Forum Gerçek

Forum Gerçek (https://www.forumgercek.com/index.php)
-   Türk Tarihinde Yer Alanlar (https://www.forumgercek.com/forumdisplay.php?f=692)
-   -   Deniz Gezmiş (1947 - 1972) (https://www.forumgercek.com/showthread.php?t=46617)

ReaL 19.03.2009 05:10

Deniz Gezmiş (1947 - 1972)
 
Deniz Gezmiş, 27 Şubat 1947'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğdu. Dedeleri İkizdere, Rize ilçesine bağlı Cimil köyündendir, kökleri Konya'dan bir vesile ile göç etmek zorunda kalmış Oğuzlara dayanır. Babası Erzurum, Ilıca nüfusuna kayıtlı ilköğretim müfettişi Cemil Gezmiş, annesi ise Erzurum'un Tortum ilçesinden ilkokul öğretmeni Mukaddes Gezmiş'tir. Ailenin üç erkek çocuğundan ikincisidir. Ağabeyi Bora Gezmiş, hukuk fakültesinden ayrılıp bankacılık yapmıştır. Hamdi Gezmiş ise, mali müşavirdir.

Gezmiş, öğretmen bir ailenin çocuğu olması sebebiyle ilk ve ortaöğrenimini Sivas'ta, liseyi İstanbul'da okudu. Henüz lise öğrencisiyken sol düşünceyle tanıştı ve kendini dönemin eylemleri içinde buldu.
1965'ten sonra, Türkiye'de gelişen gençlik hareketinin en önemli önderlerinden ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nun kurucu ve yöneticilerinden Deniz Gezmiş, 1965'de Türkiye İşçi Partisi (TİK)'nin Üsküdar ilçe başkanlığına üye oldu. İlk kez 31 Ağustos 1966'da Ankara'dan İstanbul'a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtı'na çelenk koymaları sırasında işçileri destekleyen ve Türk-İş yöneticilerini protesto eden gösteri sırasında gözaltına alındı. 7 Kasım 1966'da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi.


Ardından 19 Ocak 1967'de Türkiye Milli Talebe Federasyonu (TMTF) binasının yedd-i emine verilmesi sırasında çıkan olaylarda yakalandı ve bir gün sonra iki arkadaşıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 22 Kasım 1967'de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında Aşık İhsani ile birlikte ABD bayrağını yaktıkları gerekçesi ile gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan Deniz Gezmiş, Hukuk Fakültesi'nde birlikte okuduğu arkadaşlarıyla birlikte 30 Ocak 1968'de Devrimci Hukuklular Örgütünü kurdu.



7 Mart 1968'de İÜ Fen Fakültesi konferans salonunda düzenlenen AIESEC genel kurul toplantısında konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk'ü protesto ettiği için tutuklandı. 2 Mayıs'a kadar tutuklu kalan Gezmiş, 30 Mayıs'ta 6. Filo'yu protesto ettiği için yargılandı ve beraat etti. Öğrenci eylemleri içinde etkinliği giderek artan Deniz Gezmiş, 12 Haziran 1968'de İstanbul Üniversitesi'nin işgal edilmesinde önderlik etti. İşgal Konseyi adına İÜ Senatosu ile Baltalimanı'nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı; öğrenci haklarının elde edilip işgalin sona erdirilmesinde etkili oldu. İşgalden kısa bir süre sonra İstanbul'a gelen 6. Filo'yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz'da bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül'de serbest bırakıldı.

TİP içinde yoğunlaşarak, ayrılıklara ve tartışmalara yol açan ideolojik sorunlarda Milli Demokratik Devrim (MDD) görüşünü benimseyen Deniz Gezmiş, bu görüşün özellikle devrimci öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu. Ekim 1968'de eylemlerde birlikte olduğu Cihan Alptekin, Mustafa İlker Gürkan, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Devran Seymen, Cevat Ercişli, M. Mehdi Beşpınar, Selahattin Okur, Saim Kurul ve Ömer Erim Süerkan'la birlikte Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)'ni kurdu. 1 Kasım 1968'de TMGT (Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı) , AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB'ün başlattığı Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Yürüyüşü'nü düzenledi.

http://img845.imageshack.us/img845/1937/f63c.jpg
Mustafa Kemal Yürüyüşü Posteri

Ardından 28 Kasım 1968'de ABD büyükelçisi Kommer'in gelişi sırasında Yeşilköy Havaalanı'nda düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve bir süre sonra serbest bırakıldı.

