Montreal-Kanada 2009

[@cavidann]

MONTREAL. QUEBEC EYALETİNİN EN BÜYÜK, KANADA'NIN İKİNCİ EN BÜYÜK KENTİ. PARİS'İN ARDINDAN FRANSIZCA KONUŞAN, DÜNYA'NIN İKİNCİ EN BÜYÜK KENTİ. ÇOK GÜZEL BİR METROPOL. HEP MONTREAL'E GİTMEK İSTERDİM... YAŞASIN BEN MONTREAL'DEYİM!..

''MONOCLE MAGAZİN'' E GÖRE ''DÜNYA'NIN EN YAŞANABİLİR DENİLEN ŞEHRİ''. KANADA KÜLTÜR BAŞKENTİ...


Şehir başlangıçta Ville-Marie ya da ''Meryem Şehri'' adını almıştı. Ama bugünkü adı Mont-Royal oldu. Fransızcada ise Mont Real olarak yazıld

Montreal'e geldiğim için çok mutluyum. Sevinçten canımıniçi kızıma sarılıyorum!..

Pierre Eliot Trudeau Uluslararası Havaalanı, şehrin 22 km. batısında. Bir vasıtayla 20 dakikada şehre inebiliyorsunuz.


Şehir 1642'de vardı. Tam olarak 1832'de kuruldu. Kent merkez nüfusu 1.9 milyondur.
Montreal, Quebec eyaletinin güneybatısındadır. Başkent Quebec'in 270 km. güneybatısında bulunur. Ottawa'nın ise 190 km. doğusundadır.

2009 Temmuz itibariyle Kanada İstatistiklerini tanımlayan Montreal Sayım Metropolitan Alanı (CMA) 'na göre arsa alanı 4259 kilometrekare, şehir nüfusu 3.814.700 'dür. Büyüme %1,05 'dir. Nüfusun %17,1 'ini 14 yaş altı çocuk ve %13,6 'sını 65 yaş üzeri vatandaşlar oluşturur.

Montreal Expo 67 ve 1976 Yaz Olimpiyatları gibi birçok organizasyona ev sahipliği yapmışt

Olimpiyat stadı bügün Montreal'in simgesi durumundadır. 70.000 seyirci kapasitelidir. Günümüzde burada çeşitli sporsal faaliyetler, Montreal Expos takımının maçları ve rock'n roll konserleri yapılmaktadır.

Olimpiyat stadı oldukça değişik mimarisiyle ilgi çekiyor. Sağdaki resimde görüldüğü gibi, yukarıya dışarıdan bir asansörle çıkılıyor. Hem çıkan, hem de izleyen için güzel bir manzara.
Olimpiyat stadının oldukça modern mimarisine hayran kaldım!..

Parkı şehir merkezinin doğusunda, Maisonneuve Parkının karşısında yer almaktadır.Stad önündeki düzene bakın. Montreal düzen, doğa, estetik demektir.

Stad içinde hayvanlarla ilgili bir müze. Stadın içinden bir görüntü. Ben burayı gezdiğimde inşaat çalışmaları vardı.

Stadı, giderken son kez fotoğraflıyorum.

1976 Kanada Yaz Olimpiyatları Stadyumu 1.500.000.000 dolara mal olmuş...

Montreal, Paris'ten sonra Dünya'nın 2. en büyük Fransızca konuşan şehridir. Nüfusun %66,5 'i Fransızca, %13,2 'si İngilizce ve %0,8 'i de her iki dili konuşmaktadır.
2009 yılına göre Montreal; ticaret, havacılık, finans, ilaç, teknoloji, kültür ve turizmde Kuzey Amerika'nın uluslararası bir konaklama şehridir.

Yukarıdaki fotoğrafta fakirler sokağını ve arabalarını görüyorsunuz. Montreal Olimpiyat stadı yapıldığında, fakir halkın gelişmesi için bu semt tercih edilmiş. Ama yine de fazla gelişemediklerinden bahsediliyor. Fakir apartmanı ve fakir arabaları. Tanrım burası acaip gelişmiş ülke! Bir ülkede fakirler semti böyle ise diğerlerini siz düşünün. Kendi ülkem ve diğer ülkeler için birazcık kıskanıyorum.
Kanada tarihte nerelerden nerelere gelmiş. Sokağa bakın ve gelişmişlik düzeyini anlayın.

Kanada bügün, Dünya'nın G7 ülkelerinin ultra süper güçlerinden biridir. Dünya'nın kültür, ticaret merkezidir. Sanayi, teknoloji ve Montreal borsasıyla finans merkezidir.

Havacılık, elektronik eşya, eczacılık ürünleri, baskıl ürünler, yazılım mühendisliği, telekomünikasyon, tekstil ve konfeksiyon üretimi, ulaşımda oldukça önemlidir. Ayrıca hizmet sektöründe mekanik ve proses mühendisliği, finans ve yüksek öğrenimde de güçlüdür.

Olimpiyat parkının yanında Sherbrooke Street'in karşı tarafında Botanical Garden var. Burada Dünya'nın her yerinden gelen 26.000 bitki ve ağaç türü bulunuyor. Muhteşem orkideler, seralarda kaktüsler, Japon bonsai düzenlemeleri oldukça güzel. Ayrıca parkta, İznik çinileri ve güllerden oluşan Türk bahçesi ilginizi çekecektir.

