Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Maksat Muhabbet Olsun > Astroloji | Mitoloji

Astroloji | Mitoloji Burçlar, fallar ve rüya tabirleri


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 06.01.2016, 01:53   #11
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mitoloji Resimleri




Nemesis, adaleti sağlamak için intikam almayı savunan merhametsiz bir tanrıçadır. Yunan mitolojisinde, aşırı gurur ve bencilliğe düşenleri cezalandıran tanrıçadır. İnanışa göre Nemesis, kinci, yapılan hata veya kötülüğün karşılığını getiren, kaderin vücut bulmuş hali, merhametsiz bir tanrıçadır.





Dionysus, çal'lı ve şarap tanrısı. Şarabın sadece sarhoş ediciliğini değil, sosyal ve faydalı etkilerini de temsil eder. Medeniyetin destekçisi ve barış aşığıdır.Dionysos, Zeus ile Semele’nin oğludur. Doğuş efsanesi şöyle anlatılır: Zeus Semele’ye aşık olur, ama karısı Hera onu kıskanır. Hera yaşlı bir kadın kılığına girer ve Semele’ye Zeus’un ona güçlerini göstermesini söylemesini söyler. Zeus bütün parlaklığıyla gücünü gösterirken Semele yanar ve karnındaki yedi aylık bebeğini düşürür. Zeus bu sırada mucizevi olarak orada biten sık yapraklı bir sarmaşığın yanmaktan koruduğu Dionysos'u kurtarır ve baldırında saklar. Daha sonra Tanrı Dionysos Zeus’un baldırından doğar. Fakat bu sefer de Hera, Kuretalar'a rüşvet vererek çocuğa eğlenmesi için oyuncaklar verir, ustaca yapılmış bir ayna çocuğu bir çalılığın içine çeker ve Hera'nın emri üzerine Titanlar, Dionysos'u kaçırıp küçük parçalara böler ve bir kazanda pişirirler. Ancak çocuğun büyükannesi Rhea torununa acır ve Athena'nın yardımıyla onu kurtarır ve parçalarını birleştirir. Bundan sonra Dionysos( İki kere doğan) Hera'dan saklamak için çocuk önce kız gibi giydirilir, sonra Semele'nin kızı kardeşi İno ve eşi Athamas'a yollanır. Ama bunu fark eden Hera ise İno'yu delirtir ve İno da oğlunu bir kaynar su kazanına atıp öldürürken kocasını da bir geyik zannedip vurur. Zeus ise Dionysos'u kıskanç Hera'nın elinden zor kurtarır ve onu bir keçiye dönüştürerek Nysa dağındaki nemflerin arasına yollar. Daha sonra genç Dionysos, Nysa Dağı'nda şarabı icat eder. Sonra, nemflerden ve satirlerden oluşan alayı ile dünyayı dolaşmaya başlar. Apollodoros'a göre Şarap Tanrısı Mısır'a gittiğinde delilikten hala kurtulamamıştır. Frigya'ya vardığında Rhea tarafından iyileştirilir. Daha sonra Trakya'ya geçer. Kral Lykorgas, üzüm ve şarap düşmanıdır. Dionysos'un bütün alayını tutuklar. Dionysos'un kendisi ise, deniz dibinde Thetis'in yanına zor sığınır. Ama kutsal öç gecikmez ve Kral Lykorgas delirir. Asma ağacı sanarak oğluna saldırır ve onun bacaklarını yok ettikten sonra kendisine gelir.
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.08.2016, 01:56   #12
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mitoloji Resimleri





Osiris, Nut ve Geb’in ilk çocuğuydu. Set, Nephthys ve İsis’in kardeşiydi, aynı zamanda İsis’in kocasıydı. Horus, İsis'ten oğluydu. Bir hikâyeye göre Nephthys, İsis gibi davranarak ve Osiris’i baştan çıkarmış ve Anubis’i doğurmuştur. Osiris adı bu tanrıya eski Yunanların verdiği bir addır.
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.08.2016, 02:04   #13
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mitoloji Resimleri




