Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Gezelim & Görelim > Buram Buram Türkiye'm > Akdeniz


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 01.10.2013, 19:54   #211
Çevrimdışı
erkangurkan
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anılarda Antalya | erkangurkan


Meydan X
Bende bu kadar çok anısı olan Düden, su yutan delik anlamına gelir. Düden çayı, Antalya - Burdur karayolunun otuzuncu km. sinde ki kırkgözde, Beydağlarının dibinden çıkar ve geniş bir bölgeyi kapsayan bu sayısız kaynaklar, doğa harikası büyük bir göl oluşturur.



Nilüfer tarlasını andıran bu gölden başlayan akarsu, güneye doğru birkaç kilometre ilerledikten sonra, Değirmenler mevkiinde bıyıklı adıyla anılan bir yerkabuğu çatlağına, yani bıyıklı Düdeni ne girerek kaybolur. Bıyıklı Düdeni, Türkiye 'nin en büyük Düdenidir. Su deryası, bu noktadan sonra, takriben onbeş km. kadar yeraltından gider. Daha sonra, Varsak köyü yakınlarında ki kayalıklar arasından tekrar yeryüzüne çıkar ve birkaç yüz metre dar bir vadide yoluna devam eder. Bir süre sonra, bir mağara ağzında yine kaybolur, birkaç km. daha yeraltından giden bu büyük akarsu, sonra birkez daha yeryüzüne çıkar.

İşte burası, İskender şelalesi olarak da anılan, yukarı Düdendir ve artık bir daha kaybolmadan tüm heybetiyle akarak denize ulaşır ve bu noktada, yüksekliği kırk metreyi bulan falezlerden, görkemli bir şelale olarak denize dökülür.

Bu azgın akarsuya, bıyıklı Düdeninde yeraltına girmeden hemen önceki bölgede, islah amacıyla, 1960 'lı yılların başında, büyük bir regulatör inşa edildi. Böylelikle, büyük akarsuyun bir bölümü bölgedeki çorak arazilerin ekilir alan haline dönüştürülmesi projesi çerçevesinde sulama kanallarıyla dağıtılmış, diğer bir bölümüyse devasal bir kanalla, Kepez 'e ulaştırılarak, 270 m. yükseklikten düşen gücüyle, Kepez hidroelektriğe can vermiştir.

Burada görevini tamamlayan akarsu, bölgedeki diğer ihtiyaçları da karşıladıktan sonra kalanı, büyük bir kanalla, yukarı Düden 'e taşınarak takriben yirmi metreden düşen bir şelale oluşturulmuştur.



Yukarı Düdende, yeraltından gelen suyun debisi, şelale olarak akan su miktarının üç katından daha fazladır. Bıyıklı regulatörünün inşasından sonra Düden, sanki kimlik değiştirmiş eski azgınlığını kaybetmiştir.

Böylece, eski Antalya 'nın anlatmaya çalıştığım yaşanmış hikayeleri artık sadece anılarda kalmıştır.

Yukarı Düden 'in, İskender şelalesi olarakta anılmasının nedeni zamanın büyük hükümdarı olan İskender, Pamfilya seferinde Perge yi aldıktan sonra gözünü Termesos 'a çevirmiştir.

İstila öncesi hazırlıklarını tamamlamak için, yukarı Düden 'de karargah kurmuştur. MÖ 334-333 yukarı Düden'de bu tarihin izlerine günümüzde de rastlamak mümkündür.





__________________
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz erkangurkan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 01.10.2013, 20:07   #212
Çevrimdışı
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anılarda Antalya | erkangurkan

Uzun bir yaz molasından sonra Anılarda Antalya konusunda yeni bir bölümle karşımıza çıkman hoş oldu Erkan abi.

Teşekkürler...
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 01.10.2013, 21:40   #213
Çevrimdışı
erkangurkan
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anılarda Antalya | erkangurkan

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Banemin Mesajı göster
Uzun bir yaz molasından sonra Anılarda Antalya konusunda yeni bir bölümle karşımıza çıkman hoş oldu Erkan abi.

