Bikini Adası'nda Bir Nükleer Deneme

[@Rukia]

Çok fazla merakın zararları. Aslında düşünüldüğünde çok akılıca, haber bulma, olaya tanık olma umuduyla gelen gazeteciler en kolay oltaya düşecek olanlardır.

Gerçi koltuklar çok da rahat gözüküyor. Son son rahat mı etsinler istediler acaba.

[@Insanlikarayan]

Orjinal Mesaj Sahibi Karagöz

Bu olabilir sebebi. Bir nükleer fizikçi katılırsa aramıza sorarız.

Bunu cevaplamak icin ille nükleer fizikci olmaya gerek yok.

Bu tür deneylerde cogu zamanlar askerler kullanilmis, nasil asker emirleri yerine getirebilir diye deneyler olmustur.

Ona göre, antibiotika ve igneler, 60 kiloluk cantasinda yer bulmaktadir.
Bu deneyler o kadar ayrintili yapilmistirki, sinir sistemini etkileyebilecek ilaclar bile hesaba katilip, asker gücünü sonuna kadar, veya uzatabilmeleri bile hesaplanmistir.

Bu duruma gelen askerler, herhalde kurtulus olmadiginin bilinciyle, hareket edebilcek durumda tutulmasidir.

Simdi Ingilterenin ABC bomba deneyisi aklima geldi.

Bu deney icin 100 bas hayvan, bir adaya koymuslardi.
Bombayi ateslediklerinde, bomba tesirini gösterip, bas hayvanlari öldürmüs, hepsini mutlu etmisti.

Acaba simdi hayvanlarin intikamimi diyeyim, yoksa üstün aptallikmi diyeyim, bende simdi ayirt edemiycem.

Rüzgar yönünü degistirdigi icin, adadan cikan duman ve koku onlara yetismis, onlarda nasibini bulmuslar.

[@Mediter]

Konu için teşekkürler Karagöz,

Sanırım fotoğraflar, Amerika'nın 1946 yılında Bikini Adası'nda yaptığı, nükler deneye ait.
(Hatırladığım kadarıyla)Bu deneyde, denizin derinliklerinde patlatılan bir nükler bombanın, denizde bulunan gemilere etkisi de araştırılmış, bu nedenle de, deniz üzerine gözden çıkarılmış bir çok (boş) gemi yerleştirilmiş.

Aşağıdaki videoda, patlama sonrası oluşan tsunami dalgaları ve gemilere etkisi görülmektedir.

http://www.youtube.com/watch?v=-l6Q8Q1smwg

Orjinal Mesaj Sahibi Mediter

Benim ‘’ doğayı, doğal yaşamı seven’’ bir yanım var. Bu nedenle modern yaşamın, (düzeltme) insanın ve doymak bilmeyen,aç gözlülüğünün ve hırsının, Dünya’yı kirletip, yaşanmaz hale getirdiğine inanıyor, modern yaşamın ve insanın , çevreye verdiği zararla‘’ölümcül bir kanser hücresi’’ gibi tüm Dünya’yı (hatta evreni) yavaş yavaş ölüme götürdüğüne inanıyorum. Bu nedenle ‘’Robinsonvari’’ bir yaşamı (mümkün olsa) her ürünün doğal olduğu, doğal yollardan elde edildiği bir yaşamı savunuyorum.

[@Dalgakıran]

Orjinal Mesaj Sahibi LaLe

Linke şimdi baktım.

Bomba denizin 27 metre derinliğinden atılmış. Bomba atılmadan önce Bikini adası Kralından izin alınmış ve ada üzerinde yaşayan 167 yerli halk civardaki başka adaya nakledilmişler.

67 tane atombombası deneyi esnasında Bikini adasında 42.000 mühendis, bilimadamı ve askeri personel varmış. Ayrıca etrafta görünen 242 gemi, 156 uçak ve 5400 kobay (fare, keçi ve domuz) deney için özellikle getirilmişler.

Birkaç sene sonra ada radyasyondan temizlenip, ada haklı tekrar geri dönebilmiş.


Çok güzel detaylı olarak yazmışlar ve çok ilgi çekici, ama ben kısaca tercümesini yaptım.

Radyasyon temizlenebiliyor mu? Eğer öyleyse çok ilginç.

Bir de şehir efsanesi gibi bir laf dolaşır ortalıkta. Radyasyondan kurtulabilecek tek canlı hamamböceğiymiş. Eğer bu da doğruysa bu konuyu insan lehine değerlendirmek gerekiyor ama bilgi dağarcığım yorum yapmak için bile çok yetersiz.

[@Damon]

Bunları icad edenlerin ........+18

Gerizekalı sözde bilimadamları ! Komple dünyaya zarar veriyorsunuz, sadece bu bombaların atıldığı yere değil salaklar...