NERGAL, Sümer mitolojisinde yer alan bir tanrıdır. Hakkında değişik yorumlar yapılır, bunlardan bazıları savaş ve salgın hastalıkların tanrısı olduğu, yeraltı tanrısı olduğu, güneşin tutulma anını ve güneşin akşamları aldığı hali temsil ettiğidir. Mitologide , Arallu'yu tek başına yöneten ereşkigal tanrıların katıldığı bir şölene davet edilmiş, fakat kendisi gitmeyip yerine bir temsilci göndermiştir. Nergal dışında tüm tanrılar bu temsilciyi ayağa kalkıp selamlamışlardır. bunu duyan ereşkigal küplere binmiş, nergal'i yakalatıp cehenneme getirmiştir. nergal de sinirlerine hakim olamayıp cehennemin altını üstüne getirmiş ve ereşkigal'in buradaki hakimiyetine son vermiştir. daha sonra ereşkigal'in çaresizliğinden yararlanarak onunla evlenmiş ve krallığını pekiştirmiştir.


__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.10.2016, 21:16   #14
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mitoloji Resimleri



Tanrıça İştar Venüs gezegenini temsil eder. Bereket, aşk ve savaş tanrıçasıdır. Temsili olarak bedeni zevkler olarak yılanı elinde tutması ve Ruhsal olgunluğa sahipliği ise Aslannın yanında durmasıyla resmedilmiştir.

İştar, Akad mitolojisinde ana tanrıçadır. Asur ve babil’in en gözde tanrıçasıdır, daha sonra yunan mitolojisinde afrodit olarak karşımıza çıkmıştır.
iştar, Sümer mitolojisindeki İnanna'dan türemiştir; İştar'a İnanna'nın Akad mitolojisindeki hali denilebilir. Bereket tanrışçasına ibadette ise temsili ritüel tapınak fahişeliği vardı. Yunanlı tarihçi Heradot, " Babil’de her kadı*nın evlenmeden önce mabette bir erkekle yatmasının zorunlu ol*duğunu, bu yüzden evlenmek isteyen kadınların mabedin etrafın*da oturarak erkek beklediklerini, güzel kadınların hemen bulduğu*nu, çirkin kadınların ise uzun süre bulamadıklarını yazıyor.“
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.10.2016, 21:09   #15
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mitoloji Resimleri

Medusa, Yunan mitolojisinde gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar. Gorgon kardeşlerden tek ölümlü olandır. Kainatın, Tanrılar tarafından bölüşüldüğü çağlarda, Medusa adında güzelliğiyle herkesi kıskandıran, aynı zamanda bütün tanrıları kendisine aşık eden bir kız yaşarmış. Medusa o kadar güzel bir kızmış ki yeryüzünde güzelliğiyle ona rakip olabilecek başka bir kadın bulmak mümkün değilmiş. Bu yüzden derlermiş ki; yeryüzünde bütün kadınlar bu güzelliği yüzünden Medusa'yı kıskanırmış. İşte bu güzel Medusa kendisini Tanrılara adamış ve iki kız kardeşi ile birlikte baş Tanrı Zeus'un en sevdiği kızı zekâ Tanrıçası Athena'ya ait bir tapınakta yaşarmış. Phorkus ve Keto'nun kızları olan bu üç kız kardeşten Medusa'nın haricinde diğer ikisi ölümsüzmüş. Kendi tapınağında yaşayan bu güzel kızı gören Athena da kızın güzelliğinden etkilenmiş ama kendisini daha güzel ve çok daha zeki bulduğu için de pek fazla önemsememiş. Athena, Baştanrı Zeus'un kardeşi olan denizlerin efendisi büyük Poseidon ile birlikteymiş. Güçlü ve ölümsüz, büyük Tanrı Poseidon da karısı Athena'nın tapınağında yaşayan bu güzeller güzeli kızın farkındaymış ama Tanrılar katında bir ölümlüye aşık olduğu için küçümsenmekten korktuğu için de gizliyormuş ona olan ilgisini. Bir gün Athena her şeyi bilen baş Tanrı Zeus'un izniyle öğrenmiş Poseidon'un, Medusa'ya karşı ilgisini. Poseidon bunu şiddetle reddetmiş ve Tanrıça Athena'ya da yeryüzü ve gökyüzünde ondan daha güzel ve alımlı hiçbir canlının olmadığı üzerine yeminler etmiş. Athena da Poseidon'un bu söylediklerine inanarak olayı çok fazla büyütmemiş.Poseidon Athena'ya öyle demiş demesine ancak yine de bir türlü çıkaramıyormuş aklından dünyalar güzeli Medusa'yı.