Teşekkürler...
sayın banemin,
yeni sezondaki sergi hazırlıklarımdan vakit buldukça sizlerle yeni
paylaşımlarda bulunacağımdan emin olabilirsiniz.
teşekkür ederim...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz erkangurkan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.10.2013, 10:28   #214
Çevrimdışı
erkangurkan
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anılarda Antalya | erkangurkan

Meydan XI

Sıcak bir yaz günü göldeki bahçemizin içinden geçen akarsuda komşu bahçeden arkadaşımla, akarsuyun kenarındaki ağaçlara tırmanıp sonrada suya atlayarak oynuyorduk. Akarsuyun diğer tarafından arkadaşımın ağabeyi karpuz yemek için çardağa gelmemizi istedi. Çardağa geldiğimizde akarsuda bekletilerek soğutulan kocaman bir karpuz bizi bekliyordu. Sarı renkli iri çekirdekleri olan bu karpuz gölün verimli topraklarında yetişmişti. Arkadaşımın ağabeyi, getirin bakalım şu karpuzu da keselim dedi, ben hemen koştum yapıştım bu uzunca karpuza, ne gezer, bir ucunu kaldırabiliyorum ama taşımam mümkün değil. Baktım ki olmuyor, başladım yerde yuvarlamaya, büyük ağabey kocaman bir bıçakla kesti karpuzu, kıpkırmızı bir rengi vardı. Bir parça ısırdığımızda, ağzımızda kurabiye gibi dağılıyor, buz gibi tatlı suları ağzımızın kenarından akıyordu. Çardak da arkadaşımın anne ve babasıyla birlikte beş kişi olmamıza rağmen bu karpuzu bitirememiş, kalanını ineklere vermiştik.


Karpuzdan sonra çardağın gölgesinde sohbet vardı, bu sohbet genellikle arkadaşımın ağabeyi ile anne ve baba arasında geçiyordu. Bir ara arkadaşımın ağabeyi karpuz tarlasında dolaşırken bir tayyare geldiğini ve Karayıt'a indiğini söylüyordu. Karayıt, günümüzde Antalya havaalanının olduğu yerdir.

Bir süre sonra "ben bu tayyareyi görmeye gidiyorum" diyerek yerinden kalktı, arkadaşımla birlikte biz de takıldık peşine. Mısır ve susam tarlalarının içinde uzunca bir yürüyüşden sonra tayyareye yaklaşmıştık ki,
tayyarenin yanındaki iki kişi bizim yaklaşmamıza izin vermediler, bunu el hareketleriyle anlatıyorlardı. Bağırarak birşeyler söylüyorlar ama anlayamıyorduk. Arkadaşımın ağabeyi "bunlar gavur gelin saklanalım" dedi, biraz geriledik ve mısır tarlasında kendimizi farkettirmeden başladık beklemeye. Uzun birsüre bekledikten sonra sıkılmaya başlamıştık, tayyareye dokunamasak ta nasıl birşey olduğunu yakından görebilmiştik. İki tane pervanesi, üç tane de küçük tekerleği vardı, bir süre sonra güneş batacak hava kararacaktı dönmeye karar verdik. Ayağa kalkmıştık ki arkadaşımın ağabeyi çökün dedi, önümüzde ağabeyimiz başladık mısır tarlasında sürünmeye. Ağabeyimiz kısık sesle, mısırlara dokunmayın, sessiz olun, yerimizi anlamasınlar diye bizi ikaz ediyordu. Tayyareye önceki kadar olmasa da bir hayli yaklaşmıştık, ağabey durun dedi bir gürültü duymuştu. Hiç sesimiz çıkmıyordu ve kısa bir süre sonra bizde bir otomobil sesini farkettik, sanki gitgide yaklaşıyordu derken, üstü açık eski bir jeeple gelen dört kişi, birkaç dakika içinde hızlı hızlı birbirleriyle konuşarak jeep'ten aldıkları valizleriyle birlikte tayyareye bindiler.