[@Karagöz]

[@LaLe]

Orjinal Mesaj Sahibi Dalgakıran

Radyasyon temizlenebiliyor mu? Eğer öyleyse çok ilginç.

Bir de şehir efsanesi gibi bir laf dolaşır ortalıkta. Radyasyondan kurtulabilecek tek canlı hamamböceğiymiş. Eğer bu da doğruysa bu konuyu insan lehine değerlendirmek gerekiyor ama bilgi dağarcığım yorum yapmak için bile çok yetersiz.

Radyasyona maruz kalan yerler, örneğin Çernobil gibi, radyasyondan temizlenmeye çalışılsa bile, tamamen arınması yılları bulur (tam olarak bile temizlenmez). Bikini adasında da olması gerektiği gibi bir temizlik çalışması yapılmış. Zaten yazdığım yazıda da belirtmiştim, konuyu detaylı tercüme değil, kısmen ettim diye.


Adanın nükleer deneyden sonraki akıbeti şöyle olmuş:

ABD başbakanı 1968 yılında Bikini halkının yakın bir zamanda adaya geri dönebileceklerini söylemiş. Bu esnada da ada radyokaktif kirlilikten temizlenecek ve bitki örtüsü yenilenecek. Ada halkının geldiklerinde kafalarını sokacakları bir evleri olması için adaya kulübeler ve evler yapılmış. Taşınma olayı, askerlerin geri çekilmesinden sonra nakil aracı bulmakta zorluk çekildiğinden çok yavaş olarak ilerlemiş. 1972 yılında gözlemci bir grup lagünde yaşayan karideslerde yüksek miktarda radyasyon tespit etmişler. 1975 ve 1977 yıllarında tekrarlanan ölçümlerde içecek suyun ve adada yetişen meyvelerin tüketim için uygun olmadığı saptanmış. Bunun üzerine Enerji Bakanlığı adaya su ve yiyecek taşımaya başlamış. 1978 yılının sonunda ada tekrar boşaltılmış. Ada halkı civardaki adalara yerleşmişler.

Nükleer hasar tespitinden sonra Nuclear Claims Tribunal 2001 yılında ABD’nin Bikini halkına toplam 1.1 milyar Dolar ödemesine karar vermiş. Bir nevi acı parası, adanın kaybettiği değeri ve tekrar yapılanması için olan bir ödenek. Verilen karar tam bir mahkeme kararı olmadığından, bu paranın ödenip ödenmeyeceği de tam olarak belli değil. Bugün hala Bikini halkı ABD kongresi’nin Dilekçeler Komitesini iş başına çağırıyormuş.

Ada yasak bölge olmaktan çıkmış olmasına rağmen, ada halkının ne zaman geri döneceği belli değil. Nükleer deney sırasında batmış olan gemilerin enkazları hala lagünde bulunmakta ve enkazlar dalgıçlar için çok popülermiş. 1997 yılında Uluslararası Atom Enerji Kurumunun dediğine göre, adada kalmanın bir sakıncası yok, sadece adada yetişen gıdaların düzenli bir şekilde tüketilmemesi gerektiği söylenmiş. Düzenli bir şekilde tüketildiğinde kişiler yıllık 15mSV dozunda radyasyona maruz kalabilirlermiş.

Yapılan Nükleer deneylerde adanın ortadan ayrılıp ikiye bölünmesinden esinlenen modacı Louis Reard, bugün bayanların giymiş olduğu bikiniye bu adı vermiş.

Kaynak

[@Karagöz]

Koramiral Blandy, karısı Bayan Blandy ve Tuğamiral Frank J. Lowry. Bu resimde nükleer bir patlamayı andıran bir pasta kesiyorlar. Böyle bir pastayı kesmelerinin nedeni de, Bikini Adası'nda gerçekleştirilen Kavşak Operasyonları'nı ve o operasyonlarda gerçekleştirilen başarılı nükleer denemeleri kutlamak. Görüldüğü gibi başarılı denemeler Amerikalı amirallerin yüzünde gülümsemelere yol açmış. Bu bir ülkenin üstünlüğünün ve gücünün sevinci olabilirken, aynı zamanda insanları ve diğer canlıları yok etmelerinin bir sevinci olabilir mi diye de aklımıza gelmiyor değil...

[@Banemin]

"Yavşak Operasyonları" 'nı başarıyla gerçekleştirenler, pastanın kenarlarına çiçek yapmayı unutmamışlar ama.

Bu fotoğrafa alt yazı yazmaya kalkasam herhalde şöyle bir şey yazardım.

"Romantizmin doruklarındaki yavşaklar..."

(Bit yavrusu olduğu malum yavşağın. Bu sözümden alınacak olan yavrulardan özür dilerim.)

[@Karagöz]

Pastanın üzerinde Operation Crossroads yazıyor. Ondan gül koymamışlardır Gül niyetine onu yazmışlar