Forum Gerçek

Forum Gerçek (https://www.forumgercek.com/index.php)
-   Türk Edebiyatı Ustaları (https://www.forumgercek.com/forumdisplay.php?f=596)
-   -   Ömer Hayyam (1048 - 1131) (https://www.forumgercek.com/showthread.php?t=44024)

Smyrna 06.02.2009 00:21

Ömer Hayyam (1048 - 1131)
 
Hayyam Nişabur'ludur. Yaşadığı dönemin ünlü veziri Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah ile aynı medresede zamanın ünlü alimi Muvaffakeddin Abdüllatif ibn el Lübad'tan eğitim görmüş ve hayatı boyunca her ikisi ile de ilişkisini koparmamıştır. Bazı kaynaklar; Hasan Sabbah'ın Rey kentinden olduğu Nizamül-Mülk'ünde yaşca Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah'tan büyük olduğunu ve buna dayanarak aynı medresede eğitim görmediklerini belirtmektedir . Ama yine de Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk'ün ilişki içinde olduklarını inkar etmemektedir. (Kaynak: Semerkant-Amin Maalouf)

Birçok bilim adamınca Batıni, Mutezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hakim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde dışa aktarmıştır.

Çadırcı anlamına gelen "Hayyam" takma adını babasının çadırcılık yapmasından almıştır. Ayrıca İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde bir semte adını da vermiştir. Tarlabaşı bulvarında Sakızağacı ışıklardan başlayıp, Tepebaşına kadar inen caddenin adıdır.

Hayyam aynı zamanda çok iyi bir matematikçiydi Binom Açılımını ilk kullanan bilim adamıdır.

Hayyam, genelde şiirlerindeki eğlence düşkünlüğünün belirgin olmasından dolayı Rubâileri ile ünlenmiştir.

Geçmişte yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam'ın doğum tarihi günü gününe bilinmektedir. Bunun sebebi Ömer Hayyam'ın birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda uzman olması ve kendi doğum tarihini araştırıp gün be gün doğru bulmasına dayanmaktadır.

Rubailerinde, dünya, varoluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşayan toplumların kabul ettiği hiçbir kurala/tabuya bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, varoluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam'ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hakettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Ortadoğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, müslüman fakat felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir. Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli bir yerdedir. Dünyanın ilk rasathanesini kurmuştur. Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal Üçgeni olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur. Matematik, astroloji konularında dünyanın önde gelen en büyük bilim adamlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir.

Yaşadığı dönemi takip eden yıllar boyunca, İslam dünyasında düşünce ve aklı reddeden bir yapının oluşması, islam coğrafyasında siyasi iktidar mücadelesi, toplumsal sınıflar arasındaki mücadelelerde iktidarların geniş halk kitleleri üzerinde otoritelerini koryabilmek adına dini kullanması neticesinde adeta "yobazlığın" iktidara oturtulması ; Ömer Hayyam gibi insan aklına ışık tutmaya çalışmış birçok düşünürün "sapkın" ilan edilmesine, genel anlamda toplumsal eğitim seviyesinin düşmesi nedeniyle de Ömer Hayyam'ın şarap ve zevk düşkünü olarak anlaşılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle Ömer Hayyam tüm zamanlarda iktidara muhalif olanlar için bir ilham kaynağı olagelmiştir.

Pek çok Rûbai ünü sebebiyle Hayyam'ınkilerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla Rûbailerinin sayısı 158dir. Fakat kendisine maledilenler binin üzerindedir.

Ayrıca Ömer Hayyam için tarihteki ilk bilinen savaş karşıtı eylemci yakıştırması da yapılmaktadır.

Rubailerinin Türkçe'ye çevirisi farklı birçok çevirmen tarafından yapılmışsa da rubaileri Türk halkına sevdiren çeviri Sebahattin Eyuboğlu tarafından yapılmıştır.

" Ey kara cübbeli!
Taş atma bu dünyayı bilmek isteyenlere.
Onlar yaradanın sanatı peşindeler;
Seninse aklın fikrin abdest bozan şeylerde..."
(S. Eyuboğlu çevirisinden)


Eserleri

Hayyam'ın eserlerinden 18 tanesinin adı bilinmektedir, çeşitli bilim dallarında birçok eser yazmıştır.


