[@OkyanusunKalbi]

Senin hiç cenazesine gidemediğin kardeşin oldu mu Dr. Fahrettin Koca?

Fatma Sabahat Aydın. Haydarpaşa GATA’da yatan bir kanser hastasıydı. Son günlerini yaşıyor, hastanenin yoğun bakımında tutuluyordu. Türkiye’de pandeminin başladığı günlerdi. Önce yakınlarına gelmeyin, dediler. “Biz size bilgi veririz, bu kat kapatılıyor” dediler.

Sonra bir akşam tekrar aradılar: Hastanızı nakletmek zorundayız burası pandemi hastanesi oldu!

Aileden kimse ağzını dahi açamadan bir ambulansla küçülmüş bedenini bir başka hastanenin yoğun bakım ünitesine taşıdılar. 26 mart 2020 akşamında sirenler çalan bir ambulansla çıktı sondan bir önceki yolculuğuna. Sadece ve sadece birkaç saat sonra 27 mart 2020 gecesinin ilk saatlerinde aile acı haberi aldı.

Fatma Sabahat Aydın altı çocuklu bir ailenin en büyüğüydü. Kardeşleri ilk kez kardeş acısı yaşıyordu. Oysa ki Fatma Sabahat Aydın sadece birkaç yıl önce yine kanserden yitirdiği kızının acısıyla kavrulurken yakalanmıştı bu hastalığa. Yeğenlerini yitiren aile şimdi kardeş acısıyla yüzleşiyordu. Gecenin kör karanlığında Maltepe’deki o hastanenin yolunu tuttular.

Kimse gelmesin, dediler yine. Cenaze kalabalığına izin verilmiyordu. Sadece ve sadece en yakın yakınları aile üyeleri, eşi ve çocukları yani. Çok akrabası Karacaahmet mezarlığının yanına park ettiği araçlarında hissetti o duvarın ardındaki cenaze törenini.

Dr. Fahrettin Koca burayı iyi oku. Fatma Sabahat Aydın benim ablamdı, kardeşimdi.

Bana da “gelme” dediler: Kimse katılamayacak cenazeye.
Karacaahmet’in girişindeki camide bile izin verilmedi cenaze namazına. Cenaze namazı gasilhanenin yanındaki camide kılındı, kılınabildiği kadar. Üç beş kişiyle. Ben gelemedim o cenazeye Dr. Fahrettin Koca. Sen bilir misin kardeşi acısı ne demek?

Benim gibi, Fatma Sabahat Aydın gibi niceleri var. Cenazelerine gidilemeyen insanların yakınları var bu ülkede. Kimse sesini çıkarmadı. Kimse zorla oraya gitmedi. Kimse kimseyi otobüslerle taşımadı. Herkes acısını içine attı. Yasını uzaklarda tuttu.

Peki siz ne yaptınız Dr. Fahrettin Koca. Tek tek yazmayacağım bu ülkede yaşayan insanlardan beklediklerinizi.

Boş tribünlere Cumhurbaşkanı resimleri astınız. TMM yazdınız. Seçim kampanyasında da kullanırsınız bu sloganı. TMM mı Türkiye? diye sorarsınız. Göbbelsleriniz alıştırıyor insanları. Bunun da ekmeğini yerler.

Ben Bodrum’dan bir cenazeye gidemezken binlerce insan yüzlerce otobüslerle parti kongrelerinize taşındı; Biz unutmayacağız, siz utanacak mısınız?

Attığınız tweetin altındaki mesajlara bakın. Üst katta oturan babasının elini öpemeyen insanları okuyun. Sonra katıldığınız cenazelerde mikrofon tutulan cumhurbaşkanına bakın. Biz unutmayacağız ama siz utanacak mısınız?

Basın açıklaması yapan sağlık çalışanlarına kesilen sosyal mesafe cezalarını isterseniz siz ödeyin ama biz unutmayacağız. Bakalım siz utanacak mısınız?

Kaynak