Otomobil gibi giden tayyareyle mısır tarlasının sonundaki toprak yola çıktılar. Hızını arttıran tayyare birsüre sonra leylek gibi göklere uçtu ve kayboldu gitti. Biz de olduğumuz yerden çıkarak mısır tarlasında bıraktıkları jeepin yanına gittik. Ağabeyimiz, ben bu işi anlamadım ama hadi hayırlısı dedi ve göldeki evimize dönmek üzere yola koyulduk. Dönüş yolunda ağabeyimiz sürekli kendikendine konuşuyor, bizim meraklı sorularımıza bile cevap vermiyordu, sinirliydi sanki. Eve döndüğümüzde babasına hararetli bir şekilde uzun uzun olanları anlatıyordu, bu arada hava da kararmaya başlamıştı ve ben akarsuyun öbür tarafındaki kendi çardağımıza döndüm ama ben babama hiçbirşey anlatamadım. Çünkü babam, nerelere gittiğimizi ve neler yaşadığımızı öğrenirse, çok kızar ve kesinlikle dayak yerdim.

Sonraki günler arkadaşımla biraraya geldiğimiz her fırsatta aramızda bu hikayeyi konuşur cevabını bulamadığımız sorulara ise ürettiğim çocukça senaryolarla arkadaşım sürekli alay ederdi. Yok artık, manyakmısın oğlum, sen varya çok hayal kuruyorsun derdi. Belki de arkadaşım haklıydı çünkü, gördüklerimizden çok etkilenmiştim, sürekli düşünüyor kendi kendime sorular soruyordum.

Bir süre sonra gölde hasatlar yapılmış mahallemize dönmüştük, okulumuz açılmış ve ben üçüncü sınıfa başlamıştım. Birkaç hafta geçmişti ki, ikinci sınıfta okuyan arkadaşım tenefüs'de yanıma geldi ve heyecanla, gel gel sana birşey anlatacağım diyerek beni okul bahçesinin tenha bir köşesine götürdü ve bana tayyare varya tayyare diye heyecanla başladı anlatmaya.

Kulaktan kulağa yayılan bir haber, yaşadığımız olaydan sonra cevabını bulamadığımız sorulara ürettiğim çocukça seneryolara çok benziyordu ve arkadaşımın bu kadar heyecanlanmasının asıl nedeni buydu.








__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz erkangurkan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.10.2013, 11:27   #215
Çevrimdışı
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anılarda Antalya | erkangurkan

Sanırım en heyecanlı yerinde kestin Erkan abi.

Ben hala o teyyarenin altından ne çıkacağını merak ediyorum.

Teşekkürler.
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.10.2013, 11:37   #216
Çevrimdışı
Kardelen26
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anılarda Antalya | erkangurkan

Büyük bir zevk ve marakla okudum yazılarınızı hocam, devamını heyacanla bekleyeceğim, teşekkürler...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Kardelen26'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.10.2013, 11:39   #217
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anılarda Antalya | erkangurkan

Yoğunluktan dolayı hep okumayı ertelemiştim. Şimdi de oldu 22 sayfa, hadi vakit bul da oku şimdi..

Bu gece okumaya başlayayım.. Bana çok lazım olacak zira 2 kez Antalya'ya gittim, ikisinde de kayboldum, İzmir'e dönüş yolunu birtürlü bulamadım, belki faydası olur..

Yine de konu güncellendiğinde kısaca gözattıydım.. Eşşiz bir konu.. Ellerine sağlık, teşekkürler Erkan abim..

(Bir demek papatya Bir de yanağından öpücük..