1. Ziyc-i Melikşahi. (Astronomi ve takvime dair, Melikşah'a ithaf edilmiştir)

2. Kitabün fi'l Burhan ül Sıhhat-ı Turuk ül Hind. (Geometriye dair)

3. Risaletün fi Berahin İl Cebr ve Mukabele. (Cebir ve denklemlere dair)

4. Müşkilat'ül Hisab. (Aritmetiğe dair)

5. İlm-i Külliyat (Genel prensiplere dair)

6. Nevruzname (Takvim ve yılbaşı tespitine dair)

7. Risaletün fil İhtiyal li Marifet. (Altın ve gümüşten yapılmış bir cisimde altın ve gümüş miktarının bilinmesine dair. Almanya Gotha kütüphanesinde bir nüshası mevcuttur.)

8. Risaletün fi Şerhi ma Eşkele min Musaderat(Öklid'in bir probleminin çözülmesi metoduna dair, Hollanda Leiden kütüphanesinde bir nüshası vardır. F. Woepcke fransızcaya çevirmiştir.)

9. Risaletün fi Vücud (Felsefede ontoloji bahsine dair. Britanya kütüphanesinde bir nüshası mevcuttur.)

10. Muhtasarun fi't Tabiiyat (Fizik İlmine dair)

11. Risaletün fi'l Kevn vet Teklif (Felsefeye dair)

12. Levazim'ül Emkine (Meskûn yerlerin iklimi ve hava değişikliklerine dair)

13. Fil Cevab Selaseti Mesâil ve fi Keşfil Hicab (Üç meseleye cevap ve alemde zıtlığın zorunlu olduğuna dair)

14. Mizan'ül Hikem (Pırlantalı eşyaların taşlarını çıkarmadan kıymetini bulmanın yöntemine dair)

15. Abdurrahman'el Neseviye Cevab (Hak Teâlâ'nın alemleri yaratmasının ve insanları ibadetle yükümlü kılmasının hikmetine dair)

16. Nizamülmülk (Arkadaşı olan vezirin biyografisi)

17. Eş'arı bil Arabiyye (Arabça rûbaileri)

18. Fil Mutayat (İlim prensipleri)


Ömer Hayyam ile ilgili ilginç notlar


Ömer Hayyam ve X harfi
Ömer Hayyam , 11. Yüzyıl'da Semerkant'da cebir üzerine çalısırken, denklemde bilinmeyen sayılara Arapça "şey" diyordu. Bu sözcük Endülüs'deki İspanyolca yapıtlarda xey olarak yazıldığından, zamanla X biçimini aldı ve bilinmeyeni göstermekte kullanılan evrensel X harfine dönüştü...

Ömer Hayyam takvimi
Sultan Celalettin Melikşah tarafından başkent Merv'e çağrılan Ömer Hayyam yeni bir takvim oluşturmak için kurulan bilim adamları heyetinin başına getirildi. O zamanlar halk arasında Ömer Hayyam takvimi bugünse Celali Takvimi olarak bilinen bu takvim her 5000 yılda bir gün hata veriyordu ve güneş yılına göre düzenlenmişti. Günümüzde kullanılan Gregoryen takvimi ise her 3330 yılda bir gün hata vermektedir. Bu da Hayyam'ın bilimsel düzeyinin kendi zamanının ne kadar ötesinde oluşunun açık bir göstergesidir.
Bilim ve Teknik / Ağustos 98 sayı 369, S. 63


Hayyam'ın rubailerini okuyan Hayyam'laşmıştır ...İnsanoğlu, Hayyam'ın rubailerinde, kendisini, kendisinin çeşitli, birbirine zıt hallerini görmüş, şüphesini, ye'sini, aşkını, özlemini duymuş, hıncını almış, gözyaşını silmiş, sevgilisinin yüzünün yumuşaklığını hissetmiş, hayatın boşluğunu kavramış, geleceği özlemiştir; Hayyam'ın rubailerini okuyan Hayyam'laşmıştır...
Abdülbaki Gölpınarlı, Hayyam ve Rubaileri, S. 41
Şiirlerinden Örnekler...