Medusa tutkusu yüzünden Poseidon aklını kaçıracak gibi oluyormuş. Sonunda denizlerin büyük tanrısı bu tutkusuna yenik düşmüş ve bir gün gizlice girdiği sevgilisi Athena'nın tapınağında, güzeller güzeli Medusa'ya zorla sahip olmuş. Dünyalar güzeli Medusa harap bir halde tapınakta kalmaya devam ediyormuş ama bu olayı Athena'nın duyması da fazla zaman almamış. Athena, güçlü Poseidon'un bu yaptığı karşısında kendisini aşağılanmış hissetmiş. Bu hissi önce derin bir kıskançlığa, sonra da büyük bir sinire dönüşmüş. Öyle hiddetlenmiş,öyle hiddetlenmiş ki Medusa'yı çok acı bir şekilde cezalandırmaya karar vermiş ve kendi kendine demiş ki "Öyle birden öldürmeyeceğim onu ve kardeşlerini, onlara da önce büyük acılar çektirmeliyim.Tıpkı benim çektiğim gibi."Ve bu sinirle Medusa ve kız kardeşlerini birer ifrite çevirivermiş. Dünyalar güzeli Medusa ve kız kardeşlerinin artık yüzleri o kadar çirkinmiş ki kimse bakmaya tahammül bile edemiyormuş. Medusa'nın gören herkesi bir mecnuna çeviren, en ufak bir yelde bile bütün telleri havalanan o güzelim saçlarının her bir teli bir yılana dönüşmüş. Bununla da yatışmayan Athena'nın siniri Medusa'ya yine de bakmaya çalışan herkesi o bakışların taşa çevirmesini sağlamış ve o da bunun üzerine dünyanın en kuzeyindeki Hyperborea'ya sürülmüş. Gel zaman git zaman Athena bu cezayla da yetinmemiş ve Medusa'yı öldürmek için Argos Kralı Akrisios'un kızı Danae'nin, Zeus'tan olma oğlu Perseus'la yani üvey kardeşiyle işbirliği yaparak Medusa'nın kafasını kesmeye karar vermiş.Perseus üvey kız kardeşinin bu isteğini hemen yerine getirerek ışıltılar saçıp insanların gözlerini kamaştıran keskin kılıcını savurduğu gibi zavallı Medusa'nın yılan saçlı kafasını bedeninden ayırıvermiş.