İstanbul Üniversitesi'nde sağcı güçlerin 16 Mart 1969'da girişmiş olduğu hareketlere öğrenci kitlesiyle birlikte karşı koyan Gezmiş bu eylemi gerekçe gösterilerek 19 Mart'ta yeniden tutuklanarak 3 Nisan'a kadar hapis yattı. Ardından 31 Mayıs 1969'da İÜ Hukuk Fakültesi öğrencilerinin,reform tasarısının gerçekleşmemesini protesto için giriştikleri işgale önderlik etti. Üniversitenin kapatılıp, polise teslim edilmesi nedeniyle çıkan çatışmalarda yaralandı.

http://img845.imageshack.us/img845/9356/pjx6.jpg

Hakkında gıyabi tutuklama kararı olmasına rağmen hastaneden kaçan Gezmiş, Haziran'ın sonunda Filistin'e gitti. Filistin'e gitmeden önce 23 Haziran 1969'da TMGT'nin topladığı 1. Devrimci Milliyetçi Gençlik Kurultayı'na kendisi gibi haklarında tutuklama kararı olan FKF Genel Başkanı Yusuf Küpeli ile birlikte bir mücadele programı gönderdi. Eylül'e kadar Filistin'de gerilla kamplarında kalan Deniz Gezmiş,1 Eylül 1969'da, 10 Haziran'da "üniversiteyi işgal" ettiği gerekçesiyle Hukuk Fakültesi'nden ihraç edildi.

Deniz Gezmiş, bir eyleme önderlik ederken. (1968 Haziran)
http://img845.imageshack.us/img845/7476/bceh.jpg

Hakkında tutuklama kararının olduğu bu dönemde gazetecilere gizlendiği yerden demeçler verdi. 23 Eylül 1969'da Hukuk Fakültesi'nde olduğu sırada haber verilen polislerin de fakülteye gelmesi üzerine teslim olan Gezmiş, 25 Kasım'da serbest bırakıldı. Ancak Yıldız Devlet ve Mühendislik Akademisi'nde Battal Mehetoğlu'nun sağcılar tarafından öldürülmesinden sonra okulda yapılan aramada, ele geçirilen dürbünlü bir tüfeğin Gezmiş'e ait olduğu öne sürülerek hakkında yeniden tutuklama kararı alındı.



20 Aralık 1969'da yakalanan Gezmiş, kendisiyle birlikte tutuklanan Cihan Alptekin'le birlikte 18 Eylül 1970'e kadar tutuklu kaldı. Bundan sonra öğrenci eylemlerinden uzaklaşarak,
mücadelesini değişik alanlarda sürdürdü. Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan'la birlikte THKO'yu kurdu. 11 Ocak 1971'de THKO adına Ankara İş Bankası Emek Şubesi'nin soygununu gerçekleştirenler arasında yeraldı. 4 Mart 1971'de dört ABD'li erin Balgat'taki Tuslog Tesisleri'nden kaçırılması eyleminde de bulundu. Kaçırılan erler daha sonra serbest bırakıldılar.

İstanbul Üniversitesi'nin 12 Haziran 1968'de işgaline önderlik etti. İşgal konseyi adına üniversite senatosu ile Baltalimanı'nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı.

1 Kasım 1968'de TMGT, AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB'ün başlattığı Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Yürüyüşü'nü düzenledi.

11 Ocak 1971'de THKO adına Ankara İş Bankası Emek Şubesi'ndeki silahlı soygunu gerçekleştirenler arasında yeraldı.

16 Mart 1971'de Ankara'daki Balgat Amerikan Üssü'nden dört ABD'li erin kaçırılması eyleminde bulundu. Bu eylemden sonra, Sivas'ın Gemerek ilçesi girişinde yakalandı.

