28 Şubat Neydi? Ne Oldu?

[@Mustafa Akten]

28 şubat neydi?Ne oldu?

Dilimizde pelesenk olmuştur, hep söyleriz demokrat olanlar aynı zamanda militarist yanlısı, aynı zamanda darbe yanlısı olmazlar. İyi ama ülkenin temel nizamını alt üst edeceksin, Cumhuriyetin tüm kazanımlarını yok ederek yerine din eksenli irticai düzen getirmeye çalışacaksın sonra da Cumhuriyeti ve devrimlerini korumakla görevli olan asker sivil ne kadar kurum varsa bunları darbeci var sayacak, hesaplaşmak üzere geçmişte ordu komutanlığı genel kurmay başkanlığı yapmış insanları toparlayacak, hak etmedikleri şekilde bir yerlere tıkacak gayri insani muameleye maruz bırakacaksın bu kabul edilemez.

28 Şubat, Askeri andıçlar, mutat olarak yapılan askeri harp oyunlarındaki senaryoları bahane edeceksin, bu bahaneler ile TSK'yı bitirmek üzere bunlarıda vesile kılarak, toplumsal yanılgının verdiği siyasi gücünü, devlet gücü ile birleştirecek, görevini yapan asker sivil herkesin anasını ağlatacaksın bu kabul edilemez.

28 ŞUBAT OLAYI NEDİR?

Bir dönem İran, siyasi rejimini ihraç etmeye çalışırdı, Türkiye başta olmak üzere, bir çok dinciler ile organik bağ içinde olunurdu, maddi manevi destekler ile kendi rejimlerinin başka ülkelerde uygulanmasını ister ve bu yolla dış siyasette daha etkin ve buyurgan olmanın yolu sayılırdı rejim ihracı! 1997 'lerde Erbakan ve taifesi ile içli dışlı olmalarının asıl nedenlerinden bir tanesi bu idi. İran Rejimi Atatürk'ü sevmez onun ilkelerini ve devrimlerini kabul etmez ve Türkiye resmi ziyaretlerinde mutat olarak yapılan Anıt Kabir ziyaretleri asla yapılmazdı. Bu günün AKP başbakanı Anıt Kabir ziyaretlerini eleştirirken orada sap gibi duruyorlar cümlesi ile hayli tepki toplamıştı, sonraları kendiside mecburen sap gibi durmaya başladı.

İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mütteki, 1989 ile 1997 yılları arasında İran'ın Ankara büyükelçisi olarak görev yapan Muhammed Rıza Bagheri'yi kendisine yardımcı olarak atadı. Sürpriz bir şekilde terfi olan Bagheri, Türkiye'de görev yaptığı süre içerisinde birçok gerginliğe imza atmıştı. Bagheri, Refah Partili Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın 1997'de düzenlediği "Kudüs Gecesi" ne katılarak diplomatik krize yol açmıştı. Bagheri, gecede yaptığı laiklik karşıtı konuşmadan sonra, Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak, konuşmasında Türkiye'nin içişlerine karıştığı için protesto edilmişti. Bagheri ise protestoyu kabul etmeyerek "Türkiye'de herkes şeraitçıdır" demişti. Bagheri, Şubat 1997'de Türkiye'den ayrılmıştı.

Bagheri'nin Tahran'a dönüşünden sonra ikili ilişkiler maslahatgüzarlık seviyesinde yürütülmüş, 1998'de İran'ın Ankara Büyükelçiliği'ne Muhammed Lavasani atanmıştı. İran dışişleri bakanlığında genel müdürlük yapan Bagheri, en son İran'ın Şam büyükelçiliği görevinde bulunuyordu... 28 ŞUBAT uygulamaları MGK'da alınan kararlar doğrultusunda uygulanmıştır, tüm bunlar olurken çok önemli nokta atlanmaktadır, eğri oturalım, doğru konuşalım. Erbakanın hazine yardımı ve Bosna-Hersek paralarını iç etmesi bir yana Erbakan gerçek anlamda ABD karşıtıydı. Milli Görüşün ağırlıklı yanı arap milliyetçiliği ve yandaşlığı idi, bu yapı doğal olarak ABD'nin işine gelmiyordu, bağımsız Türkiye, emperyalizmin işine gelmiyordu, o dönemde Necmettin ERBAKAN acemice hatalar yaptı, bu sıra Tayyip Erdoğan, ABD tarafından boyunduruğa alınamayan Refah Partisinin yerine hazırlanmaktaydı..