Ancak Athena'nın bilmediği bir şey varmış. Güzel Medusa, Poseidon'un kendisine zorla sahip olduğu gece denizlerin kudretli Tanrısından hamile kalmış. Perseus'un gözleri kamaştıran kılıcı Medusa'nın kafasını bedeninden ayırdığı anda Poseidon'un Medusa'nın rahmine bıraktığı çocukları Pegasus ve Chrsyar, Medusa'nın cansız bedeninden dışarı çıkıvermişler.Athena, denizler tanrısı Poseidon'dan olma bu iki kardeşi kendisine köle yapmaya karar vermiş. Kardeşlerden Chrsyar'ın iyi bir savaşçı olacağını düşünen Athena onu kendisine, kanatlı beyaz bir at olarak doğan Pegasus'u da Korinthos şehrinin kralı Glaukos'un oğlu Bellerophone'e vermiş. Pegasus'u ona vermesinin nedeni de Bellerophone'nin ağzından ateşler saçan, aslan başlı, keçi gövdeli ve yılan kuyruklu Khmimaira adında bir canavarla savaşmaya gidecek olmasıymış. Athena, uzun zamandır bu canavarla savaşmak için yardım isteyen Bellerophone'a Pegasus'u vererek yardım çağrılarına da kayıtsız kalmadığını göstermiş böylece. Athena "Pegasus, Bellerophone için bu savaşta oldukça işi yarar, ne de olsa denizler Tanrısı güçlü Poseidon'un oğlu" diye düşünmüş. Bellerophone, Pegasus'u iyi bir savaşçı olarak eğitmiş ve çok güzel bir dostluk kurulmuş aralarında. Zamanı gelince de Bellerophone kanatlı atı Pegasus'a binerek Khimaira ile savaşmaya gitmiş. Pegasus canavarın ağzından fışkırttığı alevlerin kendilerine ulaşamayacağı bir yüksekliğe çıkmış. Bellerophone da canavara havadan oklarıyla saldırmış. Kurşun ve demir karışımı oklarının birbiri ardına fırlatmış korkunç canavara. Canavar yaralanıyormuş ama bu yaraları hiç de ölümcül değilmiş. En sonunda elinde tuttuğu, Tanrıların onu kutsadığı mızrağını kaldırmış ve canavar Khimaira'nın en zayıf yerine, yani tam çenesine saplamış. Canavar Khimaira'nın ağzından fışkırttığı alevler mızrağın kurşun ucunu hemen eritmiş. Eritince de kurşun canavarın boğazından içine doğru akmış ve canavar oracıkta ölüvermiş. Bellerophone canavarın cansız bedenine gururla bakmış. Yakın dostu büyük ve güçlü Tanrı Poseidon'un oğlu Pegasus'la birlikteyken yenemeyeceği hiçbir düşman olamayacağını düşünmüş. Bellerophone bu büyük zaferinin sarhoşluğu içinde kendinden geçmiş ve artık kendisini de bir Tanrı olarak görmeye başlamış. Yerinin de Tanrıların yaşadığı Olympos Dağı'nın zirvesi olduğunu düşünerek oraya doğru yola çıkmış. O sırada Olympos'taki tahtında olup biteni izleyen Tanrıların Tanrısı Zeus, Olympos'a doğru kanatlı atıyla gelen Bellerophone'u görünce çok sinirlenmiş. Hemen bir atsineğini göndererek Pegasus'u ısırmasını emretmiş. At sineği Baştanrıdan aldığı emirle birlikte hızla Bellerophone ve Pegasus'un yanına gitmiş ve Pegasus'u ısırmış. At sineğinin ısırmasıyla canı çok yanan Pegasus gökyüzünün engin mavilerinin ortasında çırpınınca sırtındaki Bellerophone'u da atıvermiş. Böylece Bellerophone tanrılara karşı işlediği bu büyük günahının cezasını ölene kadar insanların ondan iğreneceği bir şekilde çirkin, kör, sakat olarak geçirmeye mahkûm olmuş. Pegasus ise yükselmeye devam etmiş. Sonunda Olympos'un tepesine varmış. Zeus buraya kadar gelebilen bu kanatlı beyaz atı çok sevmiş ve kendisinin silahlarını taşıyan bir hizmetkâr olarak yanında görevlenmiş..

kaynak
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.10.2016, 02:42   #16
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mitoloji Resimleri




Bibliothèque nationale de France, 15. yüzyıl.St Michael ve şeytan





Bodleian Kütüphanesi, MS. Douce 134, f. 100R (şeytan lokma ve lanet çizilmi). Livre de la Vigne nostre Seigneur. Fransa, Cı. 1450-1470
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.10.2016, 21:02   #17
Çevrimdışı
nurideniz34
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mitoloji Resimleri

Gerçekten de enteresan resimler...
__________________
....................................
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz nurideniz34'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.10.2016, 23:53   #18
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mitoloji Resimleri

O halde devam edelim@nurideniz34 bey..