http://forumgercek.net/?di=VUNP



BİR KALB Kİ
Bir kalb ki onun sevmesi, aldanması yok.
Tutkunluğu yok, bir güzele yanması yok.
Bin kez yazık olsun sevisiz bir yüreğe,
Aşksız geçecek günlerin faydası yok
AŞK
Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma...
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben

Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun
Dünya esen yel üstüne kuruldu..
Varlığımız iki yokluk arasındadır
Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin

Medresede söz vardır tekkede de hal
Fakat bu aşk sözden de dışarıdır halden de
İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi
Aşk mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir

Bugün zevk etmek elindeyken zevkine bak
Yarını düşünmen beyhude bir heves
Bir çok kişiden arda kalanlar
Sana da kalmayacak sen de göçüp gideceksin...
Gülümse
Durmadan kurulup dağılan bu yerde
Hiç bir dost arama.
Güvenilir bir sığınak, hiç! ..

Bırak acı yüreğinde konaklasın
Olmaza çare arama...
Kimse sana gülmeden sen acıya gülümse,
Yaşamana bak!


AŞK VE KALP
Bir kalb ki onun sevmesi aldanması yok
Tutkunluğu yok , bir güzele yanması yok
Bin kez yazık olsun sevisiz yüreğe
Aşksız geçecek günlerin faydası yok



CENNETTE HURİLER VARMIŞ KARA GÖZLÜ
Cennette huriler varmış, kara gözlü
İçkinin de ordaymış en güzeli
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz
Bak bir yanda şarap, bir yanda sevgili..



EY KÖR!..
Ey kör!Bu yer, bu gök, bu yıldızlar,boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!

ELİMDE OLSA
Elimde olsa bu dünyayı küçümserdim
İyisine de kötüsüne de yuh çekerdim
Daha doğrusu bu aşağılık yere
Ne gelirdim ne yaşardım ne ölürdüm


YÜREK
Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona
Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür inan bana

KİM GÖRMÜŞ
Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
Kim gitmiş de getirmiş haberini?
Kimselerin bilmediği bir dünya
Özlenmeye, korkulmaya değer mi?

Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından, yoğundan kurtul da yaşa.

Bulut geldi; lalede bir renk bir renk
Şimdi kızıl şarap içmemiz gerek.
Şu seyrettiğin serin yeşillikler
Yarın senin toprağında bitecek.


KUL OLUP BİR GÜZELE
Kul olup bir güzele gönülden
Geçtik her bağdan , her tövbeden
Herkes koyu müslüman döner
Biz putperest döndük kabeden


CAN YOLDAŞI ..
Can yoldaşı dostlar çekildi gittiler
Ecel çiğnedi hepsini birer birer
Yan yana oturmuştuk hayat sofrasına
Bizden birkaç kadeh önce sızdı gittiler

SuLTaN 06.08.2010 01:09

Cevap: Ömer Hayyam (1048-1131)
 
Hayyam'ı çoğu kişi yanlış anlamış, rubailerindeki esas temayı kavrayamamıştır...

Canım ellerine sağlık, teşekkürler konu için :minerva:

Lilium 10.01.2011 01:18

Cevap: Ömer Hayyam (1048-1131)
 
Hayyam rubailerini seviyorum.

Bir kaç tane de ben ekleyeyim.

Ellerine sağlık Smyrna'm :minerva:


http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma...
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce;
Halden anlar bir dost gelip falı görünce;
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Gece, gül bahçesinde ararken seni,
Gülden gelen kokun sarhoş etti beni;
Seni anlatmaya başlayınca güle
Baktım kuşlar da dinliyor hikayemi.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil;
Erdiğim sırları söylemek elimde değil;
Aklım düşüncenin derin denizlerinden
Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Gören göze güzel, çirkin hepsi bir;
Aşıklara cennet, cehennem, hepsi bir;
Ermiş ha çul giymiş, ha atlas;
Yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Düşünce göklerinin baş konağı sevgidir sevgi;
Gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi;
Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar,
Bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Bu varlık denizi nerden gelmiş bilen yok;
Öyle büyük bir inci ki bu büyük sır delen yok;
Herkes aklına eseni söylemiş durmuş,
İşin kaynağına giden yolu bulan yok.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Felek doğruyu eğriyi tartaydı,
Her işine güzel demek kolaydı.
Böyle mi yaşardı iyiler dünyada,
Evrenin özü doğruluk olaydı?

