Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Cevap: Mitoloji Resimleri
Tanrı Sin
Bu tanrının ortaya çıkışı aslında bir Krala dayanır. Akad kralı Naram Sin imparatorluk sınırlarını genişleten fetihlerle büyük bir imparatorluk kurmuş ve daha sonra da tanrılaştırılmıştır.
Babil ve Asur'da Ay tanrısı olarak tapılan Sin, Sümer mitolojisindeki Nannanın karşılığıdır. Simgesi Hilaldir.Sümerlerde, Akadlarda, Araplarda, Göktürklerde, Romalılarda, Osmanlıda ve diğer eski kültürlerde bulunan hilâl sembolü, ay kültünün yegâne simgesidir. Kaderin tanrısı olarak da anılan Nanna, Enlil ve Ninlil'in oğludur. Nanna Sümerce "nurlu" veya "aydınlatıcı" mânâsına gelir. Kutsal şehri Ur'dur. Babil ve Asur'da ise bu tanrıya Sin denmiş, ve ona Suriye ve Harran'da da sami ırk tarafından tapınılmıştır. Kanatlı bir boğayı süren Sin'in lapis lazuliden bir bıyığı vardır.
Karısı Ningal olan Nanna/Sin, Utu (Shamash - Güneş) ve daha sonraları İştar adını alan İnanna'nın babasıdır. Bazı metinlere göre İşkur da onun çocuğudur.
Antik uygarlıklar içerisinde Ay, inanç sisteminin merkezindeydi. Bu yüzden takvimler, ayın hareketlerine göre yapılmıştı. Ay tanrısının ismi de kültürden kültüre değişse de en çok "Sin" ve "Nanna" şeklindeydi. Sin, Sümerlerin baş tanrısı Enlil’in Ninlil ile birlikteliğinden doğmuştu. Ay’ın hilal biçimi ile adı Sin olsa da, dolunay ile Nanna, giderek büyüyen hali ile de Asimbabbar’dı. Ay tanrısının öyle çok adı vardı ki, bölge uygarlıklarından Saba kavmi, ona "İlumquh"; Katabanianlar, "Amm" ve "Anbay", Minaeanlar, "Wadd" (Sevgi); Hadramutlular da "Sin" derlerdi...
Harranlı putperestler, ay tanrısı Sin başkanlığındaki yıldız ve gezegen kültü kaynaklı paganist dini yapılarını tarihte bilinen en erken dönemlerinden, Halife Me’mun’nun 9. yüzyıldaki baskısına kadar, Harrânîler olarak; aynı inanç yapısını 13. yüzyılda yaşadıkları bölgenin Moğollar tarafından işgal edilinceye kadar da Harranlı Sâbiîler adı altında devam ettirdikleri bilinmektedir. 13. yüzyıldaki Moğol istilası sonrası ise Harrânîlerin ya da Harranlı Sâbiîlerin tarih sahnesinden çekildikleri iddia edilmektedir.
İslâm kaynaklarında “Harrânîler” (putperestler) adıyla anılan bu dinin mensuplarının bir kısmı, Abbâsi Halifesi Me’mun’un “Kurân’da geçen bir dini seçin.” tavsiyesi üzerine bir kısmı Hıristiyan, bir kısmı da Müslüman olmuş, önemli bir kısmı ise “Hiç kötülük etmeyen yüce bir Yaratıcı”nın varlığını kabul eden ve Kurân’da ehl-i kitapla beraber 3 defa zikredilen, İslâm hukukçularına göre Hıristiyan ve Musevilerle aynı hukuki haklara sahip olan Güney Mezopotamya’daki Sabiilerin monoteist inanç sistemini benimsemiştir. Ancak Sabiizmi benimseyen bu grup, eski Paganist inançlarından tam kopmayarak bu yüce varlığın sadece yaratma gibi önemli işleri gördüğüne, yarattığı varlıklarla ilgili diğer işleri ise aracı ilah olarak niteledikleri gezegenlerin ve bunlar adına inşa edilen tapınaklarda onları temsil eden putların yaptığına inançlarında yer vermiştir.
Bu dönemde Sin, hâlâ ilâhlar sisteminin zirvesinde yerini koruyor, “İlahü’l-al-ilah” (tanrıların tanrısı) ve “rabbü’l al-ilah” (tanrıların rabbi) olarak adlandırılıyordu. Böylece güney Mezopotamya’daki esas Sabiizm’den farklı bir çehreye bürünen bu dinin mensupları “Harranlı Sabiiler” olarak anılmışlardır.
Yemen’de hâkimiyet kuran Maînliler’in Ay tanrısı olduğu söylenen Ved ile Güney Arabistan’da tapınılan diğer Ay tanrıları (Sin, el-Mekah / Ilumkuh, Amm / Melik) arasında irtibat kurulmuştur. Bütün Güney Arabistan’da yaygın olan bu inanç sebebiyle bölgedeki kabileler kendilerini ay tanrısının çocukları kabul ederdi. Mezopotamya medeniyetlerinde zaman zaman ortaya çıkan kozmik teslîsin kültünü Ay tanrısı Sin, güneş tanrısı (Şamas / Şems, Afrodit, Süvâ‘) ve yıldız(lar) / gezegen(ler) (Aştar / Astar, Venüs vb.) oluşturmuştur.
Yemen’de hâkimiyet kuran Maînliler’in Ay tanrısı olduğu söylenen Ved ile Güney Arabistan’da tapınılan diğer Ay tanrıları (Sin, el-Mekah / Ilumkuh, Amm / Melik) arasında irtibat kurulmuştur. Bütün Güney Arabistan’da yaygın olan bu inanç sebebiyle bölgedeki kabileler kendilerini ay tanrısının çocukları kabul ederdi. iSLAM ÖNCESİ aRABİSTANDA kABE İÇERİSNDE BULUNAN El- İlah (Al-ilah) Tanrı Sin 'di. Mezopotamya medeniyetlerinde zaman zaman ortaya çıkan kozmik teslîsin kültünü Ay tanrısı Sin, güneş tanrısı (Şamas / Şems, Afrodit, Süvâ‘) ve yıldız(lar) / gezegen(ler) (Aştar / Astar, Venüs vb.) oluşturmuştur.
Kaynaklar
1. Elvin Azar Süzer, "Ana Tanrıça Şeytan", Pencere Yayınları, İstanbul 2003, 1. baskı, ISBN 975-8460-58-7, s. 48.
2. Doç. Dr. Sami Kılıç, "Yezidilik ve Yezidilik’teki Harrâni İzleri", Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 6/3 Summer 2011, s.291.
3. http://www.urfakultur.gov.tr/Eklenti/22245,harran.pdf?0
4. "Ved" maddesi, Diyanet İslam Ansiklopedisi, cilt:42, s.589.
5.- Ay Tanr1s1 Sin
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur. Alkanaga
|