Özünde 28 Şubat Tayyip Erdoğanın siyaseten yolunu açmıştır.

Tayyip Erdoğanın gelişme sürecini incelerseniz durum anlaşılır. En Büyük kanıtlarından bir tanesi Askerlikten kaçma adına çürük raporunu kim vermiştir? TSK! Ses sanatçısı Sevim Tanürek'e arabası ile çarpıp (ehliyetsiz) ölmesine sebep kimdir? Tayyip Erdoğan'ın oğlu!! Bir gecede geriye dönük olarak ehliyet tanzim edilende Recep Tayyip oğludur.Toplum karşısında parlatılmış, cilalanmış Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül, Bülent Arınç gibi insanlar bir nevi Erbakan'a ihanet ederek ABD mandacılığını kabul ederek yol almışlardır.
Bu gün vay geçmişi yargılıyor diye pohpohlanan akp'nin uygulamalarına bakınız! Hukuk skandalları bitmiyor, skandal yanında sansasyonel olarak, İnsanları suçlu ilan ediyor, hüküm verilmeden mahkum kılıyor, suni gündemlerle hataların üzeri örtülüyor, bu gün vay be Çevik Bir'i yargılıyor gösterisi evet gösterisi aslında Suriye gündeminin foslamısından, PKK, İmralı, Kandil anlaşmalarının hayata geçirme çabalarından kaynaklanıyor.

ABD tarafından orta doguda çıban başı görülen ve yaptıkları plan gereği ve Irak misali işi bitirilmesi gereken Suriye, kolay lokma değildi, İran, Çin, Rusya, K.Kore arkasındaydı, askeri operasyon düzenlemek bölgeyi, aynı zamanda İsrail'i ateş çemberine dönüştürebilir ve hatta bir dünya savaşına dahi yol açabilirdi, bu nedenle Suriye'de başka förmül uygulanmaya başladı işbirlikçi eş başkan imam Recep sayesinde ve yardımları ile Suriye içlerine Müslüman olduğu iddia edilen paralı devşirme terörist militanlar gönderildi, adınada muhalif guruplar denilerek kılıf hazırlandı ve oyun hala devam ediyor ve kolay sona ereceği ve ABD lehine sonuçlanacağıda şüpheli.

BM'ler zaman zaman ABD nin dış işlerinde kendine kolaylık sağlayan komisyonu gibi çalışmaktadır, Suriye olayında da böyle olmuş, ilk etapta 6 birleşmiş milletler görevlisi Suriye'ye gitti arkasından 26 gözlemci daha, bunlar gözlemci değil ABD lehine Ajan Provokatör. Bu ne demektir? Suriye'deki gerçek sahne ortaya çıkacaktır, birleşmiş milletler gözlem ekibinde Brezilyalıdan tutun, Rus, Çin gibi üye temsilcileri var..Ama bunlar ABD lehine çalışan para ile satın alınmış görevliler. Bu nokta çok önemlidir.

Aylarca gündemimizi meşgul eden Suriye sürüncemeye alınıp, Tayyip Erdoğanın Suriye konusunda başarısızlığı bir yana Asıl amaç;
% 60'ı bu güne kadar değişmiş, Anayasayı değiştirmek, başkanlık ve özerk yönetimlerinin yolunu açmaktır.... Buyrun size darbelerden şikayet edenlerin sivil darbesi..İster Silahlı kuvvetler, İster sivil olsun Aklı Selim her vatandaşın darbeden yana olması mümkün değildir... Atatürkçü düşünen Halk ne demek istediğimi anlayacaktır... Türkiye'de darbeyi yapacak yada yaptıracak olanda ABD'dir. Halkımız ne zaman gırtlağına bıçak dayanacak o zaman uyanacaktır...
22.03.2013
Mustafa Akten