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Seher yeli eser yırtar eteğini gülün
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
Sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
Kopup dallarından toprak olmadalar her gün.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Gönül, her an sevdiğinin kapısında ol;
Her istediğini onda ara, onda bul.
Aşk tavlasında hileye kaçma kalleşçe:
Koy canını ortaya, soyulursan soyul.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Gönül dedi: Ben neyim ki, bir damla sadece;
Ben nerde, görmediğim koca deniz nerde!
Böyle diyen gönül denize kavuşunca
Baktı kendinden başka şey yok görünürde.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

Biz de çocuktuk, bir şeyler öğrendik;
Bildiklerimizle övündük, eğlendik.
Şu oldu, bu oldu da ne oldu sonra?
Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.pnghttp://img703.imageshack.us/img703/3671/adsz1.png

rromedios 10.01.2011 01:30

Cevap: Ömer Hayyam (1048-1131)
 
Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi SuLTaN (Mesaj 310678)
Hayyam'ı çoğu kişi yanlış anlamış, rubailerindeki esas temayı kavrayamamıştır...

Canım ellerine sağlık, teşekkürler konu için :minerva:

rubailerindeki esas tema nedir acaba çok kısa bilgilendirir misiniz?

Banemin 10.01.2011 01:41

Cevap: Ömer Hayyam (1048-1131)
 
" Ey kara cübbeli!
Taş atma bu dünyayı bilmek isteyenlere.
Onlar yaradanın sanatı peşindeler;
Seninse aklın fikrin abdest bozan şeylerde..."


Bu, günümüzde yaşadıklarımız nedeniyle bir başka güzel ve bir başka anlam ifade ediyor benim için...



Alıntı:

Pek çok Rûbai ünü sebebiyle Hayyam'ınkilerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla Rûbailerinin sayısı 158dir. Fakat kendisine maledilenler binin üzerindedir.


Okuduğum bir kitapta (büyük ihtimalle "Semerkand") rubailerini yazdığı deri kitabın Titanikle beraber okyanusun derinliklerine gömüldüğü yazıyordu.

Günümüze kadar gelebilenler bile ondaki derinliğin ne kadar ulaşılmaz olduğunu göstermeye yetiyor.

Sadece bir dörtlüğe sıkıştırdığı tezatlar veya saptamalar, insanı günlerce düşündürecek kadar dolu...

Teşekkür ederim Smy... Teşekkürler Lilium... :)

Banemin 14.10.2011 23:53

Cevap: Ömer Hayyam (1048 - 1131)
 
Bir çember olsa merkezinde sen,
Kenarında ben
Sen döndükçe beni
Ben döndükçe seni görsem
Ve öyle bir an gelse ki yarı çap sıfır olsa...




Harika...

Yörük Kahya 15.10.2011 00:32

Cevap: Ömer Hayyam (1048 - 1131)
 
CENNETTE HURİLER VARMIŞ KARA GÖZLÜ
Cennette huriler varmış, kara gözlü
İçkinin de ordaymış en güzeli
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz
Bak bir yanda şarap, bir yanda sevgili..

bence budur... anlayana sivri sinek saz, anlamayana Ömer Hayyam az!


SuLTaN 12.12.2011 02:03

Cevap: Ömer Hayyam (1048-1131)
 
Alıntı:

Orjinal Mesaj Sahibi rromedios (Mesaj 359986)
rubailerindeki esas tema nedir acaba çok kısa bilgilendirir misiniz?

Özür diliyorum, görmedim bu mesajı.