Yakalanışı ve İdam Edilişi


12 Mart darbesinin ilk günlerinde Yusuf Aslan ile birlikte
Sivas'a gitmekteyken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler. Aslan o esnada,
Gezmiş ise 16 Mart 1971 salı günü Sivas'ın Gemerek ilçesinde teslim oldu ve Kayseri'ye getirildi. Buradan Ankara'ya zamanın İçişleri Bakanı Haldun Menteşoğlu'nun makamına götürüldü.
Mahkemesi 16 Temmuz 1971 günü Altındağ Veteriner Okulu binası'nda Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no'lu Mahkemesi'nde başladı ve 9 Ekim 1971 günü bitti. Deniz ve arkadaşları 16 Temmuz 1971'de başlayan THKO-1 Davası'nda TCK'nin 146. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 9 Ekim 1971'de idam cezasına çarptırıldı.


İdam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. İsmet İnönü "siyasi suçlar idamla cezalandırılmamalıdır" diyerek Bülent Ecevit ile birlikte red oyu kullanır. AP genel başkanı Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullanır.


Olaydan 15 yıl sonra, Süleyman Demirel bir gazeteciye verdiği demeçte idamlar için: soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri yorumu yapar. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ise idamları onaylayarak özür dilemeyi reddeder.

İdam edilmeden önce Alman Der Spiegel dergisinde çıkan son yazısında "Yaşasın Marksizm-Leninizmin yüce ideolojisi! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Kahrolsun Emperyalizm!" dediği belirtildi.


Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde,
gece 1:00-3:00 arası Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde idam edildi. İdama giderken imam istemedikleri bilinmektedir, fakat definlerinde bir imam bulunmuştur. Mezarı, Ada:L/17 Parsel:21 Ankara/Karşıyaka Mezarlığında bulunmaktadır.
Deniz Gezmiş ve diğerlerinin idam edilmeden önce son istekleri üzerine farklı iddialar vardır:

Örneğin; Deniz Gezmiş'in Joaquín Rodrigo'nun Aranjuez konçertosunu (muhtemelen Adagio'sunu) dinlemek ve bir bardak demli çay içmek istediği söylenir. Yazar Erdal Öz'ün Gezmiş'le yaptığı görüşmelerde tuttuğu ve Gülünün Solduğu Akşam eserinde bulunan notlara göre Gezmiş idamını bu şekilde düşünmüştür.Fakat yine aynı eserde bulunan notlara göre avukatının anlattığı idam anında bu istek geçmemektedir.

Bir başka iddiada ise son isteği sorulduğunda idamını kendi gerçekleştirmek istemiş ve tam idam edileceği sırada altındaki tabureyi kendi itmiştir. Öz'ün eserindeki avukat notlarında bu da geçmemektedir. Aksine son sözleri olan "Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm! Yaşasın Kürt-Türk Halklarının kardeşliği! Yaşasın işçiler, köylüler! Kahrolsun Emperyalizm!" şeklinde bağırırken taburesine vurulmuş ve "emperyalizm" kelimesinin 'izm'ini söyleyemediği kaydedilmiştir. Yalnız Hüseyin İnan'ın kendi taburesini tekmelediği belirtilmektedir.

Bir başka iddiada ise idam edilecek olan diğer iki arkadaşıyla vedalaşmak istediği söylenir. Hoşçakal Yarın filminde de böyle gösterilmektedir. Fakat bu istek aslında Gezmiş'in değil Yusuf Aslan'ındır.

İdam kementi boynundan geçirilirken, hücresinden alınıp apar topar darağacına götürülürken giymesine izin verilmeyen botlarının askerlere bırakılmamasını, ailesinden birinin almasını istediği doğru değildir. İdama giderken postalları ayaklarındadır, sadece bağcıklarını bağlamaya fırsatı olmamış, ve idamdan önce asıldığında ayaklarından düşmesin diye görevlilerden birine bağlatmıştır. Yalnız parkasını giyememiş ve onun babasına verilmesini istemiştir.

Öz'ün eserindeki avukat notlarına göre, Gezmiş'in son istekleri, avukatlarının idamı gözlemleyip sonraki kuşaklara "doğru" anlatmaları, cezaevindeki devrimci arkadaşlarını onun adına "tek tek öpmeleri", 1969'da öldürülen devrimci arkadaşları Mustafa Taylan Özgür'ün yanına gömülmeleri ve cezaevindeki parkasının ailesine verilmesi olmuştur.



