Antalya Yat Limanı ve Tekne Gezim

[@Banemin]

"Herkül" ve "Samson Dalilah" ' a karşı "Arap Ali" ve "Sami Abi" miz.

Sevgili erkangurkan,

bu güzel anlatımınızla, hem o günlere duyduğumuz özlemi harlayıp burnumuzun direğini sızlatıyorsunuz, hem de şu anda elimizde ne kalmışsa ona sahip çıkmak için neden çaba harcamamız gerektiğini gözümüze sokuyorsunuz.

LaLe' nin konusuna yaptığınız bu katkılarla güzelliğe güzellik kattığınız için çok teşekkürler.

Kendi adıma bu anlatımların devamını sabırsızlıkla bekleyeceğim.

[@erkangurkan]

Mermerli plajı...

Bu fotoğraf 1990 larda çekilmiş ama benim bu fotoğrafı ekleme nedenim çok başka. Şöyle ki, Antalya'da güneye dik bakan falezler çok diktir, tırmanmak imkansızdır. Bu falezler güneyden gelen büyük fırtınalara dolayısıyla dev dalgalara maruz kaldığından, falezlerin denizle buluştuğu yerde parça adacıkfalan yoktur, ve deniz çok derindir.

Mermerli ve Karaalioğlu parkı tarafındaki falezler fazla dik değildir ve yüzlerce küçüklü büyüklü adacıklar vardır. 1950 - 1960 lı yılların yaz günlerinde, denize girmek için bu kayalara gelirdik, kayadan kayaya veya kayadan denize atlayarak elimsende (kovalamaca) oynamak çok ama çokzevkli olurdu, yüksek kayaların herbiri doğal tramplendi, her türlü atlama tekniklerini büyük abilerimizden öğrenirdik. O dönemin gençleri, daha atletikolurlardı sanki.

Antalya falezlerinin en yüksek noktası konyaltı plajına giderken Ehlikeyif ismini verdiğimiz kayalardır. Yüksekliği, deniz seviyesinden 36 m. dir. O noktadan denize kırlangıç tekniği ile atlayabilen iki arkadaşımız vardı. Bu teknikle, o kadar yüksekten atlamalarına rağmen, denizin derinliklerine batmazlardı. Adeta suya sadece temas eder ve su yüzeyinde kalırlardı. Olağanüstü bir teknikti, hala unutamam.

Bu bölgedeki her kayanın bir adı vardı. Örneğin; fotoğrafta gördüğünüz, ön plandaki kayaların adı "sofra taşı" idi, ikincisi "yassıtaş", sonrası "kipronoz", arka plandaki üçgene benzeyen yüksek ve en büyük olan "kireç kayası" 'dır.

Bu kireç kayasının tepesinde iki adet mezar vardır. Bu mezarların birkaç yüzyıllık olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu büyük kayalar, eskiden anakara imiş, yani falezlerin bir parçasıymış, zaman içinde büyük fıtınaların etkisiyle falezlerden ayrılmış. Günümüzde denizin ortasında bir adacık olmuş.

Kireç kayasından sonra deliktaş gelir, sonrası banya kayaları. Kipronoz ve Deliktaş ta, iskele camisindekine benzer, içilebilen buz gibi kaynak sular vardır. Kaynağın çıktığı yeri, bizden öncekiler birkaç metrelik havuz haline getirmişler. Denizden sonra bu çok soğuk suya girer, çelik gibi çıkar, o günün deniz sefasını tamamlardık.

Kipronoza gitmek için, mermerli plajından sonra falezlerin dibinden patika bir yolumuz vardı. Ancak bu yol uzun sürmezdi. Kipronoza ulaşmak için, kayalardan, kayalara atlamak, yani biraz canbazlık yapmamız gerekirdi, ama buna değerdi.

[@Banemin]

36 metreden Kırlangıç atlamak?

Kırlangıç konusunda sorun yaşamam ama o yükseklikten hiç denemedim. Ben yine 8-10 metre aralığını aşmayayım.

Malum o kadar da eski sayılmaz toprağım.

Teşekkürler erkangurkan...

[@CadII]

Sevgili LaLe, yine harika bir anlatım, harika bir görsel şölen eşiliğinde bizi taa Antalyalara götürdün. Teşekkürler emeğim ve paylaşımın için.

Sevgili erkangurkan, fotoğraflardaki yerleri ayrıntılı anlatırken, bizi de ortak ettiniz geçmişinize ve anılarınıza. Çok özel bir katkı. Teşekkürleeer, teşekkürler...

[@erkangurkan]

Orjinal Mesaj Sahibi Banemin

36 metreden Kırlangıç atlamak?

Kırlangıç konusunda sorun yaşamam ama o yükseklikten hiç denemedim. Ben yine 8-10 metre aralığını aşmayayım.

Malum o kadar da eski sayılmaz toprağım.