__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.10.2013, 13:06   #218
Çevrimdışı
ZeZe
Alea İacta Est
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anılarda Antalya | erkangurkan

Konuyu gördüğümden beri işi gücü bıraktım, zevkle, kah gülerek kah efkarlanarak okudum hepsini. Benim doğup büyüdüğüm, paylaştığınız bir çok fotoğrafa bakarken gözlerimde canlanan hatıralarımın yaşandığı memleketimin daha eskiden daha da güzel olduğunu öğrendim sayenizde. Sizlere çok çok teşekkür ederim birikimlerinizi, bizlere masal edasında anlatarak paylaştığınız için.

Sizlerin de yaşadığı dejenerasyon üzüntüsünü ben Antalya'dan taşındıktan 5 sene sonra ilk ziyaretimde yaşamıştım. Her sokağında hatıralarımın olduğu memleketim de kaybolmuştum ve şok içindeydim. Tanıyamamıştım memleketimi ve çok ağlamıştım. İnsan içinde yaşarken değişimin büyüklüğünü fark edemiyor sanırım ya da daha ufaktım önemli değildi. Değişimin boyutunu o zaman farketmiştim.

Bu sene ziyaretimde Karaalioğlu Parkı, Kale ve Liman dışında çoğu yeri buruk hüzünle gezmiştim. Yollarından, kaldırımlarına, dükkanlarından, ağaçlarına kadar bambaşka bir şehirdi sanki. Cumhuriyet Meydanı'da olmasa büyüdüğüm, oyunlar oynadığım çoğu yeri hatırlayamazdım heralde (:

Her ne kadar dejenerasyona maruz kalsa da limana inince burnuma dolan yosun ve deniz kokusu bile memleketimin güzelliğini anlatmaya yeter sanırım.
Eşsiz paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Az da olsa hasret gideriyorum bir yandan sayenizde (:
__________________

Hükümetlerin icraatı olumsuz olupta millet itiraz etmez ve düşürmezse, bütün kusur ve kabahatlere katılmış demektir.

Gerçekten şunun bunun oyuncağı olabilen milletler, haklarını algılamamışlar demektir. Ve böyle bir millet, denetim altında bulundurulmaya layık olur..
Mustafa Kemal ATATÜRK




Benim dinim adalet, hak, vicdan.
Buna göre yaşayanlarla aynı dindeniz.
Kendinize ne derseniz deyin, kim olursanız olun.
Genç evli çifti üç ay kira ödemedi diye
sokağa attıran hacı ile cennette olmaktansa,
kediye ağlayan ateistle cehennemde yanmaya razıyım.

İhsan Eliaçık
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz ZeZe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 12.11.2013, 22:10   #219
Çevrimdışı
erkangurkan
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anılarda Antalya | erkangurkan


Meydan XII

Hiç Side'ye gittiniz mi? Eğer gittiyseniz, antik Side tiyatrosunu gezdiniz mi? Eminim ki, birçoğunuz gezmişsinizdir. O halde bu konuda, sizlerin de ilgisini çekeceğini düşündüğüm farklı bir hikayeyi anlatmaya çalışacağım.





Side antik tiyatrosunun, resimde görülen batı cephesindeki yüksek dış kolonlarının arasından iç bölmelere girmeden, yürüyüş kulvarında baştan sona bir yürüyüş yapalım. Dikkatinizi çeken birşey oldu mu? Tabii ki, olmadı. Özenle kesilmiş koca, koca kayalardan inşa edilmiş yüksek ve kalın kolonlar, birbirinin aynı kalın duvarlar ve bu kalın duvarların arasındaki içe doğru ilerledikçe, tavanı alçalan, sonunda da, taban seviyesine kadar inerek kapanan, dışa açık büyük bölmeler.

Şimdi, bu büyük bölmelerin duvarlarını inceleyerek, yürüyüş kulvarından,
bir tur daha atalım, sıradışı birşey arayalım, bulamadıysak son bir tur daha deneyelim. İnanıyorum ki farklı olan birşey dikkatinizden kaçmadı. Peki bu kadar dikkatle aradığımız, önemli ve farklı olan şey neydi, sıradışı ne olabilirdi?