Montreal çeşitli iklim bölgelerinin birleştiği noktada yer alır. Nemli kıtasal bir iklimi vardır. Yazları sıcak olur. Ortalama sıcaklık; en yüksek 24-26 derece, en düşük 13-16 derecedir. Ama sık sık 30 dereceyi aşar. Kışlar genellikle çok karlı, rüzgarlı ve soğuk olur. Ortalama -2 ile -10 derece aralığında olur. Zaman zaman -15 derecedir. Bazı kış günlerinde ise -20 derecenin altında olur. İlkbahar ve sonbaharda hoş bir hafif sıcaklık vardır. ''Indian Yazları''-37,8 derece ve en yüksek sıcaklık 1 Ağustos 1975' de 37,6 derecedir.

Muhteşem muhteşem bir park!.. PARC DU MONT-ROYAL. MOUNT ROYAL. EN BÜYÜK MONTREAL GREENSPACES.

Montreal'in en büyük yeşil park alanı. Parkın çoğu ormanlık olup, Frederick Law Olmsted tarafından tasarlanmış, açılışı da 1876 'da yapılmıştır.

Montreal şehrine bakan bu parkta; görüldüğü gibi olağanüstü manzarasıyla Beaver Gölü, küçük bir insan yapımı göl, yamaç kayağı, heykel bahçesi, yorumlama merkezi ve Sir George-Etienne Cartier anıtı var.

Mont Royal sönmüş bir volkan. Halk kısaca ona La Montagne (Dağ) diyor.İnsanlar parkta yürüyüş yapıyorlar. Sol taraftaki kırmızı bluzlu bayana ve kullandığı en gelişmiş araca dikkat çekmek istiyorum. Her türlü şartlarda çok rahatlar ve doğada, sokaklarda gezip hayatlarını yaşayabiliyorlar. Bu bir gelişmişlik olayıdır. Gelişme paradan önce beyinlerde olmaktadır. Boşuna G7 ülkesi olunmuyor. Boşuna Amerika kıtasının kültür merkezi olunmuy

Gölde isteyenler bu araçlarla gezebiliyorlar. Burası sakin ve huzurla dolu. Kızım ve ben çok mutluyuz!.. Arkadaki yeşil alan üzerindeki beyazlıklar kuşlar. Ve tabiki Kanada Kazları... Muhteşemler!.. Sessizlik ve sadece Kazların muhteşem çağrıları!.. ))

Bu güzel park hayvansız olur mu? Aslında buranın adı park, gerçekte ise burası orman. Bu şirin şey sincapgillerden adı Chipmunk (çipmonk). Boyları 18-25 cm. arasında. Yani küçücük bir şey. Kuzey Amerika'nın bu tatlıları her yerdeler.

Çipmonklar ağaçlarda, banklarda, hatta ayaklarımızın üzerinde dolaşıyorlar. Sağda çipmonk gelmiş benden yiyecek istiyor. Yiyecek istemeye ve elden almaya alışıklar. Verince de yanak torbalarını doldurup evlerine götürüyorlar. Ne yapsınlar? Yavruları var ve soğuk kışa hazırlık!... ))

Mont Royal Parkın heykel bahçesi. Kocaman bir bahçede her yer heykel. Anlaşılması biraz zor. Benim anladığım kadarıyla biraz modern heykel, biraz da Eskimo ve Kızılderili kültüründen etkileşim var.

Mont Royal Parkı; turistik, atletik ve kültürel faaliyetlere ev sahipliği yapıyor.

Mont Royal Parkın Montreal'e bakan kısmında bu bina bulunuyor. Bu binada çok büyük savaşlar sonrası antlaşmalar yapılmış. Yani tam bir tarih.

Parkın bulunduğu dağda iki mezarlık var. 1852'deki Mount Royal Mezarlığı 165 dönüm üzerinde. Burada 162.000 mezar var. 1854'deki Katolik Notre-Dame -des-Neiges Mezarlığında ise 900.000 kişi gömülü.


Kızılderililer ve Beyaz Adam arasında, savaşlardan sonra yapılan antlaşmalar, bu binada imzalandı. Binanın duvarlarındaki tablolarda da o zamanki durumlar resmedilmiş.


Arkeolojik kanıtlar gösteriyorki, First Nation göçebe yerli insanlar, Avrupalıların gelmelerinden önce burada yaşıyorlardı. Yerliler (çoğunlukla New York'ta mevcut olan), birkaç yüzyıldır burada yaşamaktadırlar. En az 1300'den beri St.Lawrence'de, Haudenosaunee kökenli Iroquois'ler yaşıyorlar

PONT JACQUES-CARTIER. JACQUES CARTIER KÖPRÜSÜ. Eyfel kulesi gibi çelikten bir kafes, değişik bir yapı. Muhteşem bir köprü. Montreal Adasını, Helen Adası üzerindeki Expo 67 sitesine ve güney sahile bağlıyor.

Iste benim 40 senedir yasadiigm sehir bu bayanda Turk bir bayan tanimam kendisini iyisallah birgun sizlerede gormek nasip olur.