Tekil Mesaj gösterimi
Eski 30.01.2009, 01:11   #2
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Organik Tarıma Başlarken- Tanımı- Kuralları

2. ORGANİK TARIMIN TEMELLERİ

2.1. ORGANİK TARIMIN TANIMI VE TARİHÇESİ

Biyolojik, ekolojik, bio gibi, ülkelere göre farklı kelimelerle tanımlanan “Organik Tarım”, tarımsal üretimde artan kimyasal gübre ve ilaç kullanımının doğa ve insan sağlığı üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin ve ticari problemlerin aşılmasında bir alternatif yöntem olarak doğmuştur. İngilizce konuşulan ülkelerde, üretimlerinde ekolojik prensipler uygulanan tarımsal metotlar için “Organik Tarım” terimi, başka bir çok ülkede ise Ekolojik Tarımın kendi dilindeki karşılıkları kullanılmaktadır. Örneğin, Almanya’da; Ökologischer Landbau, İsveç’de; Ekologisk produktion...gibi). “Ekolojik” kelimesi aynı zamanda bazı büyük organik kurumların isimlerinde de yer almaktadır. Norveç’te Organik Tarım Enstitüsü- Norsk senter for Økologisk landbruk-NORSØK veya Almanya’da Federal Tarım Bakanlığı Organik Ofisi (Referat Oekologischer Landbau) gibi. Bunların yanı sıra İsviçre, Avusturya, İtalya ve Fransa’da ise “Biyolojik Tarım” terimi kullanılmaktadır. 2092/91 sayılı Avrupa Birliği Regülasyonu hazırlanırken Avrupa Komisyonu tüm bu eğilimleri dikkate alarak her üç (Organik, Ekolojik , Biyolojik ) terimin de korunacağını, hatta Avrupa Birliği resmi dillerinde Bio veya Eko kelimelerinin de kullanılabileceğini belirtmiştir.

Doğal dengeyi bozmadan sağlıklı ürünler üretmek için, bitkisel ve hayvansal üretimin uygun ekolojilerde, kültürel tedbirleri öncelikli olarak benimseyerek ve bitki koruma ve zararlı mücadelesinde doğal yöntemleri tercih etmek yoluyla; bir sertifikasyon süreci ile kontrol edilen üretime Organik Üretim ve bu yolla elde edilen ürünlere de Organik Ürün denir. Uluslararası Gıda Kodeksi tanımına göre, organik tarım; “topraktaki biyolojik hareketi, biyolojik dönüşümü ve biyolojik çeşitliliği de içeren tarımsal eko sistem sağlığını artıran ve zenginleştiren bir üretim ve işletim sistemidir”. Ancak geçen zaman, bu sistemin alternatif bir yöntem olmaktan çok bir yaşam felsefesi olduğunu ortaya koymuştur. Dünya nüfusunun artmasına bağlı olarak tüketim talebinin de buna paralel olarak arttığı bir gerçektir. Bu noktada tarımsal üretim talebini karşılamak için tarım alanlarında bir genişleme izlendiyse de hedef birim alandan daha fazla ürün almaya yönlenmiştir. Ancak optimum olmayan tarım faaliyetlerinin (gübreleme, sulama, ilaçlama vb.) insan ve hayvan sağlığını tehdit ettiği, yer altı su kaynaklarının tükenmesine ve/veya kirlenmesine, doğal bitki ve toprak deseninin bozulmasına ve biyolojik çeşitliliğin zarar görmesine yol açtığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sıralanan bu sorunlar öncelikle Kuzey Avrupa ülkelerinde kendisini göstermiştir. Bunun üzerine ABD’de bazı üreticilerin öncülüğünde sentetik ilaç ve gübre kullanılmaksızın tarımsal üretim başlamıştır.

Organik Gıda Ürünlerinin tercih edilme nedenlerini aşağıdaki 10 ana başlık altında özetleyebiliriz;

2.1.1-Gelecek Nesilleri Korumak

Gelecek nesilleri korumak için onlara sağlıklı besinler sunmak zorundayız. Bir çocuğun gıda maddelerindeki kansere neden olan pestisitlerden zarar görme riski, yetişkinlere göre daha fazla olduğu için, çocuğun gelecekteki sağlığı, gıdaların doğru seçimine bağlıdır.

2.1.2-Toprak Erozyonunu Önlemek

Toprak, organik tarımda gıda zincirinin temelini oluşturmaktadır. Kimyasal gübreler ile bitki beslemenin alışkanlık haline getirildiği konvansiyonel tarımda bozulan toprak yapısı (strüktürü) rüzgar yada su erozyonu ile kolayca kaybedilebilecek bir yapıya sokulmaktadır.

2.1.3-Su Kalitesini Korumak

Su, vücut ağırlığımızın üçte ikisini, gezegenimizin dörtte üçünü oluşturmaktadır. Tarım ilaçları ve diğer kimyasalların yeraltı ve yerüstü su kaynaklarına bulaşması ile dolaylı olarak ve içme sularına karışarak da direkt olarak, insanlar başta olmak üzere tüm canlıların hayatı tehlike altına girmektedir.

2.1.4-Enerji Tasarrufu

Modern tarım, diğer endüstri dallarında kullanılandan daha fazla benzin ve mazot tüketmektedir. Bu tüketim, kullanılan benzinli ve mazotlu tarım makineleriyle birlikte konvansiyonel tarım girdilerinden olan sentetik gübre ve ilaçların imalatı sırasında gerçekleşmektedir. Organik tarımdaki mekanizasyon, konvansiyonel tarımla karşılaştırıldığında çok daha azdır. En azından ot mücadelesinin elle yapılması, tarımsal ilaçlar ve kimyasal gübrelerin kullanılmaması enerji tasarrufu sağlamaktadır.

