Bilim Kurulu İçin İlginç Öneri: “Diyanet’ten de Temsilci Yer Alsın

[@Livan]

Tekrar nasıl olduysa.

[@Cimcimecik]

Orjinal Mesaj Sahibi Livan

Cimcime'nin gözden kaçırdığı bir taraf var gibime geliyo. Nasıl açıklasam diye düşünüyorum. Bazı dil, mantık örgüsü, genelleme hataları, özelleme hatalarını ustaca görebiliriz. Bunlar önemsiz şeyler midir? Hayır, önemlidir. Bu yaklaşım her şey midir? Hayır değildir.

Şöyle anlamaya ve anlaşmaya çalışalım bence. Şu ortamda (Forum Gerçek) doyurucu, memnuniyet verici, arzu edilen paylaşımlar yapabilmemizin, temelde üç şartı vardır.

1- Biraz bilgi.

Hiç bir şey bilmeyen, elifi görse mertek sanan kullanıcılarla ne paylaşabilirsiniz? En azından empati yapabilecek kadar bilgi yeterlidir. Özellikle 'biraz' sözcüğünü kullandığımı belirtmek isterim. Biraz bilgi, yani, çok şey bilmek değil, allamei cihan olmak gerekmez, her şeyi bilen hiç gerekmez.

2-Biraz ciddiyet.

Aşırı sulu kimselerle, ciddiye aldığı hiçbir şeyi olmayan kimselerle bir şey paylaşamazsınız. Ama, aşırı ciddiyete de gerek yok. Bugün hava güzel dediğinizde, meteoroloji raporlarını sayıp dökecek kadar ciddiyete de gerek yok.

3-Tam güven.

Biraz güven demedim, tam güven dedim. Güvenin birazı olmaz çünkü. Güven ya vardır, ya da yoktur. Hamile kadına benzer güven. Kadın ya hamiledir, ya da değildir. Biraz hamile, biraz hamile değil olmaz.

Bunları neden yazdığımı tahmin etmişsinizdir. Kamunun yönetiminde, Türkiye Cumhuriyetinin gelecek ve tarih vizyonuyla ilgili kötü tecrübeler yaşattı mevcut hükumet ve ona bağlı sosyal zümreler (toparlanışlar).

Şimdi aklıma gelen sıradan iki spesifik ama devletin nasıl yönetildiğine dair ilkesel anlamada bana fikir veren durumlar var. Burada açık yazmak doğru olmaz. Üstü kapalı işaret edeyim. Geçen biri vardı, sokakta halka fırça çekiyordu. Burda bir başlıkta gündem olmuştu. Neyse. Yazsaydım anlayacaktınız. Vazgeçtim kusura bakmayın. Sıkıldım tamam. Olmayacak şimdi. Okunu attım, yayını gizliyorum.

Cimcime, güvenini kaybetmiş insanları, metin üzerinde yaptığınız kritiklerle, refleksiyonlarla ikna edemezsiniz.

Ama ben insanları, güvenini kaybettikleri (aslında hiç güvenmedikleri) hükumet politikaları konusunda ikna etmeye çalışmıyorum ki...

Aksine, ben de o insanlar gibi o hükumet politikalarını eleştiriyorum.

Ama burada benim itirazım, muhalefetin biraz basit biçimde yapılmasınadır. Yani mesela Bilim Kurulu'na yönelik aşırı toptancı kötülemeler. O kuruldaki insanların bir kısmı belki çok önemli görevler üstlenmiş, değerli kişiler. Bir tanesinin adını da verdim.

İçlerinde Dünya Sağlık Örgütü'nde danışmanlık yapmış olanı da var. Şimdi böyle kişilerin olduğu kurula "içlerinde bilim adamı yok" demek aşırı toptancı bir yaklaşım oluyor.

Senin de belirttiğin "bilgi eksikliği" konusu burada kendini gösteriyor.

[@Livan]

Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik

Bir tanesinin adını da verdim.

İçlerinde Dünya Sağlık Örgütü'nde danışmanlık yapmış olanı da var. Şimdi böyle kişilerin olduğu kurula "içlerinde bilim adamı yok" demek aşırı toptancı bir yaklaşım oluyor.

Senin de belirttiğin "bilgi eksikliği" konusu burada kendini gösteriyor.

Son cümledeki 'bilgi eksikliği' dediğini, ben güvensizlik olarak değerlendiriyorum. Senin komşun var. Bir karı koca. Kocaya hiç güvenmiyosun. Karısı ise tam bir güven abidesi. Bu aileyle ailece komşuluk ilişkilerin nasıl olur? Öyle güllük gülistanlık olmaz. Olur mu?