Teşekkürler erkangurkan...

sanırım en iyisi denememek,
aradan yarım asır geçti ama,
bu çılgınlığı yapabilen bir başkasını duymadım.
- anlatmaya çalışıyorum sayın banemin,
- eskiden herşey bir başka güzeldi sanki.

[@Banemin]

36 metre zaten başlı başına bir çılgınlık sayın erkangurkan. 10 metrenin etkisi bile suya düşünce çok sert oluyor ve hatta bir keresinde yeterince germediğim sağ kolumun bir ay ağrısını çekmiştim.

O yükseklik gerçekten göze alınabilecek bir şey değil.

Falezlerin durumunu da siz biliyorsunuz, bu da çılgınlığın bonusu oluyor sanırım.

[@LaLe]

Sevgili erkangurkan,

Öncelikle Antalya'nın geçmiş zamanını bilmeyenler için vermiş olduğunuz bilgilerden dolayı çok teşekkür ederim. Zamanda kısa yolculuk gibi olmuş

İlk mesajınızda bahsettiğiniz İskele Camisinin ne kadar ufak olduğunu görünce, namaz kılmak için kaç kişi sığabilmiş acaba diye sormadan edememiştim kendime. Alt kısımda, ortada üzeri kapatılmış olan yerin bir zamanlar kaynak su çıkan yer olduğunu bilmiyordum. Sanırım bilgi için levha yok, ya da benim gözümden kaçtı. Bu bilgi için de teşekkürler.

Antalya'nın birçok ara sokaklarında hala evler önünden geçen su arıklarını da görmek mümkün. Şimdiye kadar onların fotoğraflarını çekmediğim için kendime kızdım şimdi

Çırçır fabrikasından bahsetmişsiniz. Havaalanı yolunda giderken, ne kadar güzel bir koku yayardı ortaya. Yakınlarda çerezci var sanır, annemden almasını isterdim Kokusu hala genzimde.

Mermerli Plajı'nın eski fotoğrafını ve kumsalını bu kadar güzel gösteren bir fotoğrafı şimdiye kadar görmemiştim. Fotoğrafa bakarken gözlerim dolmadı değil. Doğallığı ile her yer ne kadar güzelmiş.

Daha öncede bir konuda falezlerden denize dökülen birçok şelale olduğunu söylemiştiniz. Aşağıda eklediğim resim Lara'dan denize dökülen Şelaleleri gösteriyor. Şimdilerde Lara tarfında bu şelalelerden sadece Aşağı Düden kalmış (yanılmıyorsam tabii, bir tanesini görebildim şimdiye kadar).

Aktardığınız bilgilerin devamını merakla bekliyorum.

[@Insanlikarayan]

Son Antalya anilarimin üzerinden 14 sene gecti.

O zamanki sahil boyundaki hali, seramis tasi kapli sahili, hosuma gitmedigi icin, LaLeyle kapismistik.

Benim benzetmeme göre, su seramis sahili, aynen bir grile benziyordu, sosisler, adeta siralanmisti.

Simdiki bulundugum devletten, o kadar ete alismistimki, orada gördügüm manzara, birazda sogumama sebep olmustu.

O zamanda, adeta Antalya hava sahasini bile, bana kapatmisti su LaLe.

Simdi anladigima göre, sayin Erkangürkan, sizde orasinin yerlisisiniz.

Acaba Antalya icin Vize istesem, verebilirmisiniz diye düsünmeye basladim.

LaLedende istemeye calisabilirdim ama, sanirsam ilk etapta Vizeyi verip, sopalarida hazirlardi.

Kendi anilarim, sadece belirli bir taraf icin oldugunun bilincindeyim simdi.

Su Gemi turundan cekilen manzaralarla, anlatim seklinle ve sizlerin eklentilerinizle, sahane bir konu olmus, Antalya istahimi acmis bir durum yasiyorum.

Tesekkürler LaLe.

Tesekkürler Erkangürkan.

Resimlerde bir selaleden bahsediliyordu, sanirsan hatirimda kalan selale degildi bu.

Kac tane selale var Antalyada yaa.

[@erkangurkan]

Orjinal Mesaj Sahibi Insanlikarayan

Himm ikinci resim ne oldu?.

Tesekkür etmekle bir resim kaybolursa, tesekkür etmekten cayicagim galiba.

sayın insanlıkarayan,

daha önce sayın lale nin açtığı antalya - kaleiçi isimli konuda
yazdıklarımı okuyabilirsiniz,
antalya şelaleleri ile ilgili sorularınıza cevap olabilir,

http://www.forumgercek.com/showthrea...t=43874&page=8

[@LaLe]

Sevgili İnsanlıkarayan,

o zamanlar sana vize vermemem kötü bir günüme rastlamış demekki, şimdi gel, sana sonsuz Antalya vizesi