkıs/Zeugma antik kenti, Gaziantep ili, Nizip İlçesi, Belkıs Köyü sınırları içerisinde Fırat Nehri’nin kıyısında yer alır. Helenistik dönemde, Doğu ve Batı kültürlerinin kaynaşması için kurulmuş önemi bir kent. İ.Ö. 64’de Roma İmparatorluğu’nun topraklarına katılır ve adı geçit, köprü anlamına gelen Zeugma olur. 90’ların sonlarında Birecik Barajı’nın yapımıyla gündeme geldi. Son durum itibariyle Zeugma’nın (A) ve (B) bölgelerinde yaklaşık 1/4’lik bölümü Birecik Barajı gölü suları altında kalmıştır. Kent, Helenistik ve Greko-Romen kültüre ait Roma Konutları’nda çıkarılan benzersiz mozaikler, fresk ve buluntularıyla tanınıyor. Su altında kalmaktan kurtarılan eserler Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergileniyor. Zeugma da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde.







Halikarnassos – Bodrum (Muğla)


Halikarnassos, bugünkü Bodrum ilçesinin antik çağdaki ismidir. Kentin kuruluş tarihi günümüzden 5 bin yıl öncesine dayanmaktadır. Yine bu kentte doğmuş olan tarihçi Heradot kent ile ilgili yazmış olduğu kaynaklardan kentin M.Ö 1000 yılında Dor’lar, Lelegler, Karialılar tarafından bugünkü Bodrum Kalesi civarında kurulduğunu öğreniyoruz. Halikarnas Mozelesi, antik dünyanın yedi harikasından biridir. Karia Satrabı Mausolos’un mezar anıtıdır. Büyük İskender Halikarnassos’u ele geçirdiğinde Mausoleum’dan çok etkilenmiş, kenti yıkmasına rağmen onu korumuştu.
Ondan yıllar sonra Halikarnassos’a 1402’de gelen Rodos Şövalyeleri anıtı yıkarak malzemesini Bodrum Kalesi’nin inşasında kullanmışlardı. Anıttan geriye kalan kabartmalar ve bazı mimari parçaları bugün British Museum’da. Anıtın bulunduğu Bodrum’da ise bazı kalıntılar ve anıtın yeri görülebiliyor.

__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Redwine'in Mesajına Teşekkür Etti.