Ateş Kara'yı biliyorum, doğrudur, ben de çok beğeniyorum onu. Okyanus'un 'içlerinde bilim adamı yok' dediği de genel güvensizlik bence. Aksi halde, Okyanus da hastahaneye gidip, bir doktora muayene olması gerekse (gerekmesin tabiiki de), doktor hükumet taraftarı mıdır değil midir diye sormaz herhalde. Bir şekilde o doktora güvenmek zorunda. Başka da yolu yok.

[@OkyanusunKalbi]

Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik

Ama ben insanları, güvenini kaybettikleri (aslında hiç güvenmedikleri) hükumet politikaları konusunda ikna etmeye çalışmıyorum ki...

Aksine, ben de o insanlar gibi o hükumet politikalarını eleştiriyorum.

Ama burada benim itirazım, muhalefetin biraz basit biçimde yapılmasınadır. Yani mesela Bilim Kurulu'na yönelik aşırı toptancı kötülemeler. O kuruldaki insanların bir kısmı belki çok önemli görevler üstlenmiş, değerli kişiler. Bir tanesinin adını da verdim.

İçlerinde Dünya Sağlık Örgütü'nde danışmanlık yapmış olanı da var. Şimdi böyle kişilerin olduğu kurula "içlerinde bilim adamı yok" demek aşırı toptancı bir yaklaşım oluyor.

Yazdıklarına baktığımda ''belki'' ya da ''bilemiyorum'', ''doğrudur'' diye ifadelere rastlıyorum. Sen de emin değilsin; kendinle çelişiyorsun. Bu da bana sırf muhalefet olmak için yazdığını düşündürüyor.

Senin de belirttiğin "bilgi eksikliği" konusu burada kendini gösteriyor.

[@Cimcimecik]

Orjinal Mesaj Sahibi Livan

Son cümledeki 'bilgi eksikliği' dediğini, ben güvensizlik olarak değerlendiriyorum. Senin komşun var. Bir karı koca. Kocaya hiç güvenmiyosun. Karısı ise tam bir güven abidesi. Bu aileyle ailece komşuluk ilişkilerin nasıl olur? Öyle güllük gülistanlık olmaz. Olur mu?

Ateş Kara'yı biliyorum, doğrudur, ben de çok beğeniyorum onu. Okyanus'un 'içlerinde bilim adamı yok' dediği de genel güvensizlik bence. Aksi halde, Okyanus da hastahaneye gidip, bir doktora muayene olması gerekse (gerekmesin tabiiki de), doktor hükumet taraftarı mıdır değil midir diye sormaz herhalde. Bir şekilde o doktora güvenmek zorunda. Başka da yolu yok.

Anlıyorum, "Allah virüsü bizi elemek için yarattı" diyen adam da o kurulda, Ateş Kara da. Dolayısıyla güven sorunu oluşuyor.

Ancak güvensizlik mesajları olsaydı ben itiraz etmezdim. Benim itiraz ettiğim mesajlar güvensizlik değil, onların olumsuzluğuna yönelik kesin bir güvenden kaynaklı mesajlardı.

Yani çok kesin, peşin hükümlü mesajlardı. O nedenle ben "içlerinde doktor, bilim adamı da var" şeklinde tuhaf ve komik bir cevap yazmış oldum.

Yani demek istediğim, birilerini beğenmeyebilirsin; ama bu onların vasfını da inkar etmeni gerektirmez. Mesela bir doktor bana hatalı teşhis koyup yanlış tedavi uygulasa, ben bunu öğrenince o adama kızarım ama onun doktor olmadığını iddia etmem. Olsa olsa "kötü doktor" diyebilirim.

[@Cimcimecik]

Orjinal Mesaj Sahibi OkyanusunKalbi

Yazdıklarında baktığımda ''belki'' ya da ''bilemiyorum'', ''doğrudur'' diye ifadelere rastlıyorum. Sen de emin değilsin; kendinle çelişiyorsun. Bu da bana sırf muhalefet olmak için yazdığını düşündürüyor.

Evet, ben emin olmadığım için kesin konuşmuyorum. Ama sen ilk mesajında kesin bir cümle kurmuştun. "Bilim insanı yok hepsi diyanetten gelme zaten" demiştin.

Bu kesin ifadeli cümlen bir bilgiye dayanmıyor. Eleştirmek için öyle bir ifade kullanmışsın. Ben de buna itiraz ediyorum. Senin onları eleştirmene itirazım olamaz. Ama eleştirirken hepsini genelleyen ve onların hepsini "diyanetten gelme" diye niteleyen cümlene itiraz ettim.