Dark sanattan bir alıntı daha. Cekennem ağzı resmi. Ölüm ve doğumu gösterir. 14. yy. resmidir. Goya'nın resimlerini de anımsatıyor...




Bir Cehennem ağzı resmi daha. Newyork kütüphanesinden....

__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 08.10.2016, 23:58   #19
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mitoloji Resimleri



14. yy. gotic mimarisinde bulunan minyatürlerden. Şeytanlar ve Perilerin savaşı..




1474- 1484 aralığındaki bir katedral(Cathedral of St. Cecilia) minyatürü. İsmi son yargı. Cehennem ve işkence eden zebaniler...
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 06.11.2016, 20:54   #20
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mitoloji Resimleri

Tanrı Sin

Bu tanrının ortaya çıkışı aslında bir Krala dayanır. Akad kralı Naram Sin imparatorluk sınırlarını genişleten fetihlerle büyük bir imparatorluk kurmuş ve daha sonra da tanrılaştırılmıştır.

Babil ve Asur'da Ay tanrısı olarak tapılan Sin, Sümer mitolojisindeki Nannanın karşılığıdır. Simgesi Hilaldir.Sümerlerde, Akadlarda, Araplarda, Göktürklerde, Romalılarda, Osmanlıda ve diğer eski kültürlerde bulunan hilâl sembolü, ay kültünün yegâne simgesidir. Kaderin tanrısı olarak da anılan Nanna, Enlil ve Ninlil'in oğludur. Nanna Sümerce "nurlu" veya "aydınlatıcı" mânâsına gelir. Kutsal şehri Ur'dur. Babil ve Asur'da ise bu tanrıya Sin denmiş, ve ona Suriye ve Harran'da da sami ırk tarafından tapınılmıştır. Kanatlı bir boğayı süren Sin'in lapis lazuliden bir bıyığı vardır.

Karısı Ningal olan Nanna/Sin, Utu (Shamash - Güneş) ve daha sonraları İştar adını alan İnanna'nın babasıdır. Bazı metinlere göre İşkur da onun çocuğudur.




Antik uygarlıklar içerisinde Ay, inanç sisteminin merkezindeydi. Bu yüzden takvimler, ayın hareketlerine göre yapılmıştı. Ay tanrısının ismi de kültürden kültüre değişse de en çok "Sin" ve "Nanna" şeklindeydi. Sin, Sümerlerin baş tanrısı Enlil’in Ninlil ile birlikteliğinden doğmuştu. Ay’ın hilal biçimi ile adı Sin olsa da, dolunay ile Nanna, giderek büyüyen hali ile de Asimbabbar’dı. Ay tanrısının öyle çok adı vardı ki, bölge uygarlıklarından Saba kavmi, ona "İlumquh"; Katabanianlar, "Amm" ve "Anbay", Minaeanlar, "Wadd" (Sevgi); Hadramutlular da "Sin" derlerdi...





Harranlı putperestler, ay tanrısı Sin başkanlığındaki yıldız ve gezegen kültü kaynaklı paganist dini yapılarını tarihte bilinen en erken dönemlerinden, Halife Me’mun’nun 9. yüzyıldaki baskısına kadar, Harrânîler olarak; aynı inanç yapısını 13. yüzyılda yaşadıkları bölgenin Moğollar tarafından işgal edilinceye kadar da Harranlı Sâbiîler adı altında devam ettirdikleri bilinmektedir. 13. yüzyıldaki Moğol istilası sonrası ise Harrânîlerin ya da Harranlı Sâbiîlerin tarih sahnesinden çekildikleri iddia edilmektedir.


