Tekil Mesaj gösterimi
Eski 29.05.2016, 20:09   #20
Çevrimdışı
Ahmet Arif Hoca
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ordu'nun Dereleri Türküsü'nün Hikayesi

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Basakca Mesajı göster
Türkünün sözleri ve hikayesinin tamamı şöyledir;
Hikaye Mehmet ile Hacer'in aşkından ve araya giren fitne fücür kızlardan kaynaklanmaktadır.

Yıllar yıllar önce Ordu’nun uzak köylerinden birinde iki genç yaşarmış. Maddi durumu iyi olan genç (Mehmet) onun kadar maddi durumu iyi olmayan genç kıza yani Hacer’e aşık olmuş. Genç kız o kadar güzelmiş ki Mehmet’in aklını başından almış.

Hacer Mehmet'in aklını başından almış ama Mehmet'inde ondan aşağı kalır yanı yokmuş. O kadar yakışıklı ve alımlıymış ki genç kızları peşinden sürüklermiş. Mehmet'le güzelliği ile çevresini kırıp geçiren Hacer’in aşkı geçmişte yaşanan büyük aşklara benzermiş.




Haftanın belli günlerde zerdali ağacının dibinde buluşurlarmış. Göz göze, diz dize akıp giden saatlerin farkına bile varmazlarmış. Fakat bu güzel beraberliği çekemeyenler varmış. Kem gözler karışmış. Haset dolu köyün diğer kızları çevirdikleri türlü entrikalarla bu tatlı beraberliği yıkıp atmışlar. Genç kızın aleyhine inanılmaz dedikodular üretmişler ve nihayet Mehmet’in, sevdiğini ve de köyünü terk etmesine neden olmuşlardır.

Böyle derin bir üzüntüyle gurbete çıkan Mehmet, geride gözleri yaşlı bir kız, dertli, yerinden kalkamayan yatalak bir ana bırakmıştır. Büyük bir acı içinde kalan, yüreği yanık Hacer kız her gün evinin yakınından akan dere kenarına gidermiş, yıkadığı kar gibi beyaz çamaşırları çitlere asarken dudaklarından eksik etmediği bir türküyle bütün köyü inletip dururmuş.

Ordunun dereleri
Aksa yukarı aksa
Vermem seni ellere
Ordu üstüme kalksa
Oy bağlamam bağlamam
Zerdali dalı mısın
Garip garip çalarsın
Benden sevdalı mısın?

Ne yazık ki Hacer kızın bu feryadını, ne Mehmet duyar ne de araya giren iyi niyetli komşular bu işe bir çare bulamamışlar. Tüm komşuların gelip gittiği ev yas evine dönmüş.

O günden sonra günler aylar böyle gelip geçmiş, ne Mehmet dönmüş ne de Hacer gitmiş sevdiğinin yanına. Ama Hacer’in yüreği yanık, hep dertli derli söylermiş bu türküyü inceden incedennn...

Oy Mehmet’im Mehmet’im
Sana küstüm demedim
Beni sana geçmişler
Vallahi ben demedim.

Hacer’in bu sözlerinde gerçeğin ta kendisi varmış. Ne çare ki içli kız, dertli kız türküsüne vurduğu gamını, derdini sevdiğine ulaştıramamış. Araya girenler de işin üstesinden gelememiş. Böylece yıllar geçmiş aradan. Mehmet gurbette kalmış, Hacer kız da dere kenarında hem ağlamış, hem söylemiş “Ordu’nun Dereleri” türküsünü ölünceye dek.

Ve o günden bu güne kadar bu türkü günümüze kadar yanık yanık tüm sevdalılar için söylenir durur.



Teşekkürler hikaye için @Başakcaça amirim.

Samsun yönünden Ordu ve Giresun a doğru yol alırken her 10-15 km bir dere vardır Karadeniz e dökülen. Arabanın camından derelere baktığınızda sanki yukarı akıyor gibi bir his oluşur insan da. Acaba bu türkünün yanık hikayesinin bilinç altında oluşturduğu bir durum mu bu bilinmez.


İlkokula başlamamıştım dah bu türküyü öğrendiğimde.
Sanki milli marşı Ordu ilinin
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Ahmet Arif Hoca'in Mesajına Teşekkür Etti.