Ayrıca fosil yakıtların tarım endüstrisinde kullanılması, hem bunların kısa sürede tükenmesi , hem de çevreyi kirletmeleri yönünden dezavantajlı olmaları, bitkisel yağlardan elde edilen çevre dostu yakıtların kullanımının önemini gündeme getirmektedir.

2.1.5-Kimyasal İlaç Kalıntılarından Arındırmak

Bir çok tarım kimyasalı, tescil edilmeden önce, kanser yada başka hastalıklara neden olup olmadıklarını tespit için, araştırmalara tabi tutulmaktadırlar. Fakat bunlar, yaşayan canlıları yok etmek için üretildiklerinden, insanlara da zarar verme ihtimalleri yüksektir. Pestisitlerin kansere neden olma ihtimalleri yanı sıra doğum arazlarına, sinir sistemi ve genetik bozukluklara da neden olabildikleri tespit edilmiştir. Kullanılan sistemik (yani bitkinin bünyesine giren) pestisitler bu risklerin ana nedenidir.

Ayrıca transgenik bitkilerin de (genleriyle oynanmış-genetik yapıları değiştirilmiş) ileride ne tip arazlara neden olacağı bilinmeyen, ama Avrupa’da bir çok ülkede üretim ve ithali yasaklanmış ürünlerinden de uzak durmak gerekmektedir.

2.1.6-Tarım Çalışanlarını Korumak

Tarımla uğraşanların kansere yakalanma riskleri, uğraşmayanlara oranla daha fazladır. Özellikle tarım kimyasallarının yoğun ve kontrolsüz olarak kullanıldığı ülkelerde, tarım işçilerinin sağlıkları daha büyük risk altındadır. Her yıl yaklaşık bir milyon kişinin tarım ilaçlarından zehirlendiği tahmin edilmektedir.

2.1.7-Dar Gelirli Çiftçilerin Gelir Düzeylerini Yükseltmek

Birçok organik tarım üretimi yapan çiftçi ve çiftlik arazisi küçük olup, aile işletmeleri şeklinde çalışmaktadır. Organik tarım ürünlerinin satıştaki fiyat avantajı, sentetik gübre ve tarım ilaçları gibi girdilerin kullanılmaması, bu ölçekteki işletmelerin daha fazla para kazanmasına neden olmaktadır.

2.1.8- Ekonomik Üretimi Hedeflemek

Organik gıda fiyatlarının konvansiyonel gıdalardan daha pahalı olduğu bir gerçektir. Fakat konvansiyonel gıdaların görünmeyen maliyetleri hesap edildiğinde, organik gıdalardan daha pahalıya mal oldukları meydana çıkacaktır. Örneğin konvansiyonel ürünün eldesi için kullanılan sentetik girdilerin maliyeti (ilaç firmalarının denemeler için harcadığı milyon dolarlar) , tehlikeli atıkların temizlenmesi için harcanan paralar , çevreye ve insana verdikleri parayla ölçülemeyecek zararlar gibi görünmeyen çevre ve sosyal maliyetleri bunların gerçek maliyetlerinin organiklere göre kat kat pahalıya mal olduğunu ispatlar.

2.1.9 Biyolojik Çeşitliliği Sağlamak

Konvansiyonel tarımda monokültür uygulanır. Yani dönümlerce arazide tek tip bitki yetiştirilir. Bu nedenle toprağın sömürülen besin madde ve mineralleri her yıl artan miktarlarda kullanılan sentetik gübrelerle tekrar toprağa verilmeye çalışılır. Sentetik gübreler toprağın mikro florasını tahrip eder, solucanları faydalı böceklerin topraktaki larva yada yumurtalarını öldürür.

Tek tip ürünler, o ürünlerde zararlı olan haşerelerin yoğunluklarının artmasına neden olur. Bu ise, tarım ilacı kullanımını zorunlu hale getirir. Tarım ilaçları, o ilaçlara karşı direnç mekanizmaları güçlenen haşerelerin çoğalmasını engelleyemediği için, dozajlarının ya da uygulama sıklıklarının arttırılması, hatta yeni başka ilaçların devreye sokulması gündeme gelecektir. Yoğun tarım ilacı uygulaması, bitkilere musallat olan haşerelerle birlikte onların düşmanı olan predatörlerin de yok edilmesine ve/veya böceklerle beslenen kuşların zehirlenmesine neden olur. Halbuki organik tarım yapılan işletmelerde haşere mücadelesi organik preperatlarla, çevredeki diğer faydalı hayvan ve böceklerin varlığını sürdürmeleri ile sağlanır. Hayvan gübresi, doğal bitki besin elementleri, mineral katkıları ile, iyi bir ürün rotasyonu ve özellikle yeşil gübrelemeyle yetiştirilecek ürünün ihtiyacı olan besin maddeleri sağlandığı gibi, toprağın strüktürü ve toprak mikroflorası korunmuş olur. Biyolojik çeşitliliğin korunması hem organik tarımın başarısı için hemde eko sistemin dengelerinin bozulmaması için gereklidir.

2.1.10- Ürünlerde Daha Zengin Bir Aroma Yaratmak

Bulunulan bölgede mevcut yada oraya çok kolay adapte olan ürün çeşitleri, organik tarım koşullarında yetiştirildiklerinde, kendilerine özgü tat ve aromalarından bir şey kaybetmezler. Sentetik kimyasallar kullanılmadan üretilmiş olan organik ürünlerin albenisi konvansiyonel ürünlerden daha düşük olabilir ama gerek; besin, mineral, vitamin içerikleri, gerek; tat ve aromaları gerekse de; hasat sonrası raf ömürleri konvansiyonel ürünlerden daha fazladır.
  Alıntı ile Cevapla