İslâm kaynaklarında “Harrânîler” (putperestler) adıyla anılan bu dinin mensuplarının bir kısmı, Abbâsi Halifesi Me’mun’un “Kurân’da geçen bir dini seçin.” tavsiyesi üzerine bir kısmı Hıristiyan, bir kısmı da Müslüman olmuş, önemli bir kısmı ise “Hiç kötülük etmeyen yüce bir Yaratıcı”nın varlığını kabul eden ve Kurân’da ehl-i kitapla beraber 3 defa zikredilen, İslâm hukukçularına göre Hıristiyan ve Musevilerle aynı hukuki haklara sahip olan Güney Mezopotamya’daki Sabiilerin monoteist inanç sistemini benimsemiştir. Ancak Sabiizmi benimseyen bu grup, eski Paganist inançlarından tam kopmayarak bu yüce varlığın sadece yaratma gibi önemli işleri gördüğüne, yarattığı varlıklarla ilgili diğer işleri ise aracı ilah olarak niteledikleri gezegenlerin ve bunlar adına inşa edilen tapınaklarda onları temsil eden putların yaptığına inançlarında yer vermiştir.
Bu dönemde Sin, hâlâ ilâhlar sisteminin zirvesinde yerini koruyor, “İlahü’l-al-ilah” (tanrıların tanrısı) ve “rabbü’l al-ilah” (tanrıların rabbi) olarak adlandırılıyordu. Böylece güney Mezopotamya’daki esas Sabiizm’den farklı bir çehreye bürünen bu dinin mensupları “Harranlı Sabiiler” olarak anılmışlardır.
Yemen’de hâkimiyet kuran Maînliler’in Ay tanrısı olduğu söylenen Ved ile Güney Arabistan’da tapınılan diğer Ay tanrıları (Sin, el-Mekah / Ilumkuh, Amm / Melik) arasında irtibat kurulmuştur. Bütün Güney Arabistan’da yaygın olan bu inanç sebebiyle bölgedeki kabileler kendilerini ay tanrısının çocukları kabul ederdi. Mezopotamya medeniyetlerinde zaman zaman ortaya çıkan kozmik teslîsin kültünü Ay tanrısı Sin, güneş tanrısı (Şamas / Şems, Afrodit, Süvâ‘) ve yıldız(lar) / gezegen(ler) (Aştar / Astar, Venüs vb.) oluşturmuştur.
Yemen’de hâkimiyet kuran Maînliler’in Ay tanrısı olduğu söylenen Ved ile Güney Arabistan’da tapınılan diğer Ay tanrıları (Sin, el-Mekah / Ilumkuh, Amm / Melik) arasında irtibat kurulmuştur. Bütün Güney Arabistan’da yaygın olan bu inanç sebebiyle bölgedeki kabileler kendilerini ay tanrısının çocukları kabul ederdi. iSLAM ÖNCESİ aRABİSTANDA kABE İÇERİSNDE BULUNAN El- İlah (Al-ilah) Tanrı Sin 'di. Mezopotamya medeniyetlerinde zaman zaman ortaya çıkan kozmik teslîsin kültünü Ay tanrısı Sin, güneş tanrısı (Şamas / Şems, Afrodit, Süvâ‘) ve yıldız(lar) / gezegen(ler) (Aştar / Astar, Venüs vb.) oluşturmuştur.

Kaynaklar
1. Elvin Azar Süzer, "Ana Tanrıça Şeytan", Pencere Yayınları, İstanbul 2003, 1. baskı, ISBN 975-8460-58-7, s. 48.

2. Doç. Dr. Sami Kılıç, "Yezidilik ve Yezidilik’teki Harrâni İzleri", Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 6/3 Summer 2011, s.291.

3. http://www.urfakultur.gov.tr/Eklenti/22245,harran.pdf?0

4. "Ved" maddesi, Diyanet İslam Ansiklopedisi, cilt:42, s.589.

5.- Ay Tanr1s1 Sin
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
mitoloji, resimleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:05.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.