Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Maksat Muhabbet Olsun > Duygularımız


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 18.10.2009, 20:34   #1
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Hüzünlü bir sonbahar anısı

Hüzünlü Bir Sonbahar Anısı

İlkokul bahçesinden tüm mahalleye yayılan yanık yaprak kokusu... Sonbahar bu parfümünü sürerek girer hayatımıza... İşin içinde biraz da naftalin kokusu vardır... Kısa pantolonlar, yazlıklar gardıroba kaldırılır, sabah uyanıldığında yolum deniz kıyısına düşerse pişman olmayayım, düşüncesiyle içe mayo giyilmez...

Yazlık sinemaların renkli ampulleri sökülür, tahta sandalyeler birbirinin üstüne ters çevrilir... Kalem, silgi, okul çantası, önlük... Nedendir bilmem, sonbaharda sevinç ve hüznü bir arada yaşarım!?. Nöbetçi öğretmen korkum su üstüne çıkar, her sonbaharda...

Evet, ben nöbetçi öğretmenden hâlâ korkarım. Öğretmenleri çok severim ama “nöbetçi öğretmen” gördüğümde kaçacak delik ararım. Bu yüzden sonbahar, Hithcock’un ünlü filminde, tepede duran korkunç evi anımsatır bana!..

Okul yeni açılmıştı ve ben, yeni yeni kaynaştığım arkadaşlarımla birlikte yavru kargalara benzediğimiz siyah önlüklerimizle bahçede koşuyor, neşe içinde oynuyorduk...

Çantamda defterlerim kaplıydı, etiketlerinde adım yazıyordu... Ben değil, bir yaş büyük olan ağabeyim yazmıştı... Bulutlar arasında uçuyordum... Okuldaydım çünkü; benim de bir öğretmenim vardı... Öğretmenlere yakın, hem de çok yakındım... Ah! Ben ki, bir yıl önce ağabeyimin öğretmeni sokağımızdan geçti diye nasıl da ağlamıştım o gece... Ağlamıştım evet; annem bana kızmamıştı, babam bağırmamıştı ama ağlıyordum işte... O gece öğrendim, insan sevinçten de ağlarmış... Çünkü o gün, sokağımızdan bir öğretmen geçmişti!

Birden, nöbetçi öğretmenin beni çağırdığını gördüm!.. Koşarak... Ne koşması, uçarak gittim yanına... Ama, öğretmenin kıta sahanlığına girdiğimde durumun hiç de hoş olmadığını anladım!.. Nöbetçi öğretmen sert bir dille sordu:

- Ne var ceplerinde?..

Pantolonumun ceplerinde şişkinlik vardı... Hiç tereddüt etmeden dışarı çıkardım ceplerimdekileri... Kumaş parçaları!.. Rengârenk kumaş parçalarıyla doluydu ceplerim!.. Babam, Terzi Tuncay, dikiş makinesinde çalışırken, yere düşen kumaş parçalarını toplamak apayrı bir keyifti benim için. O kumaş parçalarını eve getirir, dünya haritasındaki ülkeleri üstlerine çizerdim. Sonra, her ülkeyi sınırlarından makasla keserdim: Japonya, Peru, Fransa, Kenya, Hindistan... Rengârenk ülkeleri ceplerime doldurduğumda tüm dünyayı yanımda taşıdığım hissine kapılır ve çok mutlu olurdum... Bir terzi çocuğunun başka ne oyuncağı olabilirdi ki!?..

Nöbetçi öğretmen beni anlamıştı sonunda!.. “Bunlar var öğretmenim” diyerek uzattım, avuçlarıma aldığım kumaş parçalarını...

Dünya parçalandı, tüm ülkeler gökyüzünde savruldu aniden!.. Hayır, büyük bir göktaşı çarpmamıştı dünyaya... Çarpan, nöbetçi öğretmenin tokatıydı!.. Kulaklarım uğuldarken sert bir ses duyuluyordu: “Bir daha bu pis şeyleri okula getirme... Git, çöpe at paçavraları...”
Mevsim sonbahardı... Okulun ilk günleriydi... Siyah renkli önlüğümle karga yavrusu gibiydim!..

Sonbaharda yaprakların sararması hüzündür, derler ya, yaşadığım bu olay o yapraklar gibi bir şeyleri kuruttu yüreğimde... Çocukların koştuğu bir okul bahçesi görsem, her seferinde gözlerim dolar, kumaş parçalarını yerden toplayıp çöpe atarken, kimi arkadaşlarımın alaycı gülümsemelerini duyar gibi olurum... Sonbahar, dünyayı çöpe attığım mevsimdir!

Oysa, sanat etkinlikleri sonbaharla birlikte çoğalır... Perdeler açılır, müzelere ziyaretçi akını yaşanır, yeni kitaplar raflardaki yerini alır... Sıcağı sevmeyen ben, bir sonbahar çocuğuyumdur... Üstelik, ciğerlerine nefesi ilk kez bir sonbahar gününde dolduran bir çocuk... Doğum günümü 1980 yılından beri kutlamıyorum... Çünkü, 12 Eylül gününde doğmuşum, ne yazık ki!..

Sonbaharla ilgili güzel, neşeli bir şeyler yazayım dedim, tiyatrodan, kitaptan, müzeden bahsettim ama olmadı, yine kötü bir anı çıktı karşıma: 12 Eylül!..

Doğum günümü kutlamıyorum ama doğduğum yılı çok seviyorum. Doğum yılım 1962... Neden mi çok seviyorum?..
Çünkü, yalnızca 62’den tavşan yapılır!.


Sunay Akın
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.10.2009, 21:04   #2
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hüzünlü bir sonbahar anısı

Öfff ya ne kadar güzel bir yazı...

İçeriği ufak bir çocuğun belleğine kazınan bir olay olsa da, anlatımdaki güzellik sanki o anı izletti bana.

Teşekkürler paylaşım için ReaL...
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.10.2009, 21:20   #3
Çevrimdışı
nur@n
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hüzünlü bir sonbahar anısı

Ayyy canımm yaaaaaaa..Bu Sunay Akın'a bayılıyorumm..

Teşekkürler Real..Çok Güzeldi..
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz nur@n'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.10.2009, 21:24   #4
Çevrimdışı
CadII
Hotantu Kabilesinden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hüzünlü bir sonbahar anısı

Sunay Akın... Yürüyen kütüphane. Nereden arar bulur bilmem ama hayatın içinden bulup buluşturup, hiç kimselerin bilmediği, minicik görünen ayrıntılarla, kocaman pencereler açar beyinlerde. Bu yazıda da alıp götürüyor işte. Hangimizin benzer anısı yoktur ki? Teşekkürler paylaştığınız için...
__________________
Bu güzel ülkede elbette özgürlük türküleri söylenecektir. Ve yine kardeşçe paylaşım olacaktır. Görsek de, görmesek de...

H.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz CadII'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 01.03.2010, 17:09   #5
Çevrimdışı
Öykü
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hüzünlü bir sonbahar anısı

Teşekkürler ne güzel bir paylaşım. Gönlünüze saglık.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Öykü'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
anısı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 16:22.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.