Ömer Hayyam, tabiatı sever; onu bütün renkleri ve hazlarıyla duyumsar. Hayat sevgisi ve ölüm kaygısı onun eserlerinin ilham kaynağıdır. Bu bakımdan, onun fikirleri devrin skolastik ve mistik düşünüşünden ayrılarak dünyanın realist anlayışıyla birleşir. Onun nazarında dünya, hayat hep geçici şeylerdir fakat hepsi de hoştur. Ona göre, bir insan için kendine en yakın varlık kendisidir. Şiirlerinde de hep bu konuları işler.

Kimileri onu bir sofu, kimileri de nihilist bir berduş olarak yorumluyor. Yaşam tarzına baktığımızda, ilimle çok fazla iç içe olduğunu görüyoruz. Bu bilgiyle şiirleri yorumlandığında, sürekli bahsettiği şarap; mutluluk, hür insanların huzuru, iyimserlik gibi kavramların bir sembolü olarak karşımıza çıkıyor.

Her şair gibi o da yorumlamalara açıktır. Daha detaylı bilgi için Prof. Dr. Ahmet Mermer'in "Hayyam ve Rubailerinin Türk Edebiyatına Yansımaları" adlı makalesinden faydalanabilirsiniz.



Canan 12.12.2011 02:10

Cevap: Ömer Hayyam (1048 - 1131)
 


Dünya'ya gelişimiz ve gidişimiz, sebebini bilen var mı?

"Beni dünya'ya getirdi hiç istemeden
Şaşkınlığımı artırdı yaşam gün günden
İsteğimle gidecek de değilim buradan
Niye geldik, niye gidiyoruz var mı bilen?"

Cahille, bilgili bir olur mu?

"Kendini bilene canımı versem az gelir
Ona tapsam ayağına yüz sürsem yeridir
Cehennem nedir, bilmek ister misiniz?
Cahille sohbet, cehennemin ta kendisidir."

Ekin 16.07.2014 12:33

Cevap: Ömer Hayyam (1048 - 1131)
 
Dörtlükleri

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Şarap içiyorum, doğrudur.
Aklı olan da beni haklı bulur.
İçeceğimi biliyordu Tanrı.
İçmezsem Tanrı yanılmış olur.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Şarap içmiyorsan, içenleri kınama bari;
Bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri;
Şarap içmem diye övünüyorsun, ama,
Yediğin haltların yanında şarap nedir ki?

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Ben içerim, ama sarhoşluk etmem:
Kadehten başka şeye el uzatmam!
Şaraba taparmışım, evet, taparım;
Ama senin gibi kendime tapmam.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png


Gözüm, değilsen eğer kör, mezara ağlayıgör
Bu fitnelerle geçen ömrü bir hesaplayıgör
Ve toprak altını gör, Şah, vezir beraber uyur
Karınca ağzına düşmüş, şu ay yüzlüyü gör

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle!
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Yıldız ve ay her zaman gökte olacak.
Saf şaraptan iyiyi sanma bulacak.
Şarap satan insana ben çok şaşarım,
Satıp, ondan güzel bir mal mı alacak?

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Dünyayı kim günahsız bilirmiş, söyle!
Yaşayan mutlak günah alırmış, söyle!
Ben kötülük edince, sen de edersen;
İkimizin ne farkı kalırmış, söyle!

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Ne diyeyim ki sana,
Varlığın sırları saklı senden, benden,
Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben,
Bizimki perde arkasında dedikodu,
Bir indi mi perde, ne sen kalırsın ne ben.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Buraya dilber, şarap dizersen eğer,
Burayı su, çemenle bezersen eğer,
Fazlasını istersen, cehennemde yan;
Gerçek cennet buradadır, sezersen eğer.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Ey canlar, şarapla buldurun bana beni;
Yakutlara çevirin kehruba çehremi;
Şarapla yıkayın beni öldüğüm zaman,
Asmadan bir tabut içinde gömün beni.

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Seni kuru softaların softası seni!
Seni cehenneme kömür olası seni!
Sen mi Hak'tan rahmet dileyeceksin bana?
Hakka akıl öğretmek senin haddine mi!

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Yaşamanın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin;
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
Yarın, akılsız, neyi bileceksin?

http://img839.imageshack.us/img839/6449/adszvds.png

Kaynak:Vikipedi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:53.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.