Pompei | Taşlaşmış İnsanların Şehri

[@Canan]

Pompeii'de Erotik Motiflerle Süslü 'gelin arabası' Bulundu

Vezüv Yanardağı'nın patlamasıyla küle gömülen antik Roma kenti Pompeii'de 2 bin yıllık bir tören arabası bulundu. Dört tekerlekli arabanın, üzerindeki süslemeler nedeniyle geçit törenlerinde ve özellikle düğünlerde kullanıldığı düşünülüyor. Kazı başkanı Massimo Osanna, "Bu arabanın evlilikle ilgili ritüellerde, gelini yeni evine götürmek için kullanılmış ihtimalini gözardı edemeyiz" dedi.

İtalya'da M.S. 79 yılında meydana gelen volkanik patlamayla küle gömülen Pompeii antik kentinde çarpıcı bir keşif yapıldı. Arkeologlar, düğün gibi özel törenlerde kullanıldığı düşünülen, üzerinde erotik süslemeler bulunan dört tekerlekli bir arabayı gün yüzünde çıkardı.

Demir, bronz ve tenekeden yapılmış olan tören arabası, kenti çevreleyen duvarların kuzeyindeki Civita Giuliana'daki bir antik villaya ait olan ahırların yanında keşfedildi. Bu alanda 2018 yılında da, üç atın fosilleşmiş kalıntıları ile ulaşım ve iş için kullanılmış araçlar bulunmuştu. Bölgede ilk kez bir tören arabası bulunduğunu belirten uzmanlar, dört tekerlekli aracın kutlamalar ve geçit törenlerinde, özellikle de de düğünler için kullanıldığını düşünüyor.

Arkeologlar, tören arabasının İtalya'daki arkeolojik buluntular arasında bir benzeri olmadığını söylüyor. Kazı başkanı Massimo Osanna, "Bu, antik dünyaya dair anlayışımızı ilerleten sıradışı bir keşif" dedi.

Arabanın üzerindeki süslemelerin kalabalık kutlamalar ve muhtemelen düğünler için kullanıldığına işaret olduğunu söyleyen Osanna, "Antik kaynaklardan, dört tekerlekli arabaların rahibeleri ve kadınları taşımak için kullanıldığını biliyoruz. Bu arabanın evlilikle ilgili ritüellerde, gelini yeni evine götürmek için kullanılmış ihtimalini gözardı edemeyiz" dedi.

Pompeii Arkeolojik Parkı'ndan yapılan açıklamada, 'demir unsurları, bronz ve tenedekeden yapılmış güzel süslemeleri bulunan arabanın neredeyse tamamen korunduğu' belirtildi. Arabanın varlığının ilk kez 7 Ocak'ta fark edildiği, materyallerin narin olması nedeniyle zarar görmemesi için kazı sürecinin özel ve karmaşık tekniklerle yürütüldüğü de aktarıldı.

Kazı, yağma girişimlerine karşı önlem olarak yerel savcılık ile işbirliği içinde yapıldı. Civita Giuliana çevresindeki kazının, bölgedeki yasadışı faaliyetlerin önünü almak için başlatıldığı, yağmacıların karaborsada satmak üzere alanda tüneller kazarak arkeolojik buluntu aradığı belirtildi.

Resmi açıklamada, tören aracının bulunduğu noktanın çevresinde yağmacılar tarafından çok sayıda tünel kazıldığı ama tekerlekli arabanın bulunduğu odanın 'gözden kaçtığı' bilgisi verildi.

İtalya'nın Napoli kentinin 23 kilometre güneydoğusundaki Pompeii antik kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunuyor. 13 bin kişilik nüfusuyla volkanik patlama sonrası hayatın donduğu antik kent, ülkenin en popüler turizm alanlarından biri. Pompeii'de Vezüv'ün külleri altında yok olmasından yüzlerce yıl sonra hâlâ önemli keşifler yapılıyor. İlk olarak 16'ıncı yüzyılda fark edilen ve ilk kazının 1750 yılında başladığı kentin üçte biri hâlâ gün yüzüne çıkarılmadı.

Kentte son olarak Aralık 2020'de, üzeri fresklerle kaplı bir fast-food dükkanının tezgahı bulunmuştu. Latince 'sıcak yemekler tezgahı anlamına gelen' termopolium, iki sokağın köşesinde ortaya çıkarılmıştı.

Tezgahın içinde sıcak yemek servisi için bulunan toprak çömleklerde, yaklaşık 2 bin yıllık yemek kalıntıları da tespit edilmişti. Arkeologlar, çömleklerde ördek kemiklerinin yanı sıra domuz, keçi, balık ve salyangoz kalıntıları bulduklarını söylemişti.

Pompeii arkeolojik parkının direktörü Ossana o dönemde yaptığı açıklamada, "Bu sıradışı bir buluntu. Bütün bir termopolium'da ilk kez kazı yapıyoruz" demişti.

Ossana, alanda en az iki kişinin kalıntılarını da bulduklarını söyleyerek, "Tezgah aceleyle kapatılmış ve sahipleri tarafından terk edilmiş görünüyor. Fakat bir kişinin, belki de oradaki en yaşlı erkeğin, geride kalıp patlamanın ilk aşamasında ölmüş olması muhtemel" ifadelerini kullanmıştı.

Kasım 2020'de de, yan yana ölmüş iki erkeğin cesedi yüzlerce yıl sonra gün yüzüne çıkarılmıştı. Külle kaplı cansız bedenlerin çok iyi korunduğu belirtilmişti.

Bu kişilerden birinin 30-40 yaşları arasında, zengin ve yüksek statü sahibi bir erkek olduğu, ikinci kişinin ise 18-23 yaşları arasında bir erkek olduğu açıklanmıştı.

Bu kişinin omurgasında ezikler bulunması nedeniyle fizik gücü gerektiren bir işle meşgul olduğu ve büyük ihtimalle köle olarak çalıştırıldığı tahmin ediliyor. (DIŞ HABERLER)