Böcü Dayı 19.03.2009 05:27

Cevap: Deniz Gezmiş | (1947 - 1972)
 
Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete karşı Marksist - Leninist çizgide bir devrimci, hatta üstüne birde Atatürk için yürüyüş yapmış.

Çelişki var tabi, ölmüş bir insanın arkasından birşey demekte istemiyorum aslında.

Bilmediğimiz başka şeyler yoksa sadece bu sebeblerden idamı ağır olmuş.

Tıpkı diğerleri gibi.

Adları anılmayan ülkücüler gibi.

ReaL 19.03.2009 05:34

Cevap: Deniz Gezmiş | (1947 - 1972)
 
Kayda değer diğer kişilerin konusunu da sen aç böcü..

Böcü Dayı 19.03.2009 06:03

Cevap: Deniz Gezmiş | (1947 - 1972)
 
Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi ReaL (Mesaj 131246)
Kayda değer diğer kişelerin konusunu da sen aç böcü..

Yok siyasete girmeyeyim.

Şimdi yazarsam benim yazdıklarıma katil diğerlerine melek diyen çıkabilir.

Zaten hiçbirinin kayda değeceğini sanmıyorum, belki Deniz Gezmiş liderlik vasfıyla öne çıkmıştır, birazda gazlama, boya cila ortaya böyle bir eser çıkıyor. Sonuçta hepsi pisi pisine gittiler.

Sempatin olabilir veya olmayabilir ama Atatürkçü olduğun için söylüyorum, Deniz Gezmiş'e Atatürkçü dersen o çelişkiyi açıkla ve bizleri ikna et, bizde tamam diyelim.

Biz derken forumda fazla değil zaten.:kiki:

Hem hayırdır sen namazamı kalktın bu vakitte, anladın İzmir'in Akp'ye geçeceğini önlem alıyorsun he.:kiki:

Tanıdık 19.03.2009 10:42

Cevap: Deniz Gezmiş | (1947 - 1972)
 
Böcü Allah seni başımızdan eksik etmesin, bir alemsin ha, hemde hoş bir alem,

bak sana bir şey diyeceğim, bir teklif yani,

benim kardeşim olurmusun...:40:

açılan konuda bir şey dikkatimi çekti,,, deniz gezmiş ve arkadaşlarının denize döktüğü !!! abd li conileri denizden Türk Askerimi çıkarıyor, şayet öyleyse Türk Askeri deniz gezmiş ve arkadaşlarının eylemine muhalifler,

eee deme böcü, deniz gezmiş Atatürk'çü ise onun eylemi neticesinde denize dökülen abd askerlerini kurtaranlar neci oluyor....

bu ne yaman çelişki anne,,,,

LaLe 19.03.2009 13:37

Cevap: Deniz Gezmiş | (1947 - 1972)
 
Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi tanıdık (Mesaj 131263)
açılan konuda bir şey dikkatimi çekti,,, deniz gezmiş ve arkadaşlarının denize döktüğü !!! abd li conileri denizden Türk Askerimi çıkarıyor, şayet öyleyse Türk Askeri deniz gezmiş ve arkadaşlarının eylemine muhalifler,

eee deme böcü, deniz gezmiş Atatürk'çü ise onun eylemi neticesinde denize dökülen abd askerlerini kurtaranlar neci oluyor....

bu ne yaman çelişki anne,,,,


Size katiliyorum : Bu ne yaman celiski Anne

O zaman bu fotograflara bakarak bu ne tursu, bu ne lahana mi diyelim???


Dünya Musevi Örgütlerinin çatısı olan AJC sadece Siyonist önderlere layık gördüğü cesaret madalyasını kuruluşundan beri ilk kez bir Müslüman'a vermiştir.AJC'nin misyonu İsrail devletini kurmak ve Siyonizmi dünyaya egemen kılmaktır.

Yahudilerin ABD deki bir diğer büyük örgütü ise ADL (Anti Deformation Launge'dir.

Başkanı Abraham Foxman, Recep Tayyip Erdoğan'a üstün hizmet madalyasını takarken onu Musevilerin ebedi dostu olarak ilan etmiştir.