Ben söyleyeyim. Yürüyüş kulvarından, büyük bölmelere henüz girerken, sağ tarafınızdaki duvarın, üzerinde durduğunuz zeminden, takriben altı metre kadar yükseklikte kayaya oyulmuş bir sembol göreceksiniz. Ortalama altmış cm. ebadındaki bu sembol, bir daire ve aşağıya doğru, dikdörtgen bir uzantısından oluşmaktadır.

Şimdi, yürüyüş kulvarında, baştan sona bir tur daha atalım, her bölmenin aynı noktasında var olan bu sembolleri inceleyelim, hepsi de aynı. Hayır, tekrar ve daha dikkatli inceleyelim, mutlaka sıradışı olan bir tek sembolü farkedeceksiniz. Bu sembolü farkettiğiniz anda, büyük hazineyi de bulmuşsunuz demektir.

Şimdi farklı sembolü olan bölümün içine girin, ileride sol tarafta yerde, takriben iki metreye yakın uzunluğuyla, kocaman bir kaya bulacaksınız. Ortalama seksen cm. kalınlığı ve yetmiş cm. derinliği olan, ve de bir çekmece gibi içi oyulmuş bu koca kaya, hemen yanındaki yüksek duvarın (eğer yanlış hatırlamıyorsam) üçüncü veya dördüncü sırasındaki yerinden, bir konsol çekmecesi gibi, çekilerek çıkartılmış ve içindekiler boşaltılarak kayıplara karışmıştır.


Olay anından kısa bir süre sonra, Side 'li bir köylü, duvardan sökülmüş ve yerde yatan bu kayayı farkedince, jandarmaya haber vermiş, ancak atı alan üsküdarı çoktan geçmiştir.

Bu hikaye, 1950 li yılların başlarında yaşanmıştır. O yıllarda Side 'nin adını bile kimse bilmezdi. Ne turizm vardı, ne de otel. Küçük bir balıkçı köyü olan Side, sakin bir hayat sürdürürdü,

Bu olayı, pervaneli küçük bir uçakla gelen, günümüz Antalya havaalanı bölgesinde, inecek biryer bulan ve de kontrolsüz olarak, elini kolunu sallaya sallaya birkaç saat içinde bu vurgunu gerçekleştirerek, yine aynı uçaklarıyla ülkelerine dönen ve de dört kişi oldukları tesbit edilen İtalyanların bu olayla ilgili akibetleri hakkında, hayatım boyunca başka hiçbirşey duymadım, evet duymadım.

Benim talihsiz memleketim !


erkangurka


-SON-


__________________
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz erkangurkan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.12.2013, 21:39   #220
Çevrimdışı
erkangurkan
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Anılarda Antalya | erkangurkan

ANILARDA ANTALYA


FORUM GERÇEK'te açtığım bu konu'yu bugüne kadar 11.728 kişinin okuduğunu ve aldığım teşekkür sayısını bilemiyorum ama 221 yazılı mesajla cevaplandığını öğrenince ne kadar mutlu olduğumu anlatamam, konuma ilgi gösteren tüm arkadaşlara çok teşekkür ederim.

Ayrıca Anılarda Antalya' yı FORUM GERÇEK'in, Buram Buram Türkiye'min Akdeniz Bölgesi'nde SABİT
konu olarak yaşatmak istemesi bir başka onur vesilesi,
başta FORUM GERÇEK'in kurucusu sayın ReaL, yönetici sayın Banemin, sayın Basakca ve sayın LaLe olmak üzere
tüm FORUM GERÇEK yönetimine katkılarından dolayı teşekkür ederim. saygılarımla

Anılarda Antalya
erkangurkan
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz erkangurkan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
antalya, anılarda, erkangurkan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 13:55.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.