Milli İrade,

[@Mustafa Akten]

MİLLİ İRADE,

Gerçek olan şudur, Türkiye cumhuriyeti devletinde bir milli irade sorunu vardır. Milli iradenin temsilcisi olmayanlar, son zamanlarda bir söylem geliştirmişler, "hiç kimse bize yol gösteremez, ne yapacağımızı söyleyemez, bize ancak milletimiz yön verir" denmektedir. Temel olarak bakıldığında, "hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi ve düsturu, cumhuriyet ve onun kazanımlarından olan demokrasinin öz gereği olarak Türk milletinin sosyal yaşam alanına idari kadroların belirlenmesinde katılmış, beraberinde hukuk üstünlüğü, laik ve sosyal devlet düzeni, erkler ayrılığı, Anayasa'da yerini bulan değişmez değiştirilmez, değiştirilmesi teklif edilmez giriş bölümü ile ortada dururken, seçim sath-ı mailine girildiği şu dönemde bir gerçeği vurgulayarak kafaların arkasında olanları, halktan gizlemenin imam Tayyip hazretleri tarafından sıkça baş vurulan bir yöntem olarak görmek olasıdır.


Gerçek demokrasinin olmadığı, erkler ayrılığının şeklen var fiilen olmadığı, hukuk üstünlüğü üstünler hukukuna, demokrasi, ileri demokrasi anlayışı, kanatları kırpılmış kuşa benzetilmesi ile, hukuk; işlerine geldiğinde uyulması, gelmediğinde verilmiş olan kararların yok hükmünde sayılması hali ile bir idari sistem yaratılmış, bunu yaratanlar ise, hala vesayetçi olduğundan kuşku duydukları odaklara bize kimse yol göstemez, kimse bize müdahale edemez sözü takiyye içeren cümleler yığınından başka bir şey değildir.


Bir demokrasi ve milli irade söylemi son günlerde sıkça söylenerek almış başını gidiyor. Türkiye cumhuriyetinde şu anda gerçek demokrasinin olmadığını, Atatürk milliyetçileri, dış odaklarda Türkiye'yi tahlil eden BBC gibi tanınmış kurumların yorumcuları, bunları vurguluyor, yazılıp çizilenler Türkiye'ye taşınıyor ve Türk milleti ile paylaşılıyor.


Acaba milli irade denilen kavram, hazret imam Tayyip Erdoğan tarafından hegemonyasını sürdürebilme adına söylediği nutuklar mı? Çarpık seçim sistemi, anti demokratik barajlar ile parlamentoya taşıdığı partili Akp vekillerinin çoğunluğu mu? Yoksa milli irade dendiğinde, kurtuluş savaşında olduğu gibi ulus olma, ulusun saygın vatandaşı olma adına, Atatürk deyimi ile, emsalsiz galibiyetlerin temsilcisi olan müstevli, müstemlekeci, mandacı, yedi düvele karşı top yekün var oluşun savaşını veren bireylerin meydana koyduğu toplu irademi dir?


Türkiye'de bir açılım ve süreç sözcüğü devam edip gidiyor.. Süreç bölünme süreci! Buna bağlı olarak demokrasi havariliği! Açılım eğer millet hayrına olmuyorsa, ummanda açılmaya benzer fazla açılanlar milli irade denizinde ya boğulur ya da bedenlerinin belli bölümleri kramp ile travma yaşar.


Güneydoğu ve Doğu illerimizdeki vatandaşlarımız, daha açılımların ne olduğunu, anlamadan kendilerinin temsilcisi olmayan KÜRTÇÜ olup Kürt yandaşı geçinenlerin federasyon ve bölünme senaryolarına şahit olup şaşırmaktadırlar.


Milli irade ve açılımlardan söz edenler, İmralı canisi olarak bilinenin "hepimiz suç işliyoruz, artık bu görüşmeler ve aktedilenler yasal statüye bağlanmalıdır" diyor! Milli irade diyenler ne yapıyor? Federasyon ve ayrılıkcı provalar yapılırken, imam Tayyip takiye yaparak tek millet tek bayrak sözü ile Trakya meydanlarında asıl milli iradeyi aldatıyor.


10 Aralık 2013 günü Akp başbakanı imam Recep Tayyip hazretleri parlamento genel kurulunda bir konuşma yaptı, malum irticalen konuşma yeteneği olmadığı için önüne konmuş olan metni promterdan okudu. Başlıklar halinde şunları sıraladı:
Dünya büyüme oranlarından bahsetti, Türkiye'nin büyüdüğüne işaret etti ama bunların sadece yüzeysel ve kağıt üzerinde olduğundan söz etmedi. Keşke gerçekten kalkınmış, dünya 17. ci ekonomi sıralamasına erişmiş olsaydık. Olmayan demokrasi tarihinde 11 defadır bütçe yapma onuru ile şereflenmişler, ama hesabı parlamentoya verilmeyen, Sayıştay tarafından denetimi yapılamayan bütçelerden hiç söz edilmemiş.


11 Yıl boyunca güven ortamı yaratıldığından ve istikrardan söz etmiş ama ülkede var olan asıl istikrarsızlığın bi zatihi kendi varlıkları ve hükümetlerinin olduğundan söz etmemiş.



"ELİNE SİLAH ALANLAR DEMOKRASİYE ZARAR VERİRLER"

demiş hazreti Tayyip, sormak lazım acaba zihniyetleri bozuk olanlar, anti demokratlığını ileri demokrasi ile kamufle edenler, demokrasi bizim için bir amaç değil araçtır diyenler Patagonya başbakanımı idi? Demokrasiye sadece silah ile mi zarar verilir? Bir sormak lazım.

Türkiye cumhuriyeti devletinin tüm katmanları ile kavgalı olanlar, ülkede var olan terör ve anarşiyi azdırmışlar bir de kalkmış parlamento kürsüsünden, terör, şiddet eylemleri, medya, çeteler, sermaye gurupları bizlere istikamet çizemez, bize yalnız millet istikamet çizer derken, şikayet ettiklerinin dünkü kankaları olduğunu unutuyor, ne istedilerse verdik, ne istedilerse yaptık, emniyetin yarısını, adalet camiasının önemli bölümlerini onların emrine verdik, kadrolaşmalarına imkan sağlama adına imtihansız insanları devlet kurumlarına aldık diyen Patagonya başbakanımı idi?


Türkiye'de huzur olduğunu söyleyebilecek insan varmı? İnsanlar öfkelerinden ağzından burnundan değil başka yerkerinden solur hale gelmiş, gülmeyi unutmuş, asansörde, apt. da, otobüste, şehirlerin mahallerinde, parklarda, camide cem evinde, sokakta restorantda bölünmüş, herkes birbirini kılığı kıyafeti, inancı, yaşamı ile sorgular ve yargılar hale gelmiş, imam efendi parlamentoda huzur ve milli iradeden söz ediyor.


Sahi bu ülkede gerçekten bir milli iradeye dayanan idare varmı? Hakikaten söylendiği gibi bir huzur ve istikrar ortamı var mı? Şahsen ben olduğuna inanmıyorum.


14.12.2013
Mustafa AKTEN