ReaL 19.03.2009 15:58

Cevap: Deniz Gezmiş | (1947 - 1972)
 
Koyun olmak iyidir...

Hiç başına dert almazsın...

* * *

Sonra yine devam ederim...

ReaL 19.03.2009 16:01

Cevap: Deniz Gezmiş | (1947 - 1972)
 
İdam Sehpasında Acı Pazarlık



12 Eylül Askeri Darbesi’nden sonra idam cezasına çarptırılan Ramazan Yukarıgöz’ün idamından 10 dakika önce annesine ve ailesine yazdığı mektupların bulunduğu dava dosyasında idam cezasının acı detayları ve öldürme pazarlıklarının belgeleri var. İdam gecesi tutanağında dört genci asmak için cellada kişi başına 20 bin lira verilmesi için pazarlık yapıldığı ortaya çıktı. Tutunağı tutan katibe ise 1600 lira verilmiş.


Gölcük Donanma Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’nde ‘üçüncü yol’ davasında yargılanan Ömer Yazgan, Mehmet Kanbur, Ramazan Yukarıgöz ve Erdoğan Yazgan, 20 Nisan 1981 günü yapılan duruşmada idam cezasına çarptırılmış, 29 Ocak 1983 tarihinde idam edilmişti. Gençlerin idamlarından 10 dakika önce ailelerine yazdıkları mektuplar ve dava dosyaları ‘sakıncalı’ bulunarak yakınlarına ulaştırılmamış, Genelkurmay, ısrarlı talepler nedeniyle Ramazan Yukarıgöz’ün mektuplarını, idam cezasının gerekçeli kararını ve dava dosyasını ailesine vermişti.

Ayrı odalara konuldular

Radikal Gazetesi'nden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre dava dosyasında yer alan idam gecesine ilişkin tutanakta, infazın yapıldığı İzmit Kapalı Cezaevi’ne gelindiği ve Adli Tabip tarafından dört gencin muayenesi yapıldıktan sonra birbirini görmeyecek şekilde ayrı odalara alındığı anlatılıyor.

Tutanak şöyle devam ediyor:


“Kendilerine son diyecekleri sorulup din görevlisinin telkininden sonra cezaevi müdürü de hazır olduğu halde 29/01/1983 günü saat 04.00 sıralarında ayrı ayrı haklarındaki ölüm cezası, asılmaları suretiyle yerine getirildiği usulüne uygun şekilde bekletildikten sonra uygun tebligat yaptırıldı. Eşyaları yakınlarına verilmek üzere muhafaza altına alındı. İnfaz işlemleri sırasında hüküm hülasaları göğüslerine asıldı gerekli infaz tamamlandı.”

Tutanakta, gençlerin cezasını infazını yapacak cellat Ş.D.’ye her birinin asılması için 20 bin TL’ye pazarlık yapıldığı anlatılarak şöyle denildi: “İdamların yapılmasına herhangi bir sıhhı yönden mani bir durum bulunmadığı anlaşıldığından, TCK’nın 12. maddesi gereğince yukarıda isimleri yazılı hükümlülere ayrı ayrı son istekleri sorulup yazdırıldıktan sonra emniyetçe adam başına 20 bin lira verilmek üzere pazarlıkla temin edilen Cellat Ş.D. da hazır bulunmasıyla infaz başladı. Cellat D.’ye 4 kişi için 80 bin lira ücret takdir edilmişti. Zabit Katibi F.Ü.’e dört iş karşılığında 400’er üzerinde 1600 TL verilmiştir.”

Tutanaklarda idamın muhasebesi duygusuz bir şekilde anlatılırken gençlerin mektuplarında ailelerine son vedaları vardı.

Tanıdık 19.03.2009 17:00

Cevap: Deniz Gezmiş | (1947 - 1972)
 
canınız sağolsun efendim.

anladım.

LaLe 19.03.2009 17:03

Cevap: Deniz Gezmiş | (1947 - 1972)
 
Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi tanıdık (Mesaj 131290)
canınız sağolsun efendim.

anladım.


Sizinde caniniz sagolsun:zflower:


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:27.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.