[@OkyanusunKalbi]

Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik

Evet, ben emin olmadığım için kesin konuşmuyorum. Ama sen ilk mesajında kesin bir cümle kurmuştun. "Bilim insanı yok hepsi diyanetten gelme zaten" demiştin.

Bu kesin ifadeli cümlen bir bilgiye dayanmıyor. Eleştirmek için öyle bir ifade kullanmışsın. Ben de buna itiraz ediyorum. Senin onları eleştirmene itirazım olamaz. Ama eleştirirken hepsini genelleyen ve onların hepsini "diyanetten gelme" diye niteleyen cümlene itiraz ettim.

Emin olmadığın yerde kesin konuşmasaydın zaten bu tartışma olmazdı cimcime.. Kendi eleştirdiğim kısımda senin belkilerin var.

Sadece bir kişiyi ağzına bellemek onun hakkında bilgi sahibi olduğunu gösteriyorsa Ateş Kara'yı beğeniyorsan beğenmeye devam et o zaman.

Beğenince bilgi sahibi olunuyorsa baya bilgi sahibi olmuşsun o zaman.

[@ReaL]

Ben dahil edilmeyecek diyorum.

[@Rosebud]

Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik

Hükumet zaten çelişkide. Onun iddialarını zaten ciddiye alan kalmadı. Ekonomiyi ciddi anlamda zora soktular. Parayı gereksiz yerlere çarçur ettiler. Şimdi bizi bekleyen krizin birinci sorumlusu onlar.

Ama ekonomi bu durumdayken ille de sokağa çıkma yasağı talep etmek ve bunda diretmek ne getirip ne götüreceği iyi düşünülmesi gereken bir konu. Batılı ülkeler bile bunu başlatmış değiller.

Böyle bir şey olursa başımıza gelecekler: Büyük bir işsizlik, açlık, yoksulluk, tüketim mallarının bir süre sonra bulunamamaya başlaması, ekonominin durması, büyük miktarda karşılıksız para basımı, büyük bir enflasyon, devalüasyon, vb...

Bugün kendi isteğimizle ekonomiyi durdurmazsak kısa bir süre sonra virüs durduracak ve o durdurduğunda ise geri dönüşü imkansız olacak, o nefenle vakit varken bu bedeli erken ödeyelim, önce insanı kurtaralım ki ekonomiyi tekrar çalıştıracak birileri olsun, ekonomi insan varsa vardır yoksa ne ile çalıştıracaksın, Erdoğan gibi burnunun ucunu görmeyen yöneticiler ekonomiyi çalıştırarak ayakta kalacağını zannediyor oysa süreç onu eninde sonunda bu kararı almaya zorlayacak ama o zaman iş işten geçmiş olacak
Bir zarara karşı, gerçekleşmeden önce bedeli ne olursa olsun önlem almaya güvenlik diyoruz, hükümetler bunun için var. Gerçelleştikten sonra bütün servetini döksen fayda etmez.

[@Cimcimecik]

Orjinal Mesaj Sahibi OkyanusunKalbi

Emin olmadığın yerde kesin konuşmasaydın zaten bu tartışma olmazdı cimcime.. Kendi eleştirdiğim kısımda senin belkilerin var.

Sadece bir kişiyi ağzına bellemek onun hakkında bilgi sahibi olduğunu gösteriyorsa Ateş Kara'yı beğeniyorsan beğenmeye devam et o zaman.

Beğenince bilgi sahibi olunuyorsa baya bilgi sahibi olmuşsun o zaman.

Ben kesin konuşmadım ki. Aksine, kesin konuşan Oki oldu ve ben de buna itiraz ettim. Yani sence Bilim Kurulu'nun diyanetçilerden oluştuğu doğru mu?

Yahu listeyi paylaştım. İçleride ne ordünaryus profesörler var, ne deneyimli hocalar var. Şimdi bu listeyi görmenize rağmen hâlâ ayak diretmek doğru mu?

Beğenince bilgi sahibi olmadım; somut bir şey, bir liste paylaştım. İçlerinde DSÖ'de danışmanlık yapan bilim adamı da var. Bu somut bir veri, somut bir bilgi değil mi?

Ne güzel, adamlar yıllarını versinler, bir yerlere gelsinler, isimlerinin başına bir sürü ünvan, titr koydursunlar... sonra da bizim sosyal medyadaki uzmanlar(!) onları "diyanetçi" diye bir